bazı ulu sözlük yazarlarının bol bol hissettiği hazımsızlıktır. hele donuzladığın çöpler bunu sol frame'de gösterip dururlar. mesaj atmaya da götleri yemez bunların.
birinden iyileşmeyecek şekilde yara almaktır. bunun bir de hikayesi vardır ki çok severim.
çobanla yılan dost olmuşlar. yıllarca sürmüş bu dostlukları. fakat çoban hastalanıp sürüyü oğluna emanet etmiş. oğlu sürüyü otlatırken yılanlar karşılaşmış ve korktuğu için ona taş atmış. yılanın kuyruğu kopmuş. yılan da can havliyle çocuğu ısırmış ve ölmüş. çoban gidip oğlunun ölüsünü yılanın yanında bulmuş. yılan çok özür dilemiş. biz seninle çok iyi dosttuk yine öyle olalım demiş. çoban da ; sen de bu kuyruk acısı , ben de de bu evlat acısı oldukça biz dost olamayız demiş.
bazı yanlışlar vardır ki ne geriye dönüşü ne affı mümkün olmaz.
edit; en uzun entrymi de girmiş bulunuyorum.okuyanlar hakkını helal etsin.
Geçmeyince geçmiyorsa demekki. Oraya buraya saldırıp da geçmişini kirletenden ne olur bilemem. Ben kendime karşı dürüstüm kendimi ve eksiklerimi biliyor ona göre davraniyorum. içimi rahat tutarım. Geçmişimin üzerinden konuşmam. Lokmasını yutamayanlar var.
uludağ sözlükte bu yaşandığı zaman hemen baltalanmaya çalışılırsınız ve nickaltınız trollün birinin saldırısına uğrar. bunu engellemek için hemen
(bkz: ulu sözlük ergenler ile mücadele timi)'ne durumu belirtmelisiniz.
bir kişinin istediği / planı olmadığı için çektiği ağır acıya denir.
acısı çabuk geçmeyen bir yaralanma olayı ve psikolojik olarak hayvanı çöküntüye sokan durum.
bir köpeğimizin başına gelen hadise trafik kazası sonucu kuyruğu kopan köpeğimiz evi terk ediyor aç susuz günlerce bir yerde kendini her şeyden soyutluyor. bir nevi ölümü göze alıyor bu hayvan. bu kuyruklu hayvanlar için sonuçları birde kuyruksuzların yaşadığı kuyruk acısı var. benzer özellikler göstermekle birlikte onlarda kopan bir şey yok.