herkes istediği düşünceyi savunmakta serbest olmalıdır ama bu serbestlik asla başka kişilerin kutsallarına, düşüncelerine asla ama asla kötüleme, küçümseme, hakaret etme hakkı tanımaz.
sadece kendi kutsalına saygı duyanların itiraz edemeyecekleri söz.
hakaret ve aşağılayıcı cümleler bana hep yazılması gereksiz gelmiştir. gelecek tepki belli çünkü. üstelersen tehdit de alırsın. dayak da yersin.
inanmadığın kutsala hakaret etmek insanın temel ihtiyaçlarından değil sonuçta. ben de isterdim insanların kutsallarına duyduğu saygıyı başkalarının düşüncelerine de duyduğu bir ortamda yaşamayı. bir gün ülkemizde bu ortam oluşacak olsa bile piyango bize vurmayacak. kısmet değilmiş.
diyorum ki tartışmayı bilmeyen tahammülsüz insanlarla çarpışmaktansa susmayı yeğlerim.
Aslında haklı olan serzeniş. Kutsal değerlere saygı duymak zorunda değilim kısmına katılıyorum. Ancak bu durum kutsal değerlere, onlara geniş bir kesimin saygı duyduduğunu bile bile, saygısızlık yapma hakkım da yok. Bana göre saygı kazanılacak bir şeydir. Örnek: anne kutsaldır ama kimse benden çocuğunu çöpe atan anneye saygı duymamı beklemesin. Dindar insanlara saygı duyarım ama kimse bana onların dinlerine de benzer şekilde saygı duymam gerektiğini söylemesin. Binlerce insanın ölümünden sorumlu olan ve varlığı muamma olan bir objeye saygı duymuyorum.
mantıklı bir cümle. kimse inanmadığı bir şeye saygı duymak zorunda değil tabi saygı duymuyor olmakla saygısızlık yapıyor olmak bir birinden farklı kavramlar.
mekke'de doğan en büyük gavat başlığının kapatılmasına tepki olarak gösterilen söz öbeğidir. niye diye sorduğunuzda şu cevabı veriyorlar:
--spoiler--
şimdi kardeş, inanmıyorsan da saygı duy demişsin, yok öyle bir şey. benim neye saygı duyup neye duymayacağıma sen karar verecek değilsin.
ikincisi, olay da saygı duyulacak bişey değil. yani köleciliği savunan, kadınlara mal muamelesi yapan, sağa sola saldırıp insanları öldüren bir adamın neyine saygı duyabilirsiniz ki? eğer duyabiliyorsanız, modern dünyada yeriniz yok demektir. içinde yaşamakta olduğumuz bokluğun birincil sebebi sizlersiniz, bundan da emin olabilirsiniz.
üçüncüsü ise şu, hakaret, muhatabını veyahut onun yakınlarını ilgilendirir. yani sarı çizmeli mehmet ağa'ya hakaret ettin diye ben gelip sana dava açamam değil mi? dolayısıyla, bu mevzuda da sana bok yemek düşer sevgili din kardeşim.
ha tabi bu anlattıklarım az buçuk kafası çalışan ve biraz da olsa medeni olabilen insanların yaşadığı ülkelerde böyle oluyor. bizim gibi adım başı faşist düşen bir ülkede seviye "rörörööereargasg" den ileriye gidemiyor tabi ki. napalım.
--spoiler--
işte olay bu. varın siz cevap verin bunlara. ne diyeceğimi bilmiyorum.
islamiyeti gözünüzde pis bir şey haline getirerek , islama karşı fobi geliştirince elinize ne geçiyor anlamış değilim.
neymiş efendim , "sizin dininiz köle dinidir , siz de bu dinin kölesisiniz" arkadaş ben köleyim , sana ne oluyor anlamış değilim! sen sırf ben müslümanım diye bana saygı duymayacak mısın? birbirimize işimiz düşerse "sen müslümansın senle işim olmaz benden uzak dur!" mu diyeceksin? bunu dersen senden dincisi , senden ırkçısı yoktur ha onu söyleyeyim.
ben kimseye ateist olduğu için düşman beslemedim. tam aksine onunla da dostluk kurdum , onunla da konuştum. birbirimize işimiz düştüğünde gereken saygıyı da duydum ve size sağduyulu yaklaştım. tek istediğim , aynı sağduyuyu senden de beklemek. inşallah çok bir şey beklemiyorumdur.
ha birisi de çıkmış demiş ; "sizin borunuz ancak türkiye'deki azınlık ateistlere yeter" diye. lan oğlum! götün yiyiyorsa sözlükte dediklerinie dışarıda da uy. yiyiyorsa ulan , karşıma çıkıp "amk kölesi seni! gavat peygamberini de sikim oç" de.
edit 2 : lan ben hangi ermeniye , hangi yahudiye sövmüşüm lan! hangi aleviye "siktir git olum burdan" demişim? şu sorularıma bi cevap lütfen.
saygı göstermeyip, düşüncesine saygı bekler bu kişiler. olmaz aga öyle. bir hristiyan bile camiye girerken başını kapatıyor. bu kişi hz. muhammed'e inanmasa bile bunu yapıyor. çünkü beklediği aynı şekilde saygıdır ve gerektiği şekilde kiliseye girerken sağ sola tüküren insanları karşısında görmüyor.
fakat burasının türkler tarafından yazılan bir sözlük olduğunu unutmuş durumda, gelip de alakasız şeyler yazıp herkesi rahatsız ederse dışlanır, uçar gider.
bir unuttuğu şey daha var ki atatürk olsun şehitlerimiz olsun kutsal olmanın ötesinde bir yere sahiptir türkler tarafından ve sen istersen uruguay'lı ol ve ordan küfret, istersen antartika'da yaşa ve oradan laf et,bunu bir türke sarfettiğin vakit, hangi toprakta yaşadığına bakılmaksızın ve orada yasalara aykırı bile olsa ağzını yüzünü dağatırlar. internette de bulup ağzını yüzünü s.kme lüksü olmadığına göre kimsenin, kısa yoldan çaylaklık, silinme veya suç unsuru içeriyorsa eğer zaten uygulanması gereken yasal yolalra başvurularak doğru eylem gerçekleştirilir.
--spoiler--
tek başına veya toplu olarak bazı yazarların kutsallaştırdığı şeyler olabilir; mustafa kemal, allah, muhammed, şehitler, isa, mao çe-tung, fenerbahçe, anne, bacı ve saire.
ancak maalesef bunların hiçbirine saygı duymak zorunda değilim!
--spoiler--
saygı duymuyorsun ya
verdim kutsalı, verdim kutsalı
bir sağdan veriyorum, bir soldan.
şaka bir yana, insanların kutsal saydığı değerlere inanmamak, kişinin kendi tasarrufudur ancak bu değerlere saygısızlık etmek, intihar mektubunun altına imzayı çakmaktır. başlığı açan süper kahraman yazar arkadaşımıza tavsiyem, bu tür deli saçması fikirlerini örf ve adetlerine bağlı, vatanını seven ve şehitlere kelle diyenlerden nefret eden vatandaşlarımızın yanında dillendirmemesidir zira adamı çizerler, fincanı taştan oyarlar, şeftaliyi yararlar.
beyenmeyen siktirsin gitsin iyrençsiniz ibneler eşiğinin şimdiden aşıldığı bir başlık olmuş bu. yahu evet, elbette kimse kimsenin putuna, işine, sikine, toprağına, tanrısına, dinine, liderine saygı duymak zorunda değil. mesela sen deli petro diyorsun ama elin rusu muhteşem petor diyor adama. sen neden deli diyorsun. çünkü adam türk kesti değil mi canım. iki yüzlüsün saygısızsın ve saygı beklediğin için ayrıca garipsin. peygamber kankisi ebu bekir, düşmanlarına "git lat putunun amını yala" (bkz: #5787580) derken gayet saygılıydı da biz mi saygısız olduk şimdi, aşkolsun.
yani ülkenin kanunları belli, sözlük kuralları belli, her ikisinden hareketle muhammedi, muhammed başlığında incelemek gerekli. ama hazreti muhammed başlığında duruyor, bunu söyleyince incimdim diyorsun, saygısız diyorsun, esen rüzgardan saygı bekliyorsunuz.
kutsallık sözünü bir kelimeden öte görmeyen kişi söylemi.
Merak etme senini onu kutsal görmemen onun kutsallığından bişey yitirmesine neden olmayacaktır.
cevabını duymayı hakeder.
Ben mi? ben her daim kutsal olan herşeye saygılıyımdır.
insanların değerlerine saygı duymak, insani bir durumdur. ama burada tartışmak istedikleri konu bu değil. ırkından utanan 2, 3 herif "ben senin milli değerlerine saygı duymak istemiyorum" demek istiyor. yahu korkmayın, açık açık deyin. şimdi olası yanıt "açık açık diyoruz zaten".
bir de sözlükte şakşakcılık modası çıktı. biri sizi sevmesin mesela, karşı taraf köpek sürüsü halinde eleştirdiğiniz insanın yanında havlamaya gidiyor. neyse, sokak köpeklerini sahiplenme projesine bende katıldım. eğitilmesinden yanayım çoğunun.
Saygı duymaktan kasıt nedir bilinirse daha faydalı bir sonuca ulaşabilir insan. Sözün gelimi, ezan okunurken müziğin sesini kısmamamak bir saygısızlıksa ben de saygısız olmayı yeğlerim. Ya da, istiklal marşı okunurken kişi ayağa kalkmak zorunda değildir. Kalkmadığı zaman saygısız oluyor ise yine saygısızlığı yeğlerim. Bunu bir kemalist olarak söyleyebiliyorum ben. iktidarı sevmesem de, ülkemi seviyorum ama bir insanın atatürk'ü sevmek zorunda ona saygı duymak zorunda olmadığını da biliyorum. Elbette saygı duymamak demek, hakaret etmek demek değil. Herkesin kutsalı kendine, kaldı ki, bunlar soyut konuların sembolleştirilmiş ve somutlaştırılmış halleri, esefle kınıyorum...
(bkz: herkesin elindeki kendine)
hiç kimse yoktur ki değerleri olmasın ve hiç kimse yoktur ki o değerlerine saygı duyulmasını istemesin. kimsenin inancını, sevgilisini, sevdiğini, hobisini, eğlencesini, kutsalını, duygusalını, sevmek veya beğenmek zorunda değil. fakat saygı göstermek zorunda. nedenine gelince çok basittir ki saygı duymak illa o özneyi, nesneyi, imgeyi, simgeyi veya her neyse onu sevmeni gerektirir anlamına gelmemektedir ki, saygı duyacaksın ki hakkın olmayan bir değere hakaret de etmeyesin. nasıl kimsenin seni bir şeye zorlamasını istemediğin gibi başka kimselerinde değerlerine hakaret etme hakkını da kimse sana vermez.