olumlu bir sıfat. Övülecek elle tutulur bir yanı olmayan bir varlığı ya da olayı övmek gerekince kullanılır.
Örnek: Kutsal ittifak; Aslında bildiğin, bir çıkar peşinde koşturulan bir savaşı kazanmak için yapılan ortaklık. Bu ittifağa "süper ittifak" dense olmazdı, veya "voltran" demek yakışmazdı, "kutsal" dediler.
Holy Wars (kutsal savaşlar)(biz buna haçlı seferleri diyoruz); Bu da belli ekonomik çıkarlar peşindeki herhangi bir savaş veya savaşlardı. Bir sıfat uygun göremediler, joker yerine geçen "kutsal" ı kullandılar.
Kutsal bilgi kaynağı; Ekşi sözlüğü kurarken de bilgi kaynağına bir sıfat yakıştıramamışlar besbelli, "kutsal" deyip geçmişler.
Bu sıfatın önemli özelliklerinden biri de, peşinden gelecek nesneyi sorguya veya eleştiriye karşı bir zırha bürümesidir. Kimse kutsal ruh'un veya kutsal bakirenin kutsallığını sorgulamaz, ya da eleştirirse ayıp olur. Çok değişik bir sözcüktür bu , evet aynen böyle.
kut kelimesini anlamına bakıldığında ilahi ve dinsel bir arka plan çıkacaktır. kut inancı da buradan gelmektedir. kutsal kelimesi ise kutlu olan kutla ilgili anlamına gelmektedir.
relatif bir kavramdır:
bazıları isa ölümden dirildi tanrı olduğunu kanıtladı, kutsaldır. der.
vatikan bakire meryem'i kutsal ilan eder...
bazıları için kutsal ''inek'' tir.
kimisi hayvanları kurban eder; onun kutsalı akan kandır.
mutlak bir saygı gösterilmesi gereken bir şey, özellikle de önemi nedeniyle çiğnenmesi düşünülemeyecek kurallar için kullanılır. tabi çoğu kişi kendi kutsalını kutsarken karşı kutsal için aynı hoşgörüyü gösterme noktasında zayıf kalmaktadır. bu da çağımızın objektivite problemidir.