fotoğrafta denizin elindeki gazetenin ne olduğunu merak eden yazar.
ayar vermekten, cahillerle uğraşmaktan bıkmış yazar.
edit/not: o yıllarda dijital fotoğraf makinaları olmadığından dolayı sanırım, siyasi düşüncesi uyuşmayan yayın organlarını eline alıp idamla yargılandığı hapishane de kimse fotoğraf çektirmezdi.
yani deniz gezmiş gibi bir devrim ikonunun gazeteleri takip ederken poz verip fotoğraf çektirmesi biraz manasız olurdu. zaten elinde başka bir gazeteyle de fotoğrafı yoktur.
yani şu edit büdüt mevzusunu da eklettirdiniz ya; anaokulu öğretmeni olsam daha iyiymiş, onu kavradım.
ben size ayar verdim diyerek ayar verileceğini sanan yazar.
ayrıca ne lan bu her yazana ''yobaz, türk değil vs vs '' diye yaftalamalar. sen kimsin ? diye sorarlar adama.
bence insanları yaftalamak iyi değil. birisi çıkar sizi de yaftalar üzülürsünüz boş verin.
sözlükte vatansever-milliyetçi-kemalist gördüklerinde üzerine tüm güçleriyle çullanan sırtlan sürüsünün ve modası geçmiş ergen kahramanlarının hayranlarının çete kurmakla veya sözlüğü fazla ciddiye almakla itham ettiği yazar.
eksilenen entrylere bakıldığında kimin çete kurduğu gayet rahat belli oluyor, trollere onları destekleyenlere vs. bakıldığı zamanda elbet.
not: hayatı boyunca eziklere hiç kulak asmamıştır ve onların yorumları umrunda olmamıştır, sadece ayar vermek hoşuna gitmektedir.
not2: kimseyi yalamaz, gördüklerini söyler. verdiği onuru geri almasını da bilir.
Sözlükteki kankiş, canciş, yandaş yazarlarının sürekli pohh pohhlaması ile kendisini ciddi anlamda çok önemseyen yazar. Genellikle tarih bilgileri içeren kopy/past entrylerinin hiç bir değeri, önemi yok kimse için bunu anlasın. Burada popüler olmanın, çevre edinmenin yollarını bulmuştur sadece kendisi o kadar. Ayrıca bu yazar için siyasetten süper anlıyor yorumları var ki gülmemek elde değil. 21. yüz yıl'da hala bir ırkın üstünlüğüne inanmış, önünü görmeyip sürekli biz bu devleti kurduk, şunu ettik muhabbeti ederek yaşadığı ülkenin koşullarından habersiz sadece kürtlere hakaret ederek yok sayarak vatansever olabileceğini düşünen ökkeş kengercan'dır kendisi. işin ilginç tarafı bu yazarın geçmiş nickleri ve özel hayatı ile sürekli dedikoduların çıkması. Hangi blogu açsam, nerede uludağ sözlük ile ilgili bir yazı görsem mutlaka yaşanılan aşk üçgenlerinden bahsediliyor. Bilmiyorum ne kadar doğru veya değil hoş umrumda değil kim kimin sevgilisini ayarlamış, el ele dolaşmış, evde birlikte çekirdek çintmişler ama şu sözlükte sadece yandaş çoğunluğundan dolayı kendisine iltifatlar edildiğini bilsindir. Ayrıca tanımadığı ancak kürt düşmanlığı ile bilinen çocuk bir yazarın başlık altına gece gece musallat olmuş. aklınca vatansever arkadaşlarını teröristlere karşı koruyor.** aslında o bizi ayar manyağı yapıyormuş.. evet ya hiç sorma sen ve tanı/tanıma sırf entrylerini kendine yakın gördüğün için başlık altlarına iltifatlar düzdüğün yazarların hayatı bu sözlük olmuş.. burada birilerine hakaret edip, teşekkür toplamayı vatanseverlik olarak algılayıp sadece kendinizi kandırıyorsunuz. bu kadar ciddiye alarak, hayatınızın merkezine koymayın canlarım burayı. işi gücü bırakıp burada tek tek yazarları kontrol edip, kendinizden olanları etrafınızda toparlayarak, başlık altlarına iltifatlar düzerek küçük çapta bir çete kurmayınız. gerçekten kimsenin umrunda değil bu yaptıklarınız. Esasen herkes gülüp geçiyor.
birkaç entrysine baktım. evet, hepsi saçma sapan bir olay örgüsü üzerine kurulmuş gereksiz bir diyalog halinde yazılmış. bsg, kart ve postallarla ilgili bir bitiş kısmı var ürettiği diyalogların. çay tiryakisi, kart ve postalla fazlasıyla haşır neşir olan bir kişi sanırım.
#5533372 sabri sarıoğlu üzerinden yapılan esprilere alınmış yazar..
galatasaraylı olmak galatasarayda oynayan her zevzeği el üstünde tutmak değildir, tarafgirliğin bokunu çıkarmaktır.tuttuğu takımın futbolcusu üzerinden espri yapanlara saldırmak, tarafgirliğin bokunu çıkarmak değil densizliktir.
edit:galatasaraylı olduğumu söylüyorum, zira bunu söylediğimde yalan söylemiş olmam dersem yalan söylemiş olmam..
hasbelkader, bir kürt olarak dünyaya gelmiş olsa abdullah öcalan'a taş çıkartacağına inandığım şahsiyet. aidiyet duygusu mantığına o denli hükmeder olmuş, gözlerini o denli döndürmüş ki, türk'den gayrısını göremez olmuş.
esasında sanatçı olduğu halde; sanattan, aşktan, şaraptan bahsedebilecekken evrimini tamamlamamış 40 senelik "kadim" milletlerin temsilcileri tarafından abuk subuk işlerle oyalanan yazar.
tolkien i hiç sevmiyorum misal. şerefsiz pezevenk. götünden millet uydurmuş; neymiş orkmuş. dili varmış, edebiyatı varmış orkların. kendilerine ait kültürleri varmış. nerden uyduruyosun yavşak herif, adi tolkien. bu kadar işkembe, bu kadar hayal gücü.
şimdi alalım hep beraber orkların dünyada var olduğunu iddia edelim? dayanak? yazıt? kanıt? yok. ne bu? roman karakteri? neymiş? orkmuş.
1969 da kurulan kürt enstitülerine dayanarak bir şeylerim kadim olduğunu iddia etmek; kadim lafzının manasını bilmeyen cahil cüvela embesil olmakla eş değerdir.
benim süleyman dayım var 87 yaşında. 1930 küsür/civarı doğumlu yani. yani neymiş? benim süleyman aganın taşşakları bir takım sikko zihniyetli tikkocuların "kadim" anlayışından daha kadimmiş.
ayrıca alakasız olmasın ama geçen gün benim şefe dedim; ne dedim? "siktirin gidin dedik yüzlerine, hala sülük gibi yapışıyolar; ne bulaşık ne haysiyetsiz adamlarmış arkadaşım bunlar" dedim. böyle bir olay geçti restaurantta.
şu raddeden sonra "mevlana, papua yeni gine köylüsüdür" şeklinde bir kanıya sahip yazar.
aynı zamanda yaz günü balkonda yanan ışık misali ne kadar haşerat varsa nick altında toplayan yazar. "bi siktirin gidin rahat verin be kardeşim" nidalarıyla karşılamaktaymış bazı yazıları, öyle duyduk biz.
rum, osmanlıca ve selçuklu türkçesinde "anadolu" manasındadır. "rumi" ise; anadoluda yaşayan anlamındadır. örneklersek; ben büyük bir alim olsaydım türk dünyasında o zamanlarda bana "kutsal ruh rumi" diyeceklerdi. ne için? çünkü ben anadoluda yaşıyorum ve anadoluya etki ediyorum. horasanda yaşayan adam benim namımı "anadolulu" olarak bilmesi gayet doğal; çünkü anadoluda benim felsefemi herkes biliyor. örneğin "tatar ramazan" namını duyduğunuzda adamın köken anlamında orta asyalı olduğunu bilirsiniz.
işte en azından bu bilgileri bilecek kadar cahil bilmem ne olmayan yazar. şimdi sen bu küçücük bilgiyi bilmem ne dahi bilmeyeceksin, sonra hüngür hüngür tarih bilmem ne diyeceksin. bir de utanmadan karşındakine "tarih oku" bilmem ne diyeceksin.