zeki ve dolayısiyle sorgulayıcı insanların arasında yazmayın, yazsanız bile onlara söylemeyin.
yalnız gerçeklere inandıkları için size
inanmazlar.
kendini zeki sanan ve dolayısıyla sorgulamaya çalışan insanlar arasında yazmayın.
sihirli değneği olan perilere inanmazlar; ama yoktan var eden tanrıya inanırlar. sizi
döverler. öldürürler.
cahil ve çaresiz insanların arasında yazın. tutunacak dalları olmayan, ölüm korkusuyla bocalayan insanların arasında yazın, onlara haberler verin. evreni ve dünyayı, yalnız onların anlayabileceği düzeyde anlatın. şeytana, cin çarpmalarına ve doğaüstü herşeye inanırlar, eğlenirsiniz, onları da iyi bir yaşama sürüklediğinizi sanarsınız, uzun vadede size ve onlara zarar vereceğini unutmayın.
son olarak,
kutsal kitap yazacaksanız,
son yazar benim demeyin, hiç eğlencesi kalmıyor.
bi zahmet ilerde kitabınızdaki çelişkileri bulup "hepsi kurmacaymış" diyecek insanları ortadan kaldırın.
bide resimli olsun lan. sıkılıyorum ben. araya hikaye falan da sıkıştırıverin mümkünse. makyaj önerileri, yazın moda renkleri, selüliti engelleyen diyetler falan da şık olur diye düşünmekteyim.
(bkz: insanlar kutsal kitap yazmaz, yazılmış olanı tahrif eder.)
"Artık vay hallerine; kitabı kendi elleriyle yazıp, sonra az bir değer karşılığında satmak için 'Bu Allah katındandır' diyenlere. Artık vay, elleriyle yazdıklarından dolayı onlara; vay kazanmakta olduklarına." (bakara suresi/79)
sembolik dil kullanılmalı, bu anlam kapalılığı kesinlik belirtmediği için üzerinden netlik barındırmaz o yüzden ne sonuç çıkarsa çıksın semboller ona göre yorumlanır böylece kitap kendi içinde çökmez.
hatta hiçbir anlamı olmayan veya çok anlamlı kelimeler kullanıp kişileri belli bir netlikten uzaklaştırmak ve bu saçmalıkları yüceltmesini sağlayıp kendilerini aptal hissetmeleri de önemlidir.
ayrıca tüm varlıkları metafiziğe dayandırmak ve varlığı doğrulanabilir veya yanlışlanabilir alandan çekip temelinin hiçliğe veya yokluğa oturtmak da önemlidir.
yani bir din kitabı yazacaksanız asla netlik ve materyalist temelle oturtmayın ve kanıtı hedef almayın yoksa çöker.
gelecekte kötü insanların, kötü örgütlerin türeyeceğinden, bu kişilerin dini kullanacağından bahsedin. her dönem bu tarz örgütler zaten çıkacaktır, aa kitap haklıymış dedirtirsiniz.
ayetlerde esnek cümleler kullanın, anlamı nereye çekersen oraya gitsin. böylece sen hiç uğraşmadan insanlar ona ilahi bir anlam yükleyecektir.
gayet sıradan olan şeyleri yazıp "bakın ne kadar deliller var görmüyon mu" gibi tabirler kullanın.
örnek :
Geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, Allah’ın gökten rızık indirip, onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesinde, rüzgarları değişik yönlerden estirmesinde aklını kullanan bir toplum için deliller vardır.
olay : gece-gündüz olması , rüzgar esmesi
sonuç : ibretlik deliller
yazabiliyorsanız yazın bakalım kur'an'ın bir benzerini yazmaya gücünüz yetiyor mu görelim bütün insanlar ve cinler bir araya gelseler kur'an'ın bir benzerini yazamazlar diyor alemlerin rabbi olan Allah(cc) hadi bakalım başlayın çalışmaya rabbimize imanımız tam size ise zerre kadar inanmıyoruz.
iddialarınızı mantık çerçevesine oturtmak için boşuna zahmet edip, çırpınmayın...
mesela cennetten bahsedin. çocukları ölenlerin kederlerini yatıştırmak için de çocuklarının cennetlik olduğunu söyleyin. fakat "kafir çocuklarının durumu ne olacak?" diyenlere birbirini tutmaz yanıtlar verin.
"yahu henüz kişiliği oluşmamış bir bebek cennette ne yapacak? yetişkin hale getirilip, üstüne kişilik yüklemesi mi yapılacak?"gibi soruları hiç dert etmeyin; sormazlar.
hele ki "biz dünyada bunca ağır sınavlardan geçerken, iman ehli olduğumuz halde günahlarımız yüzünden bir süreliğine de olsa cehenneme atılmamız muhtemelken, erken ölen bebeklerin, doğup, kısa süre sonra ölmek gibi ellerinde olmayan nedenlerle gelişen olaylar sebebiyle cennetlik olması adil midir?" gibi bir soruyla karşılaşmayı hiç beklemeyin; onu da sormazlar.
kazara soran biri olursa "allah bilir" demek yeterlidir. soran şahıs yanıtınızı kabul etmez, ısrar ederse zındıktır zaten.