kutsal damacana filmini seri haline getiren ikinci film. türkiye'de bir filmin ortalamanın üstündeki hasılatı sonrası "ohannes! iyi para kırdık, hemen bir film daha çekizleyelim" düşüncesiyle çekilecek olan film.
bi arkadaşın, "fragmanını izledim, çok komik ya" demesiyle merak ettiğim, fakat izlediğim bu fragmanın bir karesine bile gülmediğim film. ulan bari az biraz yüzüm oynasaydı, yok olmadı.
kutsal damacanayla büyük bir başarı yakalayan şafak sezer kadri nin götürdüğü tere git ve kolpaçino filmleriyle aynı başarıyı yakalayamamıştır. bunun üzerine çıkartdığını düşündüğüm filmdir.
fragmanı bile gidilmemesi için sebel niteliği taşıyan popüler kültürün çabuk harcanan filmlerinden sadece birisidir. harcanan paraya ve emeğe yazık olmuştur.
ilk filme 25 dk tahammül ederek rekor kırmıştım. * ikincisine hiç tahammülüm olmaz. fragmanda gösterildiği üzere birinci filmin başındaki şafak sezer'in gemiden atladığı sahne farklı bir şekilde tekrar kopyalanmış.
fragmanın sonunda şafak sezer'in, kurtadam'ın fikret kim sorusuna, yanındakini göstererek "-bu" diyişi görülmeye değerdir. uzun zamandan sonra ilk defa sinemada bir fragmana bu kadar gülündüğünü gördüm.
tamam belki komik ama yok kardeşim bunlar günübirlik filmler sinemada izlemeye değmez. vcd si çıksın izleriz. (bkz: komedi filmlerinin iyice boka sarması)
birincisi kadar etki yaratmayacağını düşündüğüm, fakat yinede kaçırmayacağım filmdir. şafak sezer var abi bir kere. sırf o adamı izleyince gülüyorum ben zaten. ama açıkçası cemyılmaz filmleri gibi zekice ve ne biliyim derin espiriler olacağını falanda düşünmüyorum. ama arkadaş ortamıyla gidilebilir bence. hele birde filmde küfür varsa varya off! oscara aday eder bizimkiler küfürlü filmi. ünlü biri ana bacı düz gidince gülüyor herifler. sanki adam hiç küfür bilmiyoduda kamera karşısına geçince söyledi izlenimi veriyor bana. şaşırıyorum vallahi. adam filmden önce söver arkadaş ortamında. ana, bacı, kardaş, at, avrat, silah bırakmazlar! filme girerler. ee tabi şafak sezer orda. ünlü bir kişi küfredince hoşlarına gidiyor. belki onların ettiğinin yanında varya zerre kadar kötü bir küfür değildir. bilirsiniz halkımızın küfür üretebilme yeteneğini. örnek verdirtmeyin bana şimdi. ama şafak sezer. illaki güleceksin. gül arkadaşım gül.
senaryosunu ahmet yılmaz'In değil de şafak sezer ve soner günday'ın yazdığını duyunca, daha baştan kaybettiğini düşünüp hiç sallamadığım film. şafak sezer'in ne kadar paragöz ve işgüzar olduğunun da kanıtı bu. komik değildir, mustafa üstündağ da zaten öyle bir role oturmaz. ulan ahmet yılmaz senelerin karikatüristi, süper espriler yapan adam. şafak sezer kim ? iner misin çıkar mısın programıyla ünlü olmuş vasat bir oyuncu. yazık lan, ne umutlarımız vardı.