türkiye'de adını birisine söylediğinizde suratınıza manasızca bakan bir çift göz bulmanız olasıdır. ama abd'de kalbur üstü birisine bu ismi söylediğiniz vakit, o gözlerin manalı birer bakışa, hayranlık duyan bir bakışa dönüştüğü görülebilir. new york times'da çizimleri çıkar yanlış hatırlamıyorsam her gün. frank miller'la akşam yemekleri filan, ileride daha çok adını duyuracak gibi gözüküyor ama türkiye'de "yiğit özgür çok komikkkk hıhıh" anlayışı devam eder.
çizerliği dışında, çok mütevazi ve gayet kibar şahane insandır. ömrü hayatında herkes onunla tanışmalıdır. dolu sohbetine nail olmalıdır. zira ondan bir daha gelmeyecektir.
ayrıca kendisi dün yayınlanan penguen sayısında, 10 senelik fıkrayı "bi arkadaşın başından geçti bu olay ya eheh" şeklinde anlatmıştır. yakışmadı reyis.
Ece diye solcu bi muhabirin hayatını çiziyor Hürriyet ekinde. Cidden orda çizdiği kız gibi yaşayan kevaseler var ve bunları iyi biri olarak gören mallar var bu ülkede. Allah ıslah etsin.
Bu hafta itibari ile (#)penguen dergisinden ayrılmıştır kendileri. Üzüldük. derginin kaybettiği bir değer. Bu arada ses tonu (#)hüsnüarkan 'ın aynısı. şarkıda söylese çok güzel olur.