1989'da, mercedes sevdalısı diyanet işleri başkanlığımız tarafından icad edilmiş, tamamen uydurma bir haftayı kutlamak istemeyen yazarların oluşturduğu platformdur.
Beni de yazın.
bu kadar duyarlısın madem, bir platformda yılbaşında açsaydın ya. yılbaşı noelini kutlamayan yazarlar platformu diye. o zaman görürdüm ne kadar samimi olduğunu.
edit: cemaatçi değilim. paralelci asla değilim.
hayatında doğum günü kutlamış birisi hiç değilim.
bu kutlamaların --cemaat harici- diğerlerince yapılan etkinliklerde mevlütten, zikirden, kurandan duadan başka bir maksadı olmadığını iyi bilenlerdenim. hz. peygamberi (s.a.s.) tanıtmanın adını ne koyarsanız koyun, içeriğine bakarım.
ayrıca cemaatte kutluyormuş. ee napalım bu adamların hiç mi doğru işleri yok yani. aferin tebrik ediyorum doğru yapıyorlar. tabi ki de kutlasınlar. hatta her gün kutlasınlar. ansınlar. hayatını yaşamayı yaşatmayı kendilerine şiar edinsinler. tebrik ediyorum cemaati.
edit2 : bazı çakalların zoruna gidiyor olsa da yılbaşının noel olduğunu tüm dünya iyi bilir. bizdeki hristiyanlara benzeme hastalığından da bu kadar rahatsız olmayın sayın bazı yazar sıfatındaki çakallar. siz alın şarabınızı demlenmenize bakın. zıkkımın kökünü için.
edit3: bazı kendini din alimi sanan cahiller de kalkmışlar bidattir zinhar naraları atıyorlar. hz peygamberi sevmek imanın aslı esasıdır. o kutlu nebi demiyor mu ki hz ömere ya ömer beni nefsinden fazla sevmedikçe imanın kemale ermez diye. dikkat edin onun doğumuna sevinen ebu leheb bile pazartesi geceleri kabir azabı görmemektedir. maksat hz peygamberi sevmekse istediğim an ve zaman bunu yaparım. sahabeler hz peygamberin saçının teline varana dek alıp saklarlardı sevgilerinden abdest sularını bile içerlerdi. sizin hiç bir şeyden haberiniz yok. keşke nebi, rasul, hz peygamber (s.a.s.), sünnetiyle/ahlakıyla senede bir hafta değil her gün hayatımızda olsa da müslümanlar olarak bu kadar rezil ve perişan olmasaydık. keşke. kutlu doğumlar yetmez, az bile. az, yetmez. tekrar söylüyorum, hz muhammedi (s.a.s.) sevmek imanın özüdür. onu sevmedikçe onun ahlakıyla ahlaklanamazsınız. onu sürekli hatırlamadıkça ve anmadıkça onu sevemezsiniz. gözden/dilden ırak olan gönülden de ıraktır. herkes sevdiğini anar. çünkü kişi sevdiğiyle beraberdir.
Yılbaşını hristiyan adetleri ile kutlayıp ben kırismas kutlamıyom diye ağlayanları barındıran platform. ikisini ayırt edebiliyoruz rahat olun ikiyüzlülüğünüzü ayırt edebildiğimiz gibi.
lakin kutlu doğum haftası elbet bidattir. peygamber efendimiz zamanında yoktu böyle bişey hatta bundan 50 sene önce de yoktu. lakin kutlu doğum haftası şirktir demek büyük sorumluluk. zira niyetine göredir herşey.
müslümanlara "peygamber efendimiz bu hafta doğdu bu hafta onu analım" demek; bir bakıma diğer haftalarda anmanıza gerek yok anlamına gelebilir. kutlu doğum haftasını; sıkıştırılmış ibadet/anma haftası olarak kullanmak yerine, insanları bilinçlendirmek için kullanan kişi ve kurumlarda var.
illa kullanılacaksa bu şekilde kullanılması taraftarıyım. lakin peygamber efendimizi anmak için özel bir haftaya ihtiyacımız yok. olmamalı.
nasıl ki sevdiğin bir insanın doğum günü için bir çok hazırlık yapılıyorsa kutlu doğum da öyledir sevdiğimiz hatta canımızı feda edeceğimiz peygamber efendimizin doğum günü hürmetine yapılan mevlit çalışmalarıdır.
lookin hanım zaten açıklamış fakat bir kaç şey söyleyelim.
kutlu doğumlara ,kandillere karşı çıkan kesim genelde son dönemde moda olan "kuran müslümanı" denilen ekoldür. geleneksel islamcıların kabullerini reddederler. bazı noktalarda haklı olsalarda bu kandil gibi konularda bence gereksiz bir itiraz içerisindedirler. bu bir kültürdür. bir dinin inananları, o dinin elçisinin doğum gününü kutluyorlar hepsi bu. bana göre de kutlamak elzem değildir. fakat bidat bidat diye de bu kültürün tüyünü yolmak gereksizdir.