haklı bir hakan şükür söylemidir. hatta sahadaki bütün yabancılar (özellikle lincoln) müslüman yapılmalıdır ki maçın sonucu ne olursa olsun esas kazanan din kardeşliği olsun. ooh yess
kutlu doğum haftasına yakışan değilde, insanlığa yakışan bir derbi olsun denilse daha mantıklı olacak açıklama. insanlara güzel ahlakı öğütlemek sadece din yardımıyla yapılmasaydı -bunun bir örneği olduğu gibi- , bu tür temennilerde bulunmaya gerek bile kalmazdı.
hiçbir futbolcunun böyle bir dilekte bulunmasında bir sakınca yoktur. unutulmamalı ki futbolcuda bir insan ancak bu açıklamayı bir fettulah gülen sempatizanı olan hakan şükür'ün üstelik tutup da bir fettullah gülen uzantısı olan zamana yapmış olması oldukça manidardır. normaldir ki her insanın sevdiği bir renk, inandığı bir din, desteklediği siyasi bir düşünce vardır bunu açıklamasıda gayet doğaldır. söz konusu bir başkası olsaydı bunu hepimiz biliyoruz ki bu konu şu anda sözlükte olmayacaktı.
daha önceki fenerbahce - galatasaray macları düşünüldüğünde ( cıkan kavgalar, sahaya atılan cisimler ) gayet mantıklı bir acıklama. tekrar aynı olayların yasanmasını istemeyen hakan sükür bu şekilde bir acıklamayla olayların önüne geçmeyi planlamıştır.
bazı andavalların hakan şükür'ü hemen irticacı, fethullahçı ilan ettikleri olay. müslüman ülkede Hz muhammed'in doğum haftasının kutlanmasıyla ilgili açıklama yapamayacaksan nerede yapacaksın. fethullah gülen'in peygamber ile ne lakası var onu ne diye sokuşturuyorsunuz. aha bu din düşmanı kendini bilmezler oldukça akp gibi partiler de %47 de yapar %60 da yapar.
bu söze tepki gösterenlerin hiç biri destekleyenlerden az müslüman değildir, herkesin inancı kendinedir. Gerçi manevi inançlarla derbinin aynı kefeye ne alaka koyulduğuna şaşmamak lazım zira aynı şahıs torino'dan simit yemeyi özlediği, inter'den seccadesini özlediği, parma'dan ortanca halasının ikizlerini özlediği, blackburn'den taksim bostancı dolmuşlarını özlediği için ayrılıp türkiye'ye dönmüştür. vizyonu dardır, bu yaşa kadar gelmesi mucizedir.
insanların küfür etmek, kavga etmek için maç seyretmeye gittiği bir ortamda türkiyedeki insanların çoğunun ortak değeri olan müslümanlık için önemli bir hafta olan bu haftaya dikkat çekmek için yapılan ve daha sakin daha küfürsüz maç geçmesini temenni eden bir açıklamadır.
derbide oynayacak hristiyan futbolcuların zerre kadar zikinde olmayacak olan açıklamadır.
Müslümanlığı içlerine sindiremiyorlar, batıyor diyen şebeklere de şunu söylemek istiyorum; din sömürüsünü o kadar bariz bir hale getirdiniz ki artık sıtkımız sıyrıldı.
Din sömürüsü yapıldığı, yalakalık amacıyla birilerine mesaj yollanmaya çalışıldığı, birilerinin elini güçlendirmeye yönelik davranıldığı o kadar açık ve bariz ki, işte biz bu ikiyüzlülüğe tepki veriyoruz.
Biz bilmiyor muyuz kim kimin mürididir, kim hangi cemaattedir, hangi cemaatin amacı nedir ne değildir?
Biz salak mıyız?
Yoksa bizim bunları bilmediğimizi zanneden sizler mi çok salaksınız da bu salaklığınzın farkında değilsiniz?
Dini mesaj kaygısının bile bokunu çıkardınız. Her olaydan, her fırsattan yararlanmaya çalışıyorsunuz.
insanları sömürüyorsunuz.
Üstüne de arsızlık edip rahatsız mı oldunuz diye soruyorsunuz...
bunu diyen şunları da diyebilir pekala şeklinde derin derin düşünmeme neden olmuş demeç.
lincoln'ün sünnetsiz olması nedeniyle orta sahada etkili olamadık.
ayrıca kaleci aykut'un cenabet olması yediğimiz ilk golde en büyük etkendi.
maçtan önce ümit karan'ın da kul hakkı yemesi farkı arttıran neden oldu.
sarfedildikten sonra alakanın ne olduğunu idrak edebilmek için bir süre düşünmeyi gerektiren, dünya görüşünün ne olduğunu dünden bildiğimiz, türk futbolunun yaşayan efsanesi (yaptıklarını görmezden gelip son birkaç yıla endekslemek ona yapılmış bir saygısızlıktır) hakan şükür'ün bu sezon muhtemelen şampiyonu belirleyecek derbi hakkındaki sözüdür.
basit bir temennidir bu, insanlık adına barış dilemek huzur dilemek ve bunu dinsel öğelere dayanarak yapmak kötü bir şey değildir. birisi evden çıkarken "allah'a emanet ol" demek gibin. gerçi bu başka bir konunun başlığı.
işin tuhaf kısmı elmalarla armutların karıştırılması. bugün dünya futboluna entegre olmuş (olmaya çalışan), bünyesinde bir sürü yabancı oyuncu barındıran, gavur işi(!) futbolu, hz. muhammed'in doğum haftası ile ilişkilendirmek 7/24 din içinde yaşayan bir insan beklenebilir ancak.
velhasıl artık fenomen olmuş insanlar demeçlerine dikkat etmelidir. psikolojik baskı unsuru yaratır bu laflar. biraz düşününce (siz düşünemezsiniz) artık direkt hükümet destekli çeşitli baskıların artarak devam ettiği bugünlerde insanlar içinde acaba kuşkularını biriktirir olmuş, din sömürüsünün artık ne boyutlara ulaştığını farketmişlerdir.
senin kutlu doğum haftan bir başkası için hiçbir şey ifade etmeyebilir. yarın bir gün "kutlu doğum haftasına yakışır 23 nisan kutlaması yapın lan" diye bir belediye uyarısı gelebilir(hahaha). adam doğramak için bahane arayan, fakirliklerini maneviyata dayanarak unutmaya çalışan geniş kitle maça bu açıklamanın verdiği gazla bu haftayı ota boka uygun durun lan diye yeni nesil bir mahalle baskısını yaratabilir. din boşuna allah'la kul arasında kalmalıdır demiyoruz biz.
ha ama siz beyin yetmezliği çektiğiniz için geyikler aynı tas aynı hamam devam edecektir. yabancı oyuncunun istavrozu gözünüze batmıyor da müslümanın duası mı batıyor diye, lan kim kimin duasına karışabilir? ama bu olay farklı, beyninin (eğer varsa) son hücresine kadar bir düşün, belki -fazla şans vermiyorum ama- olayı kapacaksın.
dinle alakası olmayan bir sportif olayı ''maksat dini mesaj vermek olsun'' diye kutlu doğum haftası ile işkillendirmektir.
ama politikadan uzak samimi bir kişi olduğunu düşünsek bu kişinin bir an (yani fettoş'u unutalım 2 dakika); demek bu zat o kadar dindardır o kadar dindardır ki, bu hafta içinde olan herşeyin kutlu doğum haftasına yakışmasını dilemektedir.
bu durumda büyük ihtimal geceleri ''kutlu doğum haftasına yakışan bir sikiş olsun'' temennisiyle yatağa giriyordur eşiyle beraber bu zat-ı muhterem (namı diğer şaban).
not : kendisinden derbi bitiminde dediği şeye yakışan bir derbi olup olmadığının tespitini, ve ''yakışan'' bir derbi ile ''yakışan'' bir seksin nasıl olması gerektiğinin ayrıntılı açıklamasını da beklemekteyiz.
kutlu dogum haftası münasebeti ile, kardeşlik ve barış olsun, sevgi olsun mesajıdır, ezeli rekabetin tarafları birbirlerini düşman görmesinler, kardeş görsünler, nihayetin de oynanan sadece bir futbol maçı, rakipte türk takımı.
not: adnan polat ile şaibe geri gelmiştir, kutlu dogum haftasına yakısır bir derbi mümkün degildir.
neden bu kadar buyutuldugunu anlayamadıgım beyan. ya ne kadar da hassasmısız temennilerimizin dini motifli olusuna. biz bu kadar mı onyargılı, bazılarının bu duruma sorusturma acılmasını istiyecek kadar mı dusman olduk birbirimize. Keske uzerimize oynanan su oyunlar sadece futboldan ibaret olsa!!!
her öküzün altında buzağı arayanlar hakan ın bu demecini yine g.tünden anladılar. fetullahçı değilim, hatta ortanın bayağı solundayım, ama böyle masum bir açıklamayı için hoş görmeyenleri ben bile hoş görmüyorum.
(bkz: 28 şubat kararları)
(bkz: zaman'a inan zaman gibi olsun)
siddetsiz, dostca, iyi futbol görmek istedigini belirtmis olabilir hakan sükür bu cümleyle.
volkan dizine basina hakim olmasini dilemesiyle es degerdir. *
çelişkili bir ifade. şimdi sene başından beri fenerbahçe'nin gerek ligde, gerek avrupa'da oynadığı oyun galatasaray'dan fersah fersah üstün. bu durumda derbinin kutlu doğum haftası'na yakışması için derbiyi fenerbahçe'nin kazanması gerekir. öte yandan iki takım arasındaki mümin oranına bakacak olursak galatasaray'ın kazanması gereken bir mücadele. malum fenerin neredeyse bütün oyuncuları güney amerikalı, ecnebi yani. neyse biz niye kafa yoruyoruz ki allah en doğrusunu bilir zaten, o'na bırakalım.
hakan şükür sadece "Taraftarlar stada kesici aletlerle değil, güllerle gelsin. barış ve kardeşlik havasında centilmence bir derbi olsun" deseydi bu sözlere hiç kimse tepki göstermez hatta herkes hakan şükür'ü ayakta alkışlardı. ama hakan şükür tamamen ruhani ve kul ile allah arasındaki bu kutlu haftayı kullandığı için, bağlı olduğu cemaatin aşağılık planının futbol sahasındaki temsilcisi olduğu için kendisine gayet haklı bir biçimde tepki gösterilmektedir.