ÇOK iÇiLDiĞi ZAMAN BAŞINIZ ŞiDDETLi BiR BiÇiMDE DÖNMEYE BAŞLADIĞINDA KORKUNÇ BiR iŞKENCE BAŞLAR TEK ÇARESi KUSARAK RAHATLAMAKTIR,KUSMA EYLEMiNDEN SONRA RAHATLAMIŞ OLARAK UYKUYA DALABiLiRSiNiZ.
garip bir eylemdir . tüm yenip , içilen maddelerin çeşitli nedenlerde ağız yoluyla dışarı atılmasıdır.
bazen rahatlattığı kesindir, ancak fazla heyecan nedeni ile alışkanlık haline getiren insanlar
çok rahatsızdır bu durumdan.
ağıza önce bi' kan kokusu gelir. Kan kokusu nedir lan demeyin o duyguyu çok iyi bilirim bir garip olur ağzın. sonra miden kalkar bir anda ve sezersin 15-20 saniye kusacağını. bi çare koşarsın tuvalete. bu hissi yaşatan şeydir. işte şey.
diş fırçaladıktan sonra
alkol aldıktan sonra
kendi etrafında döndükten sonra
hamile olma durumunda
pis koku sebebiyle , gerçekleşmesi mümkün olan insancıl eylemdir.
mına kodumunun hayatı. bir bok yok işte sende, ne diye uğraştırırsın? zevk mi alıyorsun lan söyle! tabii sana başkaldırmak haddimize mi bizim! alırsın façamızı aşağıya! ama bıktım nan senden, her dakika tepemdesin. ben ne okumak istiyorum, ne çalışmak, ne bir yerlere gelmek; ne boş boş yatmak, ne öylece bakmak; ben senden bir bok istemiyorum! yeter ki beni rahat bırak! düş yakamdan, bak bir sürü insan var, git onlara musallat ol, derdini onlara anlat, onların içini kemir. seni ilk gördüğüm yerde bunları suratına söyleyeceğim. ama sen şimdi beni kandırırsın. "geçer kızım dersin", iki iyi bir şey verirsin bana, tamam dersin, bak kendine geldin işte. ama sonra onları fitil fitil getirirsin burnumdan.
senden de senin insanlarından da bıktım. en sevdiklerimden en sevmediklerime, hiç kimseye tahammül edemiyorum; hatta beni de insandan kabul edersen, kendime de tahammül edemiyorum. lanet olsun sana!
neden lan, neden böyle; yeter artık! bir öle bir böyle olmaktan, senin benimle oynamandan sıkıldım. gidip de öldürsem kendimi, arkadamdan kıs kıs gülersin; "aha bu da dayanıksız çıktı" diye. mına koduğumunun çocuğu! gülme bana! sen kimsin ki bana gülüyorsun! ben olmasam sen ne boka yararsın, bu insanlar olmasa senin bir değerin kalır mı?
kirlenmekten, sonra ardından temizlenmekten, hep kirli kalmaktan bıktım; iyi olmaktan, kötü olmaktan, yemek yemekten, aç kalmaktan bıktım; çünkü ben senden bıktım. bana ne vadediyorsun? hanlar, hamamlar mı, mal mülk ilim irfan, aşk mı? ne hadi söyle! ben sana bir bok vadetmiyorum.
beni bir kalıba sokmak istemenden, benim kendimi bir kalıba sokmak istemememden nefret ediyorum. senden ettiğim kadar kendimden de ediyorum! ne olacak şimdi? beni doktora mı götüreceksin, beni doğadan olma ilaçlar mı iyi edeceksin, bana açık hava mı tavsiye edeceksin? tabii senin en güzel özelliğin sessiz kalman. bize her boku yaparsın, sonra da öylece oturup gülersin. sen nasıl bir şeysin hayat denen bok! içsek olmaz, sıçsak olmaz; çeksek olmaz; ne yapalım, hadi söyle! söyle, söyle!
senin mına koyim!
gibi bir örnek verilebilir "kusmak" başlığına...
istediğin kadar kus, kusup biraz rahatladıkdan sonra hayata kaldığın yerden devam ediyorsun işte...
kendiniz de kussanız, bir başkasını da görseniz tarifi anlatılmayacak kadar kötü, berbat ve iğrenç durumdur. içiniz dışınıza çıkar sanki. bir çok sebepleri vardır. hamilelik, üşütmek, böbrek taşının yerinden oynaması, stres ve bir başkasını kusarken görmek aklıma ilk gelenler.
yaparken çok telaşlandığım eylem. öyle ki midem bulandığında bir buhranlar, sıkıntılar basıyor, hemen metpamid atıyorum ağzıma. kusacağımı anladığım an sanki canımı almaya gelmişler gibi yusuflamaya başlıyorum. sanırım bu bir fobi, tıptaki adı da yanılmıyorsam emetofobi gibi birşeydi.
sadece Midedekileri boşaltmak değildir. Bazen insana kelimeler o kadar ağır gelir ki zehirlenmiş gibi kusarlar. içlerini dökerler. Asıl kusmak budur. Ağzı kullanış amacı yemek ise eğer tanrı dil kavramını yiyecekleri tatmak için verdiyse eğer, lisanın getirdikleri fazla gelir insana. Ağız fazlalığın çıkmasına yardımcı olur.