efenim şimdi bu yemek kurutulmuş ve içleri oyulmuş patlıcanlardan yapılan ,bildiğim kadarıyla antep yemeğidir..patlıcanları haşlıyoruz yumuşayıncaya kadar, onlar haşlanırken iç malzememizi hazırlıyoruz.kıyma/et,pirinç,maydonoz,nane,kırmızı ve kara biber,sumak,kuru soğan,sarımsak,tuz,zeytinyağı,salça hem biber hem domates karıştırıyoruz.gramaj olayına giremiycem göz kararı yapıyorum.haşlanmış patlıcanların içine bu karışımı dolduruyoruz.ama ağzına kadar doldurmayın patlıcanları hep dışarı taşar.yatık vaziyette tencereye diziyoruz,varsa üzerine taş koyuyoruz siz tabakda koyabilirsiniz.kaynamış su ekliyoruz ama fazla olmamak şartıyla ve en son üzerinde bolca zeytinyağı gezdiriyoruz.35/40 dakika sonra altını kapatıp ılıdığında yoğurt/cacık ile servis ediyoruz. afiyet olsun efenim.
bu var ya bu...
ne anasının gözü bir yemek bu.
iç harcının kıyması bol tutulduğu ve pişirme süresi iyi ayarlandığı zaman, yalanır durursun arkası yok mu diye.
dolmaların en şahanesi, en şimbillisidir.
he bir de; ayran, beraberinde çok güzel gider.
olsada yesektir.
konservesi bile bir güzel olur ki ımmmm yemede yanında yat.
diğer dolmaları solda sıfır bırakır nerdeyse zeytin yağlı yaprağı bile egale eder.
istanbul'da adeta kült bir yemektir. Sıradan restoranlarda asla bulamazsınız. Bulduklarınızsa meşin gibidir. iyi patlıcan kurusu çok güneş az rüzgar görmüş olmalıdır, yoksa otomobil lastiği çiğnemiş gibi bir his bırakır.
Paraya kıyan restoranlar salkım salkım kıyı Egeden patlıcan kuruları getirirler. Bunlar fırında falan çatlamazlar; Marmara'dan, iç Anadolu'dan getirilenler dayanıksızdır hem çatlarlar hem de lezzetsizdir. Çatlamayan -ne çok çatlamak kelimesi kullandım çatla patla yandan yandan- patlıcanlar pirince tadını da salar, ortaya çok leziz bir yemek çıkar.
Ayrıca bazı restoranlar otantik olduklarını göstermek için oralarına buralarına patlıcan kurusu salkımları asarlar, siz de aaa Anadolu mutfağına geldim ne sağlıklı diye daha bi çok şey yersiniz, cebiniz daha çok boşalır.*