Ecdadımızın, birbirine hitap ederken gösterdiği saygı, ve esnafın doğruluğunun, kahve ismi olarak markalaşmasıdır.
Kuru kahveci Mehmet değil, efendisi de var.
bir çift arasında kendisi hakkında şöyle bir diyaloğun vuku bulduğu, türkiye'nin en meşhur kahve markasıdır:
- bu kahvenin tadı niye değişik, kuru kahveci mehmet efendi değil mi bu?
+ evet.
- hiç de değil, bu ondan değil; niye ondan almadın?
+ ya kuru kahveci ahmet efendi bu.
- o ne be?
+ mehmet efendi'nin oğlu, aynı şey işte. *
bu markaya saygı duyanları anlamıyorum. bu adam kahve için ne adım atmış bu güne kadar? yıllardır övünüyoruz türk kahvesi şöyle dünyanın en iyisidir böyledir diye. hadi lan ordan. bi tane kahve zinciri kurdun mu yıllardır? elin amerikalısı kurduktan sonra açtın taklitlerini. yüzyıldır bi adım geliştirememiştir bu kahveci efendi kendini. insan biraz pazarlama yapar. nostaljiydi, retro dizayndı diye diye yutturdular o boktan paket stillerini size. insan doğru dürüst bi ambalaj yapardu en azından, dünyaya tanıtırdı bu kahveyi. eminönü'nde kuyruk oluyormuş da kokusu geliyormuş. peh banane lan. zerre değeri yoktur gözümde. kahve kültürümüz var diye geçiniyoruz. yemek kültürümüz var diye geçiniyoruz. zerre yemek ve kahve kültürü olmayan amerikalı bütün dünyayı saçma sapan starbucks'larla mc donaldslarla dolduruyor ama. senin kültürün bi boka yaramıyor işte. istediğin kadar övün sen.
19. yüzyıl sonlarına kadar Türk Kahvesi, çiğ çekirdek olarak satılıyor ve evlerdeki kahve tavalarında kavrulduktan sonra el değirmenlerinde çekilerek içilebiliyordu. Bu durum; Hasan Efendi'nin işlettiği baharat ve çiğ kahve satan dükkânın, oğlu Mehmet Efendi tarafından devralınmasına kadar sürdü.
1857'de istanbul Fatih'te doğan Mehmet Efendi, Süleymaniye Medresesi'nde eğitim gördükten sonra babasının dükkânında çalışmaya başladı. 1871 yılında işin başına geçen Mehmet Efendi, çiğ kahveyi kavurup dibeklerde öğüterek müşterilerine hazır olarak satmaya başladı. Böylece istanbul Tahmis Sokakta taze kavrulmuş, mis gibi kahvenin kokusu da çevreye yayıldı. Kahveyi öğüterek ilk kez hazır olarak kahveseverlere sunan Mehmet Efendi, bu yenilik ve müşterilerine sağladığı kolaylıkla kısa sürede tanınarak "Kurukahveci Mehmet Efendi" diye anılmaya başlandı.
--spoiler--
Türk kahvesini sevenininde sevmeyeninde, eminönü'ne saçtığı kokuyla aklını başından alan şubenin sahibi marka. Türkiyede, türk kahvesi kültürünün mirasçısı, taşıyıcısı.
eminönünde dolaşırken mis gibi bir kokuya doğru uzanan uzunca bir kuyruk görürseniz sakın "dayı, ne kuyruğu bu" diye sormayın. zira istanbula yeni gelmiş olduğunuz belli olabilir. kuru kahveci mehmet efendinin kuyruğudur o. dalınız efendim, üşenmeden dalınız.
zaten lezzetli olan ancak ulker gold türk kahvesi ile harmanlandığında ve bir de su yerine maden suyu ile pişirildiğinde tadı daha da güzelleşen kahvedir. mücerrebdir.
tek geçilesi türk kahvesi üreticisi.akıbeti bilinmez ama ismini verdiği marka hala kalitesinden ödün vermeden üretilmekte ve kahvenin hakkını vermektedir.gerisi yalandır.