modern çağda icra edilen dini müziğin, korku kültürü ve yavanlaşmaktan kendini kurtaramadığını gösterir. nerede eskilerin tasavvufu, nerede şimdilerin arabeski. hitap ve yaklaşım kabul edilebilir gibi değil. bu da ikincisi;
gülmekle ağlamak arasında bırakan saçma bir ilahi.
kimse kusura bakmasın da, siz öyle kabir azabı, kuru kafa, cehennem bilmem ne diyerek insanları dine çekmek yerine iyice soğutuyorsunuz haberiniz yok. zerre kadar estetik yok şu ilahide. çok korkunç ve itici. resmen rahatsız ediyor ve insanın ruhunu kemiriyor. sinirden güldürüyor.
"güldür gül" var mesela. "ak gül ile kırmızı gül çift yetişmiş bir bahçede; bakışırlar hâra karşı, hârı ezhârı güldür gül." diyerek hz. fatıma ile hz. ali'nin birbirilerine olan aşklarını övüyor. şu naifliğe bakın.
çay ilahisiyle peş peşe dinleyince kafa yapıyor. allahım nasıl bir aklın ürünü bunlar yarabbim? komik desen komik değil. sadece zavallıca. akıl fikir yoksunu tiplerin ürettiği şeyler.
ancak cinlerle ilgili korku filmi yapıldığında fon müziği olarak kullanılabilir. çocukları öcüyle korkutur gibi hint mitolojisinden alınmış aptal aptal şeylerle milleti uyutmaya çalışan üç kağıtçının biri bu dallama. müzikalite sıfır, sözler binbir gece masalları gibi. üstelik unkapanı çöktü boşuna uğraşmasın. albüm satışları tırt.
korku filmi fon müziği olabilecek kadar korkunç ilahi. euzu besmele çektim. bu ilahiye bir de ciddi ciddi klip çekmişler. klipte de kuru kafa var. süper olay.
cemal kuru adlı ilahici dayının bütün ilahileri de ölüm ve mezar üzerine. gotik bir tarzı var.
yoran başlıklar mı demeliydim? gerçekten bilinçli bir şekilde bu ilahiyi açıp dinleyen, sonra filtreli dertlere gark olup cigara tüttüren var mıdır lan?
ölüm allah'ın emri ve hepimizin gideceği yer mezar elbette. fakat böyle "ne yatarsın kuru kafa" diye uzun hava söylemenin hoş bir yanı var mı? bunun islam dinine katkısı nedir? gerçekten biri bunun troll olduğunu söylesin lütfen. eğer gerçekse bilinçli şekilde millete toplu bir hezeyan yaşatılmak isteniyor demektir. akıl kırıntısı içermiyor.