ilkokulun vazgeçilmez bilimsel deneylerinden biri.
--spoiler--
Çocukluğumuzun en büyük vakit kayıplarından biri, aynı zaman-da da mega hayal kırıklıklarındandır!
Fasulye deneyinden bahsediyorum.
Evde, iki kat ıslak pamuğun arasında fasulye yetiştirmek zorunda kalanlar var mı aramızda?
Çocukları bitkilerle haşır neşir etmek, tohumdan bitki nasıl çıkıyor göstermek, güzel bir fikir.
Ama niye fasulye?
Pamuklan ıslatırsınız, fasulyeleri arasına koyarsınız.
Güneşin önünde durmalıdır ve sıcak bir yerde olmalıdır. Camın önüne kaloriferin üstüne koyarsınız. Anneniz "Ayy, ne çirkin oldu salonda!" diye şikâyet eder... Direnirsiniz.
Her gün kontrol edersiniz, pamuğu ıslak tutarsınız. Günlerce beklersiniz.
Küçük, yeşil başlar verince, pamuğu aralarsınız ki, kafasını çıkarsın.
En sonunda uzun, manasız, yeşil bir bitki çıkar. "Yaşasın, fasulye!" Eee.
N'olacak şimdi?
Hiç, ondan sonra o atılır. Bu kadar.
Çünkü ne yenir, ne de süs bitkisi olacak kadar güzel bir şeydir. Lüzumsuz bir deneydir.
Ne bileyim, nane yetiştirseler çocuklara, yemeklere konsa, çocuk kendini faydalı hissetse.
Sadece bu deneyle de kalmaz.
Fasulyeler farklı renklere boyanır, onlarla yazı yazılır.
Rezalet.
Fasuyle, ilköğretimde en çok zulüm gören tahıldır.*
--spoiler--