gizli kürtçülerin yani ümmetçiler ve komünistlerin palavralarından biridir şöyle ki;
iç anadolu; 10.729 %31
karadeniz; 9.947 %29
ege; 5.092 %14
akdeniz; 3.963 %11
marmara; 2.586 %8
doğu anadolu; 1.759 %5
g.doğu; 782 %2
toplam; 34.858
şehit vermiştir.
buna göre kürtler savaşa en az katılımı sağlamışlardır. kürtler daha sonra çıkardıkları isyanlarda bu devleti yıkmak için ölmek ve öldürmekten çekinmemişlerdir. çıkan kürt isyanlarında toplam 17.000 isyancı gebermiştir.
demek ki kurtuluş savaşını kürtlerle birlikte kazandık sözü hikayedir. sözde kardeşiliği giydirip özde kalleşliği unutturma çabasıdır.
türkiyenin batısı nasıl işgal altında olduysa o zamanlar aynı şekilde doğusuda işgal altındaydı. çanakkalede tüm halk çarpıştı. ancak antep i urfayı kendi halkı kurtarmıştır. yani uzun lafın kısası, evet birlikte kazanıldı bu savaş.
son yılların en büyük palavrası. onlarca zararlı kürt cemiyeti varken, isyan eden binlerce kişi varken, asker kaçağı ve eşkiya yüzlercesi varken hala bunu iddia etmek komiktir.
(bkz: ergen)
(bkz: milliyetçi ergen)
girip yazın sizin için hazırladım bile.
işgal altında olan vatanı kurtarmak için yetmeyen nüfus, kurtarılmış devleti yıkmak için yeterince kalabalıklaşabiliyor. mevcut girinin tamamını okumadan zıplayan sazan kardeşlerimiz bunu da göz önüne almalılar.
çok hassas konulardır bunlar . kürtlerin zararlı olanları 'teali kürt' cemiyeti altında toplanmışlardır . onlar hariç geri kalan kürtlerin cephede savaşması olağandır .
kiminle kazandığımızın bir önemi yoktur. öyle ki türk tarihi kazanılmış bir çok zaferle doludur. ve bunların büyük çoğunluğu yalnızca türkler tarafından kazanılmıştır. şu an hangileri olduğunu saysak okumaya üşenirsiniz sayın okuyucular. yani şu an bir zaferi yalnız kendimize mal etme gibi bir ihtiyacımız yoktur. ihtiyaç durumunda arşivimizde yüzlercesi mevcuttur. seç beğen al. evet bu bir gerçektir. bu ülkede bir kürt azınlık yaşamaktadır. bu da bir diğer gerçektir. ve bu kürt azınlığı yok saymak ve aşağılamak saflığın ta kendisidir. şu an içte birliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçmekteyiz. şayet dünyanın en büyük devletlerinden olmak için gereken tek şey ekonomik ve bilimsel ilerleyişimizdir. bizse ben türküm, sen kürtsün gibisinden boş işlerle uğraşmaktayız. ve ister türk olsun, ister kürt bunu körükleyenler saftır, gerçeklere gözlerini kapamıştır. eğer ülkemizi seviyorsak kardeşçe yaşamayı öğrenip bir an önce gerekli olan ekonomik ve bilimsel gelişmeye başlamamız gerekmektedir. kurtuluş savaşı sırasında atalarımızdan istenen savaşmaksa, şu an bizden istenen çalışmaktır. türk ya da kürt olmanızın önemi yok. önemli olan bu ülkeyi sevmek.
kurtuluş savaşında şehit olan askerlerimizin hangi askerlik şubesine kayıtlı olduğuna baktığımızda tüm rakamlar ortaya çıkmaktadır. o kalabalık olmayan nüfusun işgalden sonra isyanlar için nasıl coşa geldiği de mevcuttur.
ha teletubbie karakterinizden ötürü kabullenemeyebilirsiniz zira türke ve türklüğe düşman olan her şey gözünüzde önemlidir.
doğru olduğuna inandığım durumdur.tabi o zaman ki kürtlerin* şimdi ki gibi ; kürtçe konuşalım, kürdistan kuralım, dağdaki evlatlarımıza yardımda bulunalım vb. gereksiz fantazileri olduğunu hiç mi hiç sanmıyorum.türkü kürdü lazı çerkezi dadaşı tatarı kısacası bu devletin çatısının altında yaşayan her kişinin kardeş olduğunu unutturmaya çalışan bazı şerefsiz güçlerin, şerefsiz gerillaların yanlarında oldukça hata yapıyor bazı kürt vatandaşlarımız.umuyorum ki en kısa zamanda yaptıkları bu hatalarının farkına varırlar. **
palavra falan değildir.ilk enrtydeki oranda kürtlerin sadece g.doğuda yaşadığı kanısına dayanılarak bir yorum yapılmıştır.halbuki kürtler sadece doğuda değil kuzeyde,güneyde ve batıda da oldukça fazladır.ve kurtuluş savaşı sadece kürtlerle değil alevilerle,çerkezlerle,lazlarla ve daha bir sürü azınlıkla kazanılmıştır.
yazılanlar görüldüğünde, tarihi bilmeyip de "tarih okuyun bari" diyen zilyon tane andavalı bizlerle tanıştırmış başlık. vallahi bravo, siz bu kadar çok muydunuz lan? "kürtlerle birlikte". siz kimsiniz lan? ötüken'den geldi zaten kurtuluş savaşı'nı kazananların hepsi di mi? osmanlı torunuydu oğlum onlar. sen ben o değil. antep'de, urfa'da savaşan da bendim zaten, kürtler değil öyle değil mi? karayılan da aslen endonezyalıdır, kürt değildir di mi beyler? neymiş şu "kürt" be abicim. insanların kanını donduruyor duyduklarında. ulan madem bildikleriniz lise tarih kitaplarındaki "zararlı cemiyetler" den ibaret, ağzınıza "tarih" lafını alıp da konuşmayın bari.
beyler kürtlerle birlikte kazandık da nedir yahu? bunu bizim atalarımız kazandı beyler. bizim atalarımızın içinde kürtler de türkler de var. biz buyuz yani; "biz". siz zaten böyle bir başlık açarak şu ağzınızdan düşürmediğiniz "bölücülüğe" dahil oluyorsunuz. tarihten bahseden siz şahane insanlar bir ara üşenmeyin de 1920'deki meclis zabıtlarıyla ilgili çalışmalara bakın. müslüman halkının mücadelesinin, kürt ve türk dayanışmasının bir gecede nasıl "türk milletinin mücadelesi" haline getirildiğini okuyun. gerçi sizden bunu beklemek fazla hayalcilik, biliyorum. ulan insan olun da ahmed arif'ten utanın bari. benim gibi bi adamı bile böyle konuşturdunuz ya, alayınıza bravo sizin.
"Babam gözlerini verdi Urfa önünde
Üç de kardaşını
Üç nazlı selvi,
Ömrüne doymamış üç dağ parçası.
Burçlardan, tepelerden, minarelerden
Kirve, hısım, dağların çocukları
Fransız Kuşatmasına karşı koyanda
Bıyıkları yeni terlemiş daha
Benim küçük dayım Nazif
Yakışıklı,
Hafif,
iyi süvari
Vurun kardaş demiş
Namus günüdür
Ve şaha kaldırmış atını."
doğru sözdür. bunu yadsımak, dalga geçmek, kurtuluş savaşında, çanakkale de, kore de , kıbrıs ta, pkk terörüne karşı korucu olarak şehit olmuş binlerce kürt kökenli yurttaşımızın, kardeşimizin ruhuna saygısızlıktır.
olası bi durumdur. ne olası durumu ya kesin bir durumdur. kardeşim nedir bu kendini üstün ırk sanma saçmalıkları.o ırk bu ırk insandı da ne zamandan beri biz türkler insan üstü yaratıklarız.
kurtuluş savasındaki tek cephe batı cephesi miydi sorarım sadece bu cephede mi savaşıldı. yada savaşanların türk mü kürt mü olduğunun çetelesi tutulmuşta bizim mi haberimiz yok. manda ve himayeyi isteyen zararlı türk cemiyetleri hiç olmadı da ben mi yanlış biliyorum.
oldu olacak adınıda degiştirelim kurtuluş türk savaşı olsun.
şehitlerin arasında onlarında adı vardır bu topraklarda onlarında kanı vardır.
artık kabullenin bu ülke 'bizim' ülkemizdir.
beraber yaşadık, beraber yaşıyoruz,beraber... beraber yaşayacağız.
bazıları bu kafada iken beraber yaşayacağız cümlesini tereddütsüz kuramıyorum affola.
--spoiler--
Atsızcılıkla ilişkilendirmeden önce okuyun. Adım gibi eminim ki bu giriyi yazmamdan saniyeler sonra eksileyen insan harfine bile bakmamıştır. Zira bunlar en çok görüş ve düşünce özgürlüğünü savunanlardır.
--spoiler--
"bu vatanı düşmanlardan sadece türkler değil, kürtlerle türkler beraber kurtarmışlardır. ancak atatürk ortaya bir türklük dehşeti saçıp, kürtleri sindirmiş ve kürtlerin haklarını vermemiştir. yani devletin kurucu unsuruna kürt halkını eklememiştir."
--spoiler--
Bir zamanlar Dehap, Hadep, Dep, Dtp şimdi de bdp partilerinin sözcülüğündeki bahanedir.
batı cephesinde slav kökenli bulgarları ve ortodoks yunanları kışkırtan ruslar doğuda ise ermeni ve kürtlere el atar. 1800'erden hemen sonra ilk kürdoloji çalışmaları yine ruslar tarafından başlatılır. kürtçülerin bugün bile en temel başvuru kaynakları olan kitaplar da bu dönemde ruslar tarafından yazılır.
rusların bu çabaları karşısında osmanl'ıda da uyanma başlar. rus destekli kürt aşiretleri ile osmanlı arasında çatışmalar başlar. 1830-1855 tarihleri arasında 8 kürt isyanı gerçekleşir.
fakat asıl büyük kürtçü hareket tam da 1877 yılında gerçekleşir. bu tarih 93 harbi olarak bilinen 1877-78 osmanlı-rus harbi'nin tarihidir. hem balkanlar'a hem de kafkaslar'a ruslarla savaşan osmanlı'ya karşı bir cephe de kürt aşiretleri açar. bedirhanlar ve şeyh ubeydullah isyanları tam dört yıl sürer.
rus general korganof, erzurum'a saldırıya geçmeden önce zeylani ve sepki aşireti reisleriyle buluşur ve yüklü miktarda ödeme yapar. sonuç olumludur, kürtler rusya'ya karşı osmanlı'yı desteklemezler.
kürt isyanlarının genel karakteri burada şekillenir: türk devleti ne zaman ki bir düşmanla savaşsa mutlaka bir kürt isyanı başlar.
rusların kürtlere desteği sonrasında da devam eder. ama 93 harbi'nden sonra hem ermeni hem de kürt meselesi bir arada ortaya çıkacaktır. doğu illerimiz rus işgaline girdiğinde hem ermenilerin hem de kürtlerin isyanları aralıksız devam edecektir.
coğrafyanın ironisi ise bambaşkadır, bu dağlar aslında birer uygarlık çukurudur, etrafındaki ovalar ve deniz kıyıları ise birer uygarlık doruğudur. gerçekten de arap, türk ve fars uygarlıkları arasında sıkışıp kalan zağroslar bir "kültürel çukur" görünümündedir.
zağroslar'ın insanının da bu çukur içinde biçimlendiği görülmelidir. büyük uygarlıklar arasında gelişen bu psikoloji ise ciddi bir aşağılık kompleksine yol açar. kültürel yoksunluğun sebebi olarak kendisini değil etrafındaki uygarlıkları suçlamaya başlar. ve yine ırkçı nefreti körükler.
hakikaten de tarihsel olarak kürtlerin üç büyük düşmanı olmuştur, türkler, araplar ve farslar. halbuki bu üçü de onların tek komşularıdır. komşulara karşı beslenen bu nefretin sebebini kendilerinin mazlum, komşularınınsa zalim olduğu ile açıklama yoluna giderler.
halbuki mazlum tarih anlayışı psikolojik bir yoksunluğu gizlemek için ortaya atılmıştır. kültür ve uygarlık yaratamamak bu şekilde açıklanmakta ve aşağılık kompleksi dengelenmek istenmektedir. kürt, böylelikle kendisini büyük uygarlıklarla eşitlemektedir.
Kurtuluş savaşımızda ise...
Her daim duyduğumuz şeydir. Kürtler ile türkler birlikte savaştı.
Yalan olduğunu biliyorsunuz. rağmen kelimesinin sizin nazarınızda anlamını bulması için daha ne olması gerekir bilemiyorum lakin bildiğim şey var ise ne zaman dara düşsek, birilerinin birilerinin telkini ile hareket ettiği gerçeğidir. Bu birileri yunanlılar ve kürtler idi. Hatta bu durum kendi karikatürleriyle resmedilmiştir.
Sonuçta şu anda beraber yaşamak zorundayız. Ama tarihi gerçekleri bugünkü yaşamımızı etkileyecek aman propaganda olmasın aman o olmasın aman kürt kökenli vatandaşlarımız üzülmesin aman bilmem ne olmasın diye değiştirmeye çalışmak o uğrunda çok uğraştığınız demokrasiye sığmaz...
--spoiler--
demiştim zamanında... Daha sonra cevap vermeye çalışanlar olunca da,
--spoiler--
denmiş ki gerçek olmayan olaylar. nelermiş gerçek olmayan olaylar?
batı cephesinde slav kökenli bulgarları ve ortodoks yunanları kışkırtan ruslar doğu'da ise ermeni ve kürtlere el atar. 1800'lerden hemen sonra ilk kürdoloji çalışmaları yine ruslar tarafından başlatılır. kürtçülerin bugün bile en temel başvuru kaynakları olan kitaplar da bu dönemde ruslar tarafından yazılır.
Gerçek olmayan bu olay için ilk olarak st petersburg üniversitesi'ne bakalım..
--spoiler--
1857-1858 yılları arasında, lerch-peter'in " kürtler ve iran kuzey-kaldelileri üzerine araştırma ",
1857'de, " forschungen über die kurden und die iranischen norchadaer ",
1860'da, ernest chantre'nin " kürtçe öyküler ve kısa notlardan bir deneme ",
yine 1860'da, a. jaba'nın " kürtçe seçme parçalar ve kısa notlardan bir derleme ",
1868-1875 yılları arasında, f. cheref charmoy'nın " şerefname ya da kürt ulusunun olgular yıllığı ",
1879'da, a. jaba ve justi'nin birlikte hazırladıkları " kürtçe-fransızca sözlük ",
1860'de a. jaba'nın " kürt anlatıları ve kısa derleme ",
1880'de, ferdinand justi'nin " kürtçe gramer ",
1887-1890 yılları arasında, e. prym ve a. socin'nin birlikte hazırladıkları 4 ciltlik " kürtçe koleksiyonu ",
1883-1922 yılları arasında, v.a. zhukovkij'in " material dlja izuceija persidskikh nareci ",
1900'da, hugo makas'ın (heidelberg'de) " kürtçe çalışmalar: diyarbakır şivesinin bir örneği ",
1926'da, yine hugo makas'ın (leningrad'da) " kurmanci kürtçesiyle metinler: mardin yöresi şivesiyle "... gibi eserler yayınlanmıştır.
petersburg'da bulunan bilimler akademisi'nin kürt incelemelerindeki rolü, diğer yabancı ülkelerdeki bilim adamlarınca da kabul edilmiştir. örneğin, justi, prym ve socin gibi alman bilginleri ve avusturyalı bilgin nakas, bu konudaki çalışmalarını, yayımlansın diye bilimler akademisi'ne göndermişlerdir. kısaca, öyle ki, kürtler üzerine belli-başlı her eser o dönem petersburg'da yayınlanmıştır denilebilir.
m. orbeli, 1917 ekim devrimi öncesinde, kürt incelemeleri konusunda yoğun bir çalışma içinde olmuştur; yöneticisi olduğu hermitage müzesi'ndeki işlerinden artakalan zamanını bu incelemelere ayırmıştır.
nicolas j. marr ve okulu, bu arada vilçevsky, rus kürdolojisinde yeni bir aşama yaratmışlardır.
1917 ekim devrimi sonrasında başkent moskova'ya taşınınca, kürt tarihi ve kürdoloji çalışmalarının yönü moskova'ya kaymış, ama yine de petersburg'da benzer çalışmalar yürütülmüştür: 1931'de, leningrad üniversitesi'nde, fars filoloji kürsüsü'ne bağlı, kürt inceleme grubu açılmıştır
--spoiler--
demişim ki,
rus general korganof zeylani ve sepki aşiretleriyle buluşmuş para vermiştir.
söylediğim gibi hemen akabindeki mesajda yazmışlar.
--spoiler--
bu şartlarda ülkemize, türk milletine, bayrağımıza, anayasamıza, devletin bilimum temel taşlarına herhangi bir faydası olmayacak, aksine bir çok zararı olacak, türk insanına kürtlere karşı bir nefret aşılayacak, kürt insanına ise, türklere karşı cephe alma zorunluluğu hissettirecek hadiselerdir.
--spoiler--
tarihi bunun için değiştirelim... tabi ki. Emredersiniz.
Kurtuluş savaşı'nın kürtlerle beraber değil onlara rağmen kazanıldığını anlatan sözdür.
--spoiler--
demiştim...
Yukarıdaki bilgiler ışığında faşistlerin kabul edemeyeceği bilmem ne bilmem ne diyen kürtleri ya da kürdofilileri benimle tartışmaya davet ettiğim, hazımsızlık yaratan, türkiye'nin bugünkü sosyolojik yapısını etkileyecek gerçekliğin inkar edilmesidir...
kürt tealini kurarken, milli aşireti fransızlarla birleşirken, koçgiri'yi çıkartırken, cemil çeto'yu çıkartırken, ali bati'i çıkartırken, çanakkale'de savaştan kaçarken; geriye kalan bir manga askerle bereber kazanılmış değilse eğer.
o zaman ne olduğu önemli değil şimdiye bakalım, bölmek isteyen kim herkes biliyor, savaşı beraber kazandık ne yapacağız şimdi beraber kazandık diye memleketi ortadan bölelim o zaman.
o dönem, sadece kürt teali cemiyeti kuruldu sanan ve o şekilde entry giren insanlara hayran kaldım sözlük. sanki ''milli varlığa düşman cemiyetler'' başlığı altında, yalnızca kürt teali cemiyeti vardı ya da bu kürt teali cemiyetine bütün kürtler katıldı vesaire şeklinde yazılmış ya bravo. hayır yani bilmesek inanacağız bizler de...
yarım yamalak bilgiyle insanları galeyana getirenler olduğu sürece, bu tür olaylar bir şekilde devam edecektir... hiçbir zaman kürtler, azınlık olarak kabul edilmedi yurdumuzda. hep bizdendiler ve hep kardeştik biz. taa ki belli bir zamana gelinipte farklı olaylar olana kadar...
evet, kürtlerle birlikte kazanılmıştır kurtuluş savaşı, tıpkı aynı toprakta yaşadığımız diğer halklarla birlikte kazanıldığı gibi.
dönemin şartlarındaki ulaşım koşullarında güneydoğu'dan onbinlerce kişi kurtuluş savaşına katılmıştır. az şehit verilmesi savaşa onbinlece kişinin katılmadığı anlamına gelmez.
ayırca rakamlar düzenli ordu rakamlarıdır. çetelerin , grupların verdiği müdafa bu sayılara dahil değildir.
doğru yahut yanlış pek önemli olmayan noktadır. urfada, antepte halk yardım almadan tek başına savaştı, egede emperyalizmle dağılmış ordunun bıraktıklarıyla savaştı. önemli olan 7 düvele emperyal hükümetlere karşı kazanılan zafer orada mehmet ağanın oğlu kürttü savaştan kaçtı, temel reisin kızı istanbuldan silah taşıdıyla olacak iş değil. zaferi övmek bizim işimiz kürtü , lazı yapılan savaşla ayırmak değil.