bilboardlarda yeni dönemin reklamları cıkan dizi. merakla bekliyoruz. kişisel komplo teorim bombanın polatın ailesinin evinde patlamıs olmasıdır. elimde patlama ihtimali bu cümleden sonra yükseliyor tabi. g.tümde patlamasında...
ilk bölümlerini izlemediğim, hatta mefya dizisi olduğu için izleyenlere de bok attığım, ancak, polat alemdar'ın gizli devlet görevlisi olup da küresel çetenin peşinde koştuğunu öğrendiğim zaman bir daha da bırakamadığım kült dizinin pusu olanıdır.
Hele hele ekranda maskeli masonik ve tapınak şovalyesi kılıklı tipleri, kripteksi gördüğüm zaman aha dedim işte budur. Zira tapınak şovalyelerini işleyen ilk dizidir hemi de dünya üzerinde. Da vinci şifresi sonradan yapıldı, belki de dizinin ilerleyen bölümlerinde bundan esinlenmişlerdir. Ama konsept baştan beri bu yöndeydi zaten.
Kaldı ki, konsept danışmanı komplo teorilerinin bayrak taşıyanı soner yalçın'dır ve türkiyedeki herşeyin gizli ve dışarıdan yönetilen örgütlere bağlanması da son derece normaldir.
Tabi bir çok soru cevapsız kalmıştır, hala da cevapsızdır.
Yaşadığım en ilginç anı da, maskeli tipler çıktığında bunların kim olduğunu bilmeyen ya da anlamayan vatandaşlara (çevremdeki tipler) bir türlü anlatamayışımdır. Masonlar, gül haç, illuminati, tapınakçı gibi kavramlardan bihaber insanların konsepti tam olarak anlamaması ve diziyi basit bir mafya dizisi konseptine sıkıştırması da ayrı bir üzüntü konusudur.
Türkiye'nin gerçekleri kavramına da pek sıcak bakmıyorum doğrusu. Bazı gerçek olaylardan alıntılar olsa da, tamamen senaristlerin yarattığı bir türkiye resmi çizilmektedir.
Dizinin varoş kesiminde tutulmasının sebebi de, dizinin ilk bölümlerinde, mafya üyelerinin çok iyi niyetli, delikanlı, mert, dürüst (bkz: süleyman çakır) insanlar olarak gösterilmeleridir.
Bir forumda herkesin polat alemdar olmak istediği ile ilgili bir tartışma vardı. Özellikle lise öğrencisi kılıklı dangalakların okullarda yanlarında üç beş kişi gezdirerek "ben polat alemdar'ım" modunda dolaşmaları, insanların diziyi hangi ölçüde değerlendirdiklerine örnek teşkil etmektedir.
Polat Alemdar olabilmek için gerekli standartlar :
- En az beş dili anadili gibi bilmek
- Komando ve özel harekat eğitimi almış olmak
- Siyasal bilgiler mezunu olmak
- Diplomat olarak dışişleri bakanlığı emrinde çalışmak
- Hacker seviyesinde bilgisayar bilgisi
- Yakın dövüş uzmanı olmak
- Her türlü silahı zorlanmadan kullanmak
- Uçak, helikopter kullanabilmek
- ileri sürüş teknikleri uzmanı olmak
- Dünyanın çeşitli bölgelerinde gizli operasyonlara katılmış olmak
- Ve aklıma gelmeyen bir sürü uzmanlık.
Bu kriterlerin hepsine birden haizseniz, hiç durmayın gelin hemen bir KGT kimliği verelim size.
Son olarak da değinmeden geçemeyeceğim bir husus var, ekranlarda onca hıbara zıbara dizisi varken, toprak ağaları, töreler, köşkler, holdingler, 300.000 dolara satınalınan kadınlar, son model cipler, kimin elinin kimin cebinde belli olmadığı tipler cirit atıyorken, kurtlar vadisine bok atmak tamamen art niyettir, vatan hainliğidir.
bende diyorum neden 4 aydır neden moralim bozuk.
bende diyorum neden hep birşeyler eksik.
her ne kadar içinde birçok saçmalık yakalasamda, her ne kadar birçok abzürtlük ve polat alemdar'lı mucizeler izlesemde, şu salak televizyonlardaki en güzel vakit geçirme dizisi.
sezonun ilk bölümünde gördük ki türkiye'nin en pahalı bütçeye sahip dizisinde polat alemdar'ın mekanında çekilen çatışma çok ucuz yoldan kotarılmış. tek tek saydım 679 adet kurşun sıkıldı ne ahşaplar delindi ne de duvarlar aşındı. bilgisayar efekti ile sektirilen kurşunlar minik kıvılcımlar ile ciuv ciuuv sesleri ile bir çatışma sahnesi bazuka ile otobanda araç uçurucak olan diziye hiç yakışmadı. küçük bir cephanen var arka tarafta da polat bey neden 3-5 el bombası almazsın ki ordan !
bugünkü bölümü ile counter havası vermiş dizidir. counterler rehineyi kurtarmak için belli yerlere pusu kurmuştur. counterlar rehineleri başarılı bir şekilde kurtarmışlardır. go go go... roger that...
bu geceki bölümü ile köstebeğin açığa çıktığı dizidir. bu sabah gazetede özetine gözaterken abdulhey'den şüphelenmiştim. lakin tamer'in ihaneti ile yanıldığımı sandım.son tahlilde abdulhey'in de rol icabı gerçek niyeti ortaya çıkınca derin bir nefes alıp ohşşş dedim kendi kendime.
kimin kimin eline vereceginin pek kestirilemedigi dizi. polat mı baskanın eline verecek yoksa abdulhey mi polat ın eline verecek zaman gösterecek galiba.
#1924837 numaralı entry'de de belirttiğim gibi asıl bomba bahçede patlamış ve olaylar gelişmiştir. ayrıca bu başlangıç bana deli yürek finalini hatırlattı, hatırlarsınız deli yürekli miroğlu ne zaman istihbaratlar arası çatışmaya girdi işte o zaman kendi ipini çekti ki polat içinde öyle bir son hazırlanmakta sanırım zira istihbaratçılar yer yüzündeki en arıza tiplerdir her an her bir haltı yiyebilirler ki tamer ve abdül bariz örnekleri. memati yine polatın vazgeçilmezi "öldürelim abi" modunda geziyor ortalıkta "sorgu yok sual yok sık memati". her zaman ki gibi dizi içinde yine bir çok kopukluk var eski bölümlerde mitoya ne oldu tilki ne alemde derken yine burada da bu banzer olaylar gelişmekte. bu polatın ekibi en son bölümlerde şu müthiş dörtlünün izini sürüyordu binayı bulmuştu sonra sonra derken yine konu bir kaç bölüm önce yaşanan olaylara geçti bizleri merak içinde bıraktı. ahu karakteri dallas ailesinin peşinde geziyor yine. yahu o değilde bu deli hikmet ile eren bir bölümü yerde sürünerek tamamladırlar en çok ona üzüldüm.
memati yine manyak bir tip ile karşımızda, adam gülden felan bahsedince bi haller oldu sandık ama sonunda yine gösterdi manyaklığını beni benden aldı
--spoiler--
memati: abi biz bu iranlıyı alıcak mıyız, öldürecek miyiz?
polat: alıp da napacaz memati??
memati: hele sükür be usta, ödüm koptu alıp soru felan sorarsın diye.
--spoiler--
otomatik tüfekleri lazerli olduğu halde masanın arkasına saklanan insanların bir türlü vurulamadığı, saklanan adamların amaçları zaten bizi öldürmek değildi, öyle olsa bomba içerde patlardı diye olayı kendi kendilerine açıkladığı son bölümüyle kalbime taht kurmuş zaman ve mekan ötesi dizi.
