An itibariyle gösteriminden geldiğim, ilginç göndermeler ve benzetmeler yapılan sinema filmi. Bana Göre karnesi:
Aksiyon: 9/10
Senaryo: 7/10
Oyunculuk: 10/10
ahalinin ülke gerçeklerini öğrendiğini düşündüğü film, tabi ülkemizin yöneticileri devlet sırlarına şaşmaz kardeşlere film yapsın diye veriyorlar*
şaşmaz kardeşleri kutluyorum, zira insanoğlu böyle teorilere hastadır bi nevi dedikodu tadında gelir onlara.
kurgudur o kadar, daha iyisi için;
(bkz: metal fırtına)
izledikten sonra içten bir biçimde vay a.ına* koyıyım dedirtmiş filmdir.güzel ve objektif bir film olmuş, musa uzunlar oyunculuğuna hayran bırakmıştır.eğer ki gündemi takip ediyorsanız yada yakın geçmişimizde ki olaylar hakkında yorum yapma hakkını kendinizde görebiliyorsanız gitmeniz gereken bir film.
beklenenin yanından bile geçmeyen vasat altı sinema filmi.
kurtlar vadisinin tükettiği son kredisi.
fragmanlarda söylenen sözler irdelenecek diye beklerken , yalnızca aynı sözler irdelenip geçildi.
özal'ın "öldürüldüğü" iddia edilmiş fakat birkaç sözle geçiştirilmiştir.
cem ersever'in kim olduğuna hiç dayanılmadan "onu da gladio öldürdü" diyip zaten bilinen bir durum film icabı da olsa hiçbir kanıta ihtiyaç duyulmadan tekrar edilmiştir.
iskender tek bir kişiymiş gibi gösterildi , madem ergenekona göndermeye yapılıyordu yargılanan generallerden de bahsedilmeliydi."4 yıldızlı generalin önüne gidip ancak ceket iliklersiniz" dendi ki akıllara ziyan.ergenekon davasıyla "o asker korkusunun" geride kaldığı es geçilmiş adeta.
bildiğimiz kadarıyla apo'ya durumu bildiren , çevik bir'in emriyle yalçın küçük'tür.filmdeki "2. adamın" tavırları ve konuşması da , "delil olarak sunulan resimde" buna bir gönderme niteliğindeydi.fakat aslında filmde de gladio'nun grift ve güçlü bir yapılanma olduğundan bahsedilirken neden diğer unsurlara yer verilmedi ? yargı ayağı , ekonomik ayağı , dış devlet bağlantıları , ergenekonun neden tasviye edildiği işlenmedi.
son sahnede "yeni osmanlıcılıktan" bahsedilip , hükümetin açılımlarına ve kuzey ırak politikasına bir gönderme yapıldı.filme göre devletimiz ergenekonun üzerine kendi istediği için gladio öyle istediği için gidiyor , gladio böylelikle tüm yaptıklarını bu örgüt üzerine yığıyor.gerçekle örtüşen yanları yok değil , ama ergenekon zanlılarını da "vatan sevgisi gözlerini kör ettiği için gladio'nun kucağına düşenler" olarak göstermek bir hayli komik olmuş doğrusu.
sözün özü , kurtlar vadisi showtv'de verilen aradan sonra benimsediği çizgi üzerinden devam ediyor.
kurtlar vadisi gladio daki "fuat arslan" adlı karakter in "yalçın küçük" ile benzerliğide tartışılmaz çok büyüktür. özellikle apo ile çekilen fotoğrafdaki pozlar ve fuat arslan ın 1937 doğumlu (yalçın küçük 1938 doğumludur) olması ve karakterin saçından tutun boyuna kadar yalçın küçük ün tıpa tıp aynısı olması çok tartışılacak gibi gözüküyor.
--spoiler--
fuat arslan filmde turgut özal zamanında apo suikastını engelleyen adam olarak gösterilmektedir. yalçın küçük ise çiller döneminde mesut yılmazdan aponun suikaste uğrayacağını öğrenip, suikasti engellediği söylenir.
türkiyenin gerçeklerini anlatan filmdir. çaplı insanlar büyük yerlere gelemez sözü çok manidardır. musa uzunlar nefis performans sergilemiştir. ulan bununki oyunculuksa necati şaşmazınki ne aq dedirtir size. ana fikri kendinizden başka kimseye güvenmeyin ulen dir.
bir yanını kurtlar vadisine bir yanını ergenekona dayamış yapıt. senaryo ve hikayede enteresan bişiy yok. daha çok dizi tadında olmuş. musa uzunlar'ın performansı ise müthiş.
----şpoyler değil----
-e baba iskender büyük ama yorgun.
----şpoyler değil demiştim----
dizideki olayları filme yetiştirdiler ama bakalım pusunun bundan sonraki bölümünde iskender nerede olacak? merak ilen bekliyoruz.
sinema sadece izlenmek için izlenir mantığıyla seyredildiği vakit başarılı olan bir pana yapım filmi. şimdi öncelikle her filme mutlaka muhalif olanlar çıkacağı için kulak asmamak gerekli. kvg beni bir sinema sever olarak mest etti. fakat film makaslanmış anladığım kadarıyla çünkü fragmanda gösterilen 3-5 sahne yoktu. musa uzunlar'a böyle bir performans sergilediği için teşekkürlerimi borç bilirim.
--spoiler--
- ehh ulan vatan sevdik, or.spu değil bir ömür boyu dert çekelim..
--spoiler--
--spoiler-- iskender Büyük kronolojik olarak 1993'ten bugüne anlatıyor faaliyetlerini. 1993'te Bekaa'da Apo'ya suikastın nasıl engellendiğinden başlıyor(Aslında bu suikast bombalı gerçekleşecekti fakat hala suikastın sızma sonucu mu gerçekleşmediği yoksa becerisizlik sonucu mu başarısızlığa uğradığı hala muammadır) iskender'i satanın Cumhurbaşkanı olması ve bu yüzden öldürülmesi gerektiği lanse ediliyor. Oysa ki Özal, Musul ve Kerkük'e kadar K. Irak'ı kontrol altında tutmak bölgenin hakimi olmak istiyordu. Çünkü 1. Körfez Savaşı'nda 1 koyup 3 almak istemiş, 3'ün 1 ile yetindiğimizden, bu sefer emin ve kararlı hamleler atmak istiyordu. Gladio bu amaçla da Özal'ı ortadan kaldırtmıştır. Ya da Apo'ya kaç emri devletin ilgili birimlerinden bilerek verilmiştir.
Bu şu anlama gelir: Örgütün başına tanımadığımız birileri gelirse strateji üretmemiz zorlaşır, tanımadığım düşmanla uğraşmaktansa tanıdığım düşmanı yeğlerim.
Cem Ersever'in de, iskender'le beraber devlet için yaptıkları üstünkörü anlatılıyor. Aynı Çatlı örneğindeki gibi ellerindeki imkanları silah kaçakçılığı ve uyuşturucu ticaretinde kullanarak görevlerinin dışına çıkmaları vb.
28 Şubat sürecinin de üstünden geçilerek, 1000 yıl sürmesi planlanan kararların 5 yılda bitmesi ve 2004'teki başarısız darbe girişimi ayrıntılı anlatılıyor.
2004'teki girişimde dönemin Deniz. Kuv. K. Ora. Özden Örnek, Hava Kuv.K. Halil ibrahim Fırtına, Jandarma G. K. Şener Eruygurve istihbarat başkanı sıfatıyla iskender Büyük aynı odadadırlar(Odadaki tüm tiplemeler gerek fizik gerekse diyaloglar yönünden neredeyse tıpatıp) Özden Örnek telefonu açar ve "notacı paşagelmiyor operasyon iptal" der. Notacı Paşa, dönemin Kara Kuv. K. Aytaç yalman'dır. Müziğe merakından ötürü notacı paşa denilmektedir. Deşifre oldukları belirtilip, Sarıkız adlı darbe girişiminin evrakları imha edilir. ibrahim Fırtına da darbe erkek işidir, "yetimden Gen. Kur. Başkanı olursa, darbe de öksüz olur" diyerek postayı koyar ve ortamı terkeder. Burada yetimden kastedilen dönemin Gen Kur. Başkanı hilmi Özkök'tür.
2. adamla ilgili ipuçlarına bakınca onun yalçın Küçükolduğunu anlayabiliyoruz. Akademisyen, 1938 doğumlu, 93'te apoyla görüşmüş ve birlikte fotoğrafları bulunan. ya da böyle anlamamız isteniyor da olabilir. Bir nevi dezenformasyon.
Sonuç olarak Gladio ne isterse o olmaktadır. Nato üyesi tüm ülkelerde de durum aynıdır.
--spoiler--
kim ne derse desin bu film şirketinin işlevini önemsiyorum. bazılarının deyimiyle toplumun en kıro kesimlerine bile bişeyler öğretebiliyor. at sahibine göre kişner arkadaş. kıroya kırolukla öğreteceksin.
kurtlar vadisi' efsanesinin ateşinin söndüğünü gösteren filmdir. filmi daha izlemesem de hakkında bu kadar entry girilmesi bu efsanenin yavaş yavaş biteceğini göstermekte.
sinemada mı izlersiniz yoksa korsanını bulup evde mi izlersiniz bilemem ama nerde izlerseniz izleyin sıkılmadan keyif alabileceğiniz bir filmdir. hoş zaten ben kurtlar vadisi pusunun müptelası bile değilimdir çok nadiren izlerim fakat bu film dizidekinden bağımsız olarak işlenmişdir. 10 numara bir film değil tabiiki ama oflamadan puflamadan rahatça keyif alarak izleyebilirsiniz.
aslında vadi fenomeni osman sınav yönetmenliğini, soner yalçın'da konsept danışmanlığını bırakalı beri düşüşe geçmişti. olay örgüsü ve mantık kurgusu ilk bölümlere oranlara gittikçe zayıflamıştı.(Serdar Akar her ne kadar biraz kurtarmaya çalıştıysa da aynı trend yakalanamıştır) Bu durum sinema filmine de yansımış, kurgu ve olay örgüsü zorlama olmuştur. Her şey anlatma iddiası ve sloganı ile yola çıkmış ve hiçbir şey anlatamadan filmi bitirmişlerdir. iskender Büyük-Veli Küçük-Nesim Malki-iplikçi Nedim- Notacı- Aytaç Yalman, Fuat Aras-Yalçın Küçük benzerlikleri işi, her işten bir parça copy+paste yapma olayı tatsız tuzsuz arap çorbasına dönmüştü. Bir dönem Polat Alemdar, Abdullah Çatlı benzetilmesi ve o eylemlerin bir benzerini Polat'ın yapması falan filan falan. Filmde Abdullah Çatlı-iskender Büyük benzeşmesi falan filan.. Sinema olarak değerlendirebilecek de pek bir tarafını göremedim. Çünkü ve ne yazık ki Şaşmaz kardeşler tayfası iddiaları sanatsal bir iş yapmak değil, biraz enformasyon, biraz para, şu haliyle de hükümet borazanlığı işleri ile iştigaller. Yani asıl işleri filmcilikten çok başka birşey. Ha biz bunu Osman Sınav ceketini alıp çıktığında anlamamışmıydık.. Kadiri tarikatı baskısı diye okumamışmıydık.. Olmuştu bunlar.. Hükümetin Gladio'su olma işini ise (bkz: şaşmaz kardeşler) üstlenmiş gözükmektedirler.
daha fazla cüretkar olabilirdi ama yapımcıların ne kadar cesur olduklarını gösteren bir yapım. çekim teknikleri, görüntü yönetmenliği oldukça başarılıydı. mükemmel değildi tabi ki ama gelişimi görebiliyoruz. sadullah şentürk epey iyi yolda. ama bu kurtlar vadisi ismiyle daha ekmek çıkmaz pana filme.
gerçekten güzeldi eski Kurtlar Vadisi'nde ki 74.bölümdeki adayı buradada gördük demekki eski dizidende esinlenmişler hatta adam bile aynıydı.Bakalım daha neler göreceğiz.
verdiğim 10 liraya hiç pişman olmadığım kurtlar vadisi referansını kullanarak çekilmiş filmlerden biri. gün başına boktan bir film çekilen güzel ülkemizde, böyle filmlerin çekilmesi garip geliyor tabii halka. başlıyor eleştirmeye, başlıyor eleştirmeye.
rezalet bir filmdi. ne başı ne sonu belliydi. büyük beklentiler ile gitmeyin filme. cevatın yanına bile adam sokan iskender, iki günlük kızın tuzağına düşüyor, ayrıca dizi kalitesinde film olmuş. para harcamadan çekilmiş. çok fazla birşey beklemeyin gitmeyenler...
alacakaranlık: yeni ay isimli filmin gölgesinde kalmış olan filmdir. ikisinin izleyici kitlesinin farklı olduğunu düşünürsek pek önemli değil elbette. ben bir kurtlar vadisi dizisi takipçisi olmayarak gittim, izledim. izlememin temel nedenleri arasında sağımda solumda kurtlar vadisi izleyip, üstüne üstlük bu film hakkında bağıra çağıra süperdi, şahaneydi, derin devlet, serin devlet, komplo teorisi, vadi bu işi çok iyi yapıyor, herkesin izlemesi lazım gibi yorumlar yapan arkadaşlara cevap verebilmek, onlarla tartışabilmek var. sözlüğün formatına aykırı da olsa kişisel görüşlerimi aktarıyorum. fakat aktarmadan edemeyeceğim bir şey var ki; gladio'nun 1993 yılından bugüne olan icraatlarını bilen ve sinemayla ucundan ilintili olan herkes bu filmi çok rahat bir biçimde çeker. hadi filmi çekemedi senaryoyu kesin yazar. varın gerisini siz düşünün. film izlenmeyecek kadar kötü mü? elbette değil. alacakaranlık isimli, ergenlik buhranı içindekilerin cebindeki parayı almak için ülkemize getirilmiş filmi izlemektense 10 tane kurtlar vadisi gladio ve türevi izlemeye razıyım. sonuçta türk filmi, türk sineması. ama izleyici böyle düşünürken, bu filmin başında olan kişilerin çiğ bir film yapması hayırlı değil. cebimizdeki 10 tl'yi vermeye razıyız zaten, keriz gözüyle bakmayın insanlara.
öyle bir zamana denk getirilmiştir ki dizi takipçilerini "bu filme kesin gitmeliyim" kompleksine sokmuştur.. dizi de bu hafta yayınlanmayarak "önce siz şu filme gidin bakimm" denmiştir sanki.. bu filme gidilmeden gelecek bölümlerin pek tadı çıkmayacak hissi dolaşmaktadır ortada..
--spoiler--
filme gittikten sonra birkaç ayrıntıyı fark etmişimdir. fragmanda yayınlanan birkaç sahneyi filmde görmüyoruz. örneğin iskender'i yatakta bir bayan öpmeye çalışıyor (muhtemelen eşi) eliyle geri çeviriyor iskender. bu sahneyi göremiyoruz. bunun dışında özal'ı arabada görüyorduk reklamda. arabada bir sahnesi yok yanlış hatırlamıyorsam, sadece kendi evinde ve toplantı mekanında. bu da böyle bir anımdır
--spoiler--
verdiğim 9 liraya pişman olduğum filmdir.bende bir kaç siteden baktığım yorumlardan sonra gideyim dedim ama artık tövbe bundan sonra senaryosunda raci şaşmaz yazan hiçbir filme gitmeyi düşünmüyorum.şaşmaz kardeşlerin adını kurtlar vadisi xxxx yapıp milleti soymasından başka birşey değil.
--spoiler--
koskoca iskender büyük gibi bir adamı 2 kere gördüğü bir avukata aşık ettiler ya ben daha ne diyeyim.
birde fuat arası sadece ben yakalayabilirim falan diyordu.Bu adamın dışarda bir ton adamı vardı.Söyleyemedi mi o kadar yakalayın getirin diye.Polat'a msj atsa o bile getirirdi adamı*
Birde gözlerim kurtlar vadisinin eski karakterlerini aradı.Ne bilim bir toplantıda olsun yada cumhurbaşkanın yanında olsun, bir aslan beyi,bir doğu eşrefoğlunu aramadı değil gözüm.konuşmasalar bile olurdu sadece yürüyerek yanlarından geçse bile yeterdi o bana.
Belki de çok şey istedim.