kürt komşular yada arkadaşlar vardır, doğru dürüst türkçe bilmediği için kürtçe konuşan, onlar kimsenin gözüne batmaz. Seversin o kişiyi, insandır ve hepimiz kadar türkiye cumhuriyeti vatandaşıdır.
ama türkleri kışkırtmak için gıcıklığına kürtçe konuşan, türklüğü kabul etmeyen, bölücü biri varsa hakettikleri "ilgi"yi görürler.
askerlerimizi öldürüp, bebek, kadın, yaşlı dinlemeden önüne geleni katleden teroristleredir bu tahammülsüzlük.
sorun vatandaşların kürtçe konuşması değil, sorun tahammülsüzlük hiç değil. sorun kürtçeyi germe amaçlı kulanmak. yoksa kim niye karışsın onun kürtçe, bunun arapça, benim fransızca konuşmama.
tahammülsüz olarak adlandırılması terbiyersizlik olan hissiyat.
neden tahammül etmek zorundayım ki kürtçeye? türkçe bilmiyor mu bu kürtçe yazanlar? kürtçe yazmakta ısrar etmelerinde ki amaç ne? üç-beş tane kürt kökenli yazardan başka anlayanı olmayan bu lehçede yazı yazmanın mantığı ne?
(bkz: yöresel bir lehçe olarak kürtçe)
(bkz: sözlüğü bir provakasyon aracı olarak kullanmak)
en büyük dayanakları sözlükte bir sürü yabancı dilde başlık ve entry * olmasıdır. yani bu arkadaşlar kendi konuştukları lehçeyi, bir ingilizce ile, bir fransızca ile bir tutmaktadırlar. ingilizcenin artık dünya dili olarak kabul edildiğinin farkında değiller sanırım. yahut bir şarkı olsun, bir film olsun bunlar hep ingilizce geliyor önümüze ve çevirebilen arkadaşlar açıklamasını yazıyor sözlüğe , diğerleri de bu bilgiyi almış oluyor. sözlüğün amacı bu değil mi zaten?
kürtçe'nin son zamanlarda sanki 2nci bir dil olarak lanse edilmesi sonucu ortaya çıkan bir düşüncedir. türkiye cumhuriyeti'nin üniter bir devlet olarak kabul ettiği "başkenti Ankara'dır ve resmi dili Türkçe'dir" sözleri sarsılmaya çalışılmakta olduğu düşünülmektedir. bunlar yitirilirse * üniter devlet yapısının bozulacağı bir gerçektir.
(araştırınız:10.4.1928 günlü ve 1222 sayılı Kanun).
Tanınmayan şeye tahammülsüzlük diye bir şey olamayacağından havada kalmış bir tanımdır. kürtçe ne? kürdistan diye bir ülke var mı ki , kürtçe diye bir dil olsun!