kalecilere bu hakkı teknik direktörler verir. amatör ya da profosyonel top oynayanlar bilir ki, oyunu en iyi izleyenlerden biri kalecidir, bu yüzden iyi bir kaleci oyunu okur, ona göre defansı uyarır. yarı teknik direktördür ve bağırmak hakkıdır.
bir de topun auta gideceği kesin olan pozisyonlarda kalecinin bağıra bağıra koşarak ceza sahası dışındaki arkadaşının yanına gitmesi vardır ki asıl karizma oradadır.
"öyle iyi kaleciyim ki top çıkmadan savunmacıya bağırabiliyorum".
sanılanın aksine götü kalkmışılıktan ziyade ''işi neden bu duruma kadar getiriyorsunuz defansta açığınız var kaç defa söyleyecem nerdeyse yiyoduk ulan golü '' şeklindeki serzeniştir.
(bkz: oliver kahn)
(bkz: kalecilerin ilahı)
not: az daha kendi takım arkadaşını bile dövüyordu, o derece agresif ama bir o kadar da efsane alman panzeri.