bir ulusalcı hezeyanı.
kürt sorununu sadece güneydoğuya yatırım yapmakla çözebileceğini sanan ulusalcılar bu yüzden kürt sorunu bile demezler bunun adına. güneydoğu sorunu der geçerler. halbuki gap vb. bir sürü daha proje yapılması gerekmesine rağmen, istenildiği kadar yatırım yapılsın; kültürel ve siyasi reformlara, açılımlara da gidilmeden başarı elde etme şansı sıfırdır, koca bir sıfırdır.
kürtlerin kendilerini 'memlekette' hissetme özgürlüklerini onlara tanımayıp sadece yatırımla işi kotarmaya çalışırsak ortaya bugünün diyarbakır ı çıkar. diyarbakır gelişmiş bir şehirdir ama biliyorsunuz üzerinde 'kale' geyikleri dönüyor hala. öncelikli olan onların kendilerini huzur ve güven içinde hissetmelerini sağlayacak reformlara gidilmesidir. yoksa karşımıza ispanya' daki bask sorunu gibi birşey çıkar. başbakana da hatırlatmak lazım, öyle ispanyollara;
- ya siz bask sorununu nasıl çözüyorsunuz? falan gibi absürd sorular sormakla olmaz bu iş. ülkenin gerçeklerini göz önünde tutacaksın, buralara özgü bir çözümden bahsedeceksin.
kürt sorunu derken. yani neymiş bu kürt sorunu ve nasıl çözülürmüş? ekonomik olarak çözülmez de nasıl çözülür? siyasi olarak çözüm nedir?
bence kürt sorunu diye bişey yok. uydurulmuş ve gündemde tutulan saçma sapan bir söylemden ibaret bu. ne sorunu varmış kürtlerin? bu ülkede cumhurbaşkanı oluyorsun, general oluyorsun, başbakan oluyorsun, bakan oluyorsun, doktor oluyorsun falan falan; yani bu ülkede herşey oluyorsun. dilini konuşamıyor musun? onu da rahatlıkla konuşuyorsun. kültürünü yaşayamıyormusun? yaşıyorsun.
kürtler bu ülkede azınlık mı? değil elbette. o halde bu ülkenin vatandaşı, yani asli unsuru. o halde problem ne?
problem çok basit. kürt sorunu kürtler için şudur: kürt devletinin biran önce kurulması. kurun da kurtulun bakalım. sizin kürt sorunu dediğiniz bir devlet sorunu olsa gerektir.
ama şu şehitlerin kanı ortada durdukça, siz bu vatanın bir gıdım toprağını nah alırsınız. o kadar kolay değil yani. nah koca bir nah alırsınız.
kürt sorunuymuş. her hakka sahip ol, hatta üstüne üstlük vergi ve elektrik parası dahi ödeme, bir de kürt sorunu var de .
evet var kürt sorunu. kürtlerin devlete başkaldırı sorunu var, bu işte kürt sorunu.
edit: verin eksileri bölücüler verin bakalım. hem bu ülkede yaşayın hem de bu ülkeye düşmalık yapın bakalım.
kürtlerin kendilerini memlekette hissedebilmeleri için onlara özerklik vermek, hatta güneydoğuyu vermek varken saçma sapan olan durum.*
ne uğraşıyosun istihdamla falan. şantiye yapıyosun işçileri öldürüyorlar, asfalt döküyosun iki gün sonra kazıyorlar, öğretmen gönderiyosun vuruyorlar. yani böyle bir kalkınma planına ihtiyaç yok, hareketlerine bakıldığında gayet mutlular.*
verelim güneydoğuyu, kendilerini memleketlerinde hissetsinler, değil mi ya?*
tamam ciddileşelim; türkiye'de kürt sorunu falan yoktur. yaratılmış, zorlatılmış, pkk ve yandaşları tarafından diretilen bir problem vardır. bunun dışında kürtlere herhangi baskı yoktur.
adama sorarlar ; israilde filistinlilerin, avrupanın ortasında boşnakların, rusyanın ortasında çeçenlerin, afganistanda özbeklerin, bulgaristanda türklerin çektiğinin ne kadar çektirilmektedir kürtlere?! ermenistanda türk olmak mı zor? türkiye'de kürt olmak mı?!
yani böyle bi şey yok, baskı yok, kırım yok, iç savaş yok. yani götünüzden element uyduruyosunuz. yaygara yapıyorsunuz; şerefsizlik ediyorsunuz. başka bir şey değil.
konuyu yalnızca ulusalcılar'a indirgemek başlı başına bi talihsizlik olur, malum, sorun şu an akp güdümündeki ılımlı islamcı kanat tarafından da böyle görülüyor. ha konunun ekonomik boyutu yok mudur? elbette var, buna değil zaten itiraz. ancak kürtler'in içindeki feodalite, türkler'in kürtler'i bizzat devlet tarafından desteklenen ikinci sınıf vatandaş görme sorunu vs vs... hürriyet'te de yalçın bayer (ki tanımam etmem kendisini) bir okuyucusunun gönderdiği yazıyı yayınlamış son zamanlardaki iktidarın gap açılımı ile ilgili;
--alıntı--
HÜKÜMET ani bir kararla 12.5 milyar dolarlık işsizlik sigortası fonlarını kullanıp GAP'ı bitirmek istiyor. Bu kararı bugün Diyarbakır'da açıklayacakmış. Bu açılım Amerika’nın yine bu konuda yeni açılımlar gerek isteği üzerine alınmıştır.
GAP, Güneydoğu Anadolu bölgesini, Adıyaman, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Siirt, Batman, Mardin, Şırnak illerini kapsayan entegre tüm yatırım projelerini tekelden koordine eden bir projedir. Hidroelektrik santralı, otoyol, yol, okul, kanalizasyon gibi tüm yatırımları kapsar.
GAP önceleri sadece sulama amaçlıyken; DSi, Karayolları gibi dev mühendislik kuruluşları devreden çıkarılarak yetkileri GAP idaresi'ne devredilmiştir. GAP bir mühendislik şaheseridir. Hal böyleyken GAP idaresi iktisatçı, sosyolog, ziraat mühendisi ve kalifiye olmayan kart hamili elemanlarla doldurulmuş, ayrılan kısıtlı ödenekler sadece memur maaşlarına yetişmiş, esas amaç kalan yatırımlara devam imkánı kalmamıştır. Tipik iktisatçı mantığıyla 28 milyar dolarlık yatırımın 16.5 milyar doları harcandı, kalan 11.5 milyar dolardır.
Bu parayı bulursak GAP'ı tamamlamış oluruz denmektedir. Gerçekte gereken para, sulama projeleri için 1997 fiyatlarıyla 1.2 milyar dolardır. Şimdiki fiyatlarla 2.5 milyar dolar olsun. Diğer arta kalan paranın gereksiz olduğunu ileride açıklayacağız. Bu işin kritik öğesi, sulama projelerinin öncelikle tamamlanmasıdır. Dünyada buğday, pirinç, mısır, yağ fiyatları yüzde 113 artmıştır. Eğer hızla sulama yaparsak, 1-4 yıl içinde Türkiye’de aşağıdaki yıllık üretim artışlarını sağlayabiliriz:
Buğday 3, Mısır 2, domates, pancar 1 milyon ton; pamuk 530, pirinç 100, ayçiçeği 200 bin ton.
NE YAPILMALI
GAP, Fırat havzasında 1.091.000 hektar sulama 20 milyar kilovatsaat elektrik, Dicle havzasında ise 601.000 hektar sulama, 7 milyar kilovatsaat elektrik üretimini öngörmektedir. Fırat üzerindeki barajlar tamamlanmış, 1.091.000 hektar araziden ancak 200.000 hektar arazi sulanabilmiştir. Dicle üzerindeki barajlardan Hasankeyfi sualtında bırakan Ilısu Barajı, çevrecilerin protestolarıyla yapılamamıştır. Yapılmasa da kıyamet kopmaz.
Şimdi Fırat Nehri'nden sulanacak arazi, 300.000 hektar Harran ovası ve 1.06 milyar dolar değerli pompalı Ceylanpınar Aşağı Mardin Ovası sulaması ile 300 milyon dolar değerli Siverek sulamasıdır. Dicle sulama projeleri ise Dicle, Batman kıyı projeleri ile Silopi ve pompalı Cizre-Nusaybin-idil sulamalarıdır. Alınacak önlemler ise:
1- GAP idaresi lağvedilerek tasarruf edilecek paralar eskiden olduğu gibi yatırımcı devlet kuruluşlarına aktarılmalıdır. Sulama projelerini DSi yapmalıdır.
2- Karayolları, otoyol, bölünmüş yol, okul, kanalizasyon, elektrik, baraj gibi yatırımlar Türkiye'nin genel yatırımları içinde düşünülmelidir. Bölgede tüm bu yatırımlar bolca yapılmıştır. Ne büyük bir baraj kalmış yapılacak, ne de okul ve yol. Yatırımlar lüzumsuzdur.
3- işsizliği önlemek amacıyla kalıcı 200 fabrika yapılmalıdır. Bunlar başta derin kuyu pompaları olmak üzere tarım dışı konularda fabrikalar olmalıdır.
4- Başbakan bu yatımlarla bölgede 4 milyon kişiye iş bulunacağını söylemiştir. Gaziantep dışında bu illerin nüfusu 3 milyon bile değildir! Sanki herkes işsizmiş gibi...
5- Muhalefet ve sendikacıların konuyu etraflıca inceleyip, ciddi direnmeleri gerekir. Sulama projelerinin tamamlanması için gereken 2.5 milyar doların üstü, yatırım ve açılım yapıyoruz diye seçmenlere ve yandaş müteahhitlere peşkeş çekilecektir. Korkmasınlar, oy kaybetmezler.
6- GAP, 1960'ların devletçi mantığıyla hazırlanmış, yüzde 85'i tamamlanmıştır. Sulama ve ürün olursa özel sektör hızla fabrikalar kuracaktır. Örneğin, dünkü Hürriyet'te, Koç grubunun salça fabrikasından bahsedilmekteydi. Ne olursa olsun devletin hızla sulama yatırımlarını tamamlaması gerekir. 6 yıldır yatırım yapmayan hükümete karşı, geçmişte yüzde 100 Türk sermaye ve mühendisliğiyle bu eseri gerçekleştirenlere şükranlarımızı sunuyorum.
--alıntı--
bir nebzede olsa bölgedeki ekonomik atılımların, terör olgusuna vuracağı darbenin farkına varan darbeci cenahın hezeyanıdır. nasıl olmasındır ki eğer terör örgütüne bölgeden yeni elemanlar katılamazsa bu darbeciler nasıl spekülasyon yapacak. nasıl darbeyi dillendirmeye cesaret edecekler. eğer pkk etkisini kaybederse bu atılımlar sayesinde, mağlum cenahın yeni bir oluşum kurması gerekecektir, ortamı bozmak için. bu da onlara mevcut durumdan daha pahalıya* mal olacaktır.