kurt masalı

entry2 galeri0
    1.
  1. birilerini keklemek için zor durumda uydurulan masaldır.

    misal, komşu komşu tekerlemesinde bir yerlerden gelen, inci bocuk getiren oğulun hikayenin sonunda bi şekilde dağa bağlanması, dağın da yanıp bitip kül olması.. gibin * ..
    1 ...
  2. 2.
  3. kurt bir akşam acıkmıştı
    dağlarda ava çıkmıştı

    bakınarak sağa sola
    geldi en işlek bir yola

    dedi:”bu çok güzel bir yer,
    bir kısmetim varsa eğer,

    ayağıma gelir kendi.”
    seçtiği yeri beğendi.

    geçti öyle hayli zaman
    bir katır çıktı uzaktan

    titretti bir sevinç kurdu,
    çıktı yol üstünde durdu.

    katır dedi: ”kurt arkadaş!
    öyle uzak durma, yanaş..

    bilirim ne diyeceksin,
    açsın, beni yiyeceksin..

    ye, âfiyet olsun ama,
    bak bir şey geldi aklıma

    etim pek tatlı bir ettir
    fakat kemiklerim serttir

    getireyim sana bir satır,
    kemiğimi onunla kır..

    mademki son demimdeyim,
    böyle bir iyilik edeyim

    sana ölümümden evvel..”
    -peki. .git de çabuk gel..”

    kurdu aldattı bir satır
    getireyim diye katır.

    geçti yine hayli zaman
    bir at göründü uzaktan

    kişneyerek şahlanıyor
    dağı kimsesiz sanıyor..

    titretti bir sevinç kurdu,
    çıktı yol üstünde durdu.

    at dedi ki: ”kurt arkadaş!
    öyle uzak durma, yanaş..

    bilirim ne diyeceksin,
    açsın, beni yiyeceksin..

    ye, âfiyet olsun ama,
    bak bir şey geldi aklıma

    bilmiyorsun ne cinstenim,
    öğren aslım nedir benim

    getireyim berâtımı
    bildiğin arap atı mı,

    yoksa huysuz bir beygir mi
    bilinmeyen şey yenir mi?

    mademki son demimdeyim,
    büyük bir iyilik edeyim


    sana ölümümden evvel..”
    ”-peki, git de çabuk gel..”

    getireyim diye berat,
    kurdu aldatıp gitti at…

    geçti yine hayli zaman
    bir koyun çıktı uzaktan

    titrek sesiyle meliyor
    güle oynaya geliyor

    titretti bir sevinç kurdu,
    çıktı yol üstünde durdu.

    koyun dedi: ”kurt arkadaş!
    öyle uzak durma, yanaş..

    bilirim ne diyeceksin,
    açsın, beni yiyeceksin..

    ye, âfiyet olsun ama,
    bak bir şey geldi aklıma

    ne oyunlar bilirim ben,
    bir kere gör de, neşelen

    eski sevincin azalmış,
    belli, gönülcüğün dalmış

    bir kederli düşünceye
    yiyeceksen neşeyle ye..

    mademki son demimdeyim,
    böyle bir iyilik edeyim

    sana ölümümden evvel..”
    ”-haydi, oyna güzel güzel..”

    kurt aldandı bu oyunda,
    kaçıp kurtuldu koyun da.

    artık sular kararmıştı
    gece etrafı sarmıştı

    tenha, sessiz bütün yollar,
    ne gelen var, ne giden var..

    zavallı kurdun karnı aç,
    bir lokmaya bile muhtaç..

    akıtıyor gözyaşını,
    artık akılsız başını

    keskin taşlara vuruyor,
    şöyle söylenip duruyor:

    ”bulmuştun bir âlâ katır,
    ye, düşünme gönül hatır..
    nene lâzım senin satır,
    kasap mıydın behey sersem?
    bana lâyıktır gebersem..

    ”bulmuştun bir semiz at,
    ye etini sırt üstü yat..
    nene lâzım senin berat?
    kadı mıydın behey sersem?
    bana lâyıktır gebersem..

    ”bulmuştun bir âlâ koyun,
    ye de, uzan yüzükoyun
    nene lâzım senin oyun?
    köçek miydin behey sersem?
    bana lâyıktır gebersem…”

    kurt, zavallı, bütün gece
    inleyip durdu delice..

    gün doğarken işi bitti,
    açlığından ölüp gitti…

    (bkz: Orhan Seyfi Orhon)
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük