kurt halkinin taraf secme zorunlulugu

entry12 galeri0
    12.
  1. yazıktır , günahtır . devlet halkını koruyamıyor , devlet savcısını bile koruyamıyor . sonra taraf seçmesini istiyor . ankaradan öteye gitmemiş biri olarak neler oluyor oralarda bilemiyorum ancak halkı bu kadar sıkıştırmak , bu kadar savunmasız bırakmak güçlü olduğunu düşündüren ve yansıtan bir ülkeye yakışmıyor . üzülüyorum .
    0 ...
  2. 11.
  3. bir kürt olarak böyle bir taraf olmanin söz konusu oldugunu düsünmüyorum. neden? diye sormak isteyenlere cavap:
    böyle bir durumda insanin karsisina 3 secenek cikar, 1- bir taraf olmak (taraf belirlemek) 2- bertaraf olmak (taraf secerek dagilmak, dagitilmak) 3- tarafsiz kalmak (ki bu böyle bir durumda akil sahibi insanlarin isidir)
    yani benim buradaki oyum, tarafsizliktan yanadir. kardeslik neyi gerektiriysorsa, dostluk hangi fedakarliklari istiyorsa onu secer, onu savunurdum.
    0 ...
  4. 10.
  5. türkiye'de halk dediğimiz o mistik, sınırları ve tanımı belirsiz olan ama genel çoğunluğu ve ezilmişliği ifade olgunun tarafını seçm zorunluluğudur bu. öyle tek başına kurtuluş yok; ya bırakacaksınız emperyalistler masayı ve dahası sizi satın alacaklar ya da derlenip ayağa kalkacaksınız. biri çöküşü öbürü kuruluşu temsil eder. diğer yollar ise hep bu ikisinden birine çıkar.
    2 ...
  6. 9.
  7. Oturdukları yerden zorunlulıklar icat eden, tehditler savuran yazarları bir kenara bırakıp, diğer makul kişilere hitaben, Roland Barthes'ın bir sözünü hatırlatmak isterim (bkz: Fasizm konuşma yasağı değil, söyleme mecburiyetidir)
    1 ...
  8. 8.
  9. Türkiye (anayasa madde 2) milli dayanışma ve adalet anlayışıyla Atatürk milliyetçiğine * bağlı, demokratik, laik, ve sosyal bir hukuk devletidir. Bahsi geçen bu hukuk devletinde bireylerin yapması gereken tüm tercihler kanunlara ,insan haklarına ve demokrasiye uygun olmalıdır. Bunun aksini yapmak isteyen yoldan sapmış yada saptırılmış kişiler elbette (anayasa madde 3) Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı istiklal Marşıdır. Başkenti Ankara'dır. Bu bahsi geçen iki madde anayasanın koruma altındaki değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerdir. Artık bu ülkede yaşayan vatandaşlar taraf değil bir yöntem seçmelidir ve rasyonel seçim eğitim seviyesini arttırmaktan geçmektedir.
    0 ...
  10. 7.
  11. türkiye'deki kürt halkının taraf seçme zorunluluğu vardır ve seçmeleri gereken taraf türk gibi yaşamak, türk gibi davranmak olmalıdır ve zorundalardır. inkar eden galatasaray stadına gidip 'fenerbahçeliyim' diye bağırsın.
    1 ...
  12. 6.
  13. Kürt halkının taraf seçme zorunluluğu yoktur ülkemizde kimse taraf seçmeye zorlanmamalıdır veya zorunda bırakılmamalıdır. Türk kürt laz çerkez hep bir olmalıyız. Hatta hepsini aşmalı tüm insalara sevgi ve saygıyla yaklaşmalıyız.
    2 ...
  14. 5.
  15. Ortada bulunan bir sorunun sadece iki çözümü varmış gibi, insanların bir tanesini seçmeye zorlanmasıdır. Eğer farklı bir çözüm yöntemi düşünüyorsan hiç sıkılmadan seni bir taraf PKK'lı, PKK sözcüsü diğer taraf da halkına ihanet eden düşman gibi görür. Olayı bütün bağıntılarından koparıp "ya o, ya bu" ya indirme dar kalıplılığına düşen zihniyetin sizi karşı tarafta görmesi, hatta kafasında sizi özel eğitilmiş ajan, kalemşör gibi paranoyalarla görmesine de, pek şaşırmamak gerek. Kafasında toplumun sayısız bağıntılarını öyle bir soyutlamıştır ki, sorunu iki kişinin karşılıklı sorunu olarak modelleyebilir. Sorunu bu bağlamda ele alır. Taraflardan birini nüfusu kontrol etmediği eleştirisine bile maruz bırakır. Buradan net bir şekilde anlaşılmaktadır ki, karşısında tek bir organik yapı olduğunu düşünüyor ve bu yapı nüfusu kontrol etmiyordur. Benzer şekilde toplumsal bazda ele alınabilecek bir çok unsuru, tek bir organik yapının bir tercihi gibi görme noktasına gelmiştir.

    Bu noktadan sonra önerebileceği fikir de karşı tarafı yok etmektir ve kendisi gibi düşünmeyen ise karşı taraftadır. insanlar reel hayatı ve ilişkileri beyninde kavramlar şeklinde soyutlar, bunlar üzerinden düşünür. Reel yaşamdaki durumu beyninde öyle bir modellemiştir ki, bu modelde iki yapı ve bunların ilişkileri,bağıntıları vardır. Beyninde oluşturduğu modelde diğer nesne ve ilişkilere karşı düşen kavramlar olmadığı için, kaçınılmaz olarak bunlar tutmadığı diğer yapıya karşılık düşmektedir. Bu nedenle farklı düşünüyorsanız, siz karşı taraftasınızdır.

    Sorunu iki yapıya indirgemek öyle acı sonuçlar doğuşturmuştur ki; bir taraf birini Ahmet Kaya şarkısı dinliyor diye ne olduğu, ne düşündüğünü bilinmeden linç ediyor. Bir taraf da çocuklara Türkçe öğretiyor diye yine ne olduğunu, ne düşündüğünü bilmeden öğretmenleri öldürebiliyor. Taraflardan biri kendi haksızlığa uğramışlığını görerek sırf Türk olduğu için başkasını öldürelebiliyor, hep kendini haklı görüyor. Diğer tarafta PKK'nin savunulamayacak şiddet eylemlerini görerek Kürtlerin kendileriyle hep aynı haklara sahip olduğunu söyleyebiliyor. Fakat yıllardır yok sayıldıklarını görmezden geliyor. Bu kişilerin yüzyıllardır kullandıkları yer isimlerini kullanamadıkarını, hatta kendi isimlerini bile kullanmadıklarını, asıl isimlerle kimlikteki isimlerin farklı olduklarını, bu kişilerin ana dilleri Kürtçe olmasına rağmen bazı yıllarda Kürtçe konuşmalarının bile yasaklandığını, müziklerinin yasaklandığını görmezden geliyorlar. Birilerinin benim Türkçe konuşmamı, Türkçe müzik dinlememi yasakladığını düşününce bile ürperiyorum. Benim için Türkçe konuşmamak hayata yabancılaşmam demek. Ana dili Kürtçe olan insanlar için de öyledir elbet. Birileri senin dilin aslında dil değil dağ jargonu, senin mutfağın aslında mutfak değil, senin şarkıların sadece böğürtü diye ortaya çıkarsa ve üstüne de o kişi senle aynı şartlara sahip olduğunu söylerse, bu komik olur.

    Sorun kültürel,kimlik haklarının tam eşitliği ve kesinlikle şiddet eylemlerinin son bulmasıyla çözülebilir. Şiddeti savunan ve ayrılıkçı tarafı veya bariz eşitsizliği görmek istemeyen tarafı seçmek sorunu daha da kötüleştirir. Bir de bu sorunu Türk ve Kürt halkları, bu sorundan çıkarı olan devlet ve grupları ayıklamadan çözemez. Türk ve Kürt halkı birbirlerinin eşitçe, kardeşçe, aynı geleceği birlikte kurabilecekleri bir hedef oluşturup, bu hedefin savunucusu olmalıdır. Ama ne yazik ki, iki halk da bu hedefin oluşmasını engelleyecek iki kutuptan birini seçmeye zorlanıyor.
    2 ...
  16. 4.
  17. sanki seçilmemiş gibi bir durumun var olduğunu düşünmeyi zorunlu kılan ifade. bir giydirme, bir biçimlendirme.
    0 ...
  18. 3.
  19. Yıllardır Kürt halkına, hatta Türk halkına da dayatılan zorlama. Sorunun kronikleşmesinin asıl nedenlerinden biri. Ya resmi devlet politikası, ya da PKK! Sanki başka seçenek yokmuş gibi.
    1 ...
  20. 2.
  21. devletten yana kullanımlası gereken tercihtir. bu ülkenin nimetlerinden faydalacaksan bu ülkenin isteklerini yapmak zorundasın. ben de kürt kökenli birisiyim, ne istesem yapıyorum sorun göremiyorum. pkk denen terör örgütünden yana olup içinde bulunduğu gemiyi batırmaya çalışanlar ise sadece birer zavallıdır.
    3 ...
  22. 1.
  23. türkiye cumhuriyetinin geldiği noktada artık iyice belirginleşen, siyasi yapının muhtaç olduğu zorunluluktur.

    kürt, ya devletin yanında olacak; ya da olmayacaktır. bu taraf seçildikten sonra, her şey meydana çıkacak ve bu millet ona göre hareket edecektir.

    en yakın ayrım; yerel seçimlerdir. yerel seçimlerde güneydoğuda açıkça görülmektedir ki; 2 seçenek vardır. kürt olan vatandaş, ya hükümetin kollarına sığınacak; ya da son kez devleti elinin tersiyle itecektir.

    herkes emin olmalıdır ki; tek başına hükümet olanlar, güneydoğudaki sorunu (güneydoğuya kesinlikle hapsolmuş olan pkk sorununu) bu seçim sonuçlarına göre değerlendirecektir. herkes aklını başına devşirmeli, çapına göre oy kullanmalıdır.

    daha sonrasında çapulculardan belediye başkanı seçip, devlet bize bakmıyor diye ağlamak manasızdır. vay efendim ohal i geri getirmeyin diye yırtınmak ta sonuç getirmeyecektir.

    şimdilerde ağızları dolu dolu olarak devlete faşist diyenler, akabinde alınacak kararlar ve çıkacak yasalarla şüphesiz ki o "faşist" devleti mumla arayacaktır.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük