kurt cobain'in hayatını anlatan, brett morgen'ın yönettiği belgesel. yönetmenin açıklamasına göre belgeselde 12 dakikalık daha önce yayınlanmayan bir kurt cobain akustik çalışması dinleyecekmişiz. fragmanı da şöyle ;
90’lı yılların en çok konuşulan isimlerinden biri olan Kurt Cobain, genç yaştaki ölümüyle ardında büyük tartışmalar bırakmıştı. Şimdi aradan geçen yılların ardından Montage of Heck, Cobain’in hayatına hiç olmadığı kadar detaylı bir bakış atıyor. Senaristliğini ve prodüktörlüğünü Brett Morgen’in yaptığı proje, Kurt Cobain hakkındaki gelmiş geçmiş en detaylı belgesel olma özelliğini taşıyor. Çünkü projeye Cobain’in yakınları büyük katkı vermiş. Eşi Courtney Love, Kurt Cobain’e dair birçok kişisel görüntü, ses kaydı ve bilgiyi Morgen ile paylaşmış. Morgen; “Courtney bana içi Kurt Cobain ile ilgili eşyalarla dolu kocaman bir deponun anahtarını verdi ve ne bulursan kullanabilirsin dedi” diyerek belgeselin ne kadar kişisel olduğunu anlatmak istiyor.Belgeselde birçok fotoğraf, video ve ses kaydı orijinal haliyle kullanılmış. Bunlar arasında Cobain ve Love’ın ev hallerini gösteren video ve fotoğraflar da var. Ayrıca Nirvana’nın bazı yayınlanmamış şarkılarından oluşan dinletiler de belgeselde mevcut. Bazı anılar ise animasyonlarla canlandırılmış.Projeye destek veren diğer isimleri başında Cobain – Love çiftinin çocukları Frances Bean Cobain ve Nirvana’dan Krist Novoselic bulunuyor.Belgeselin ismi ise Kurt Cobain’in 1988 yılında kaydettiği bir müzik kolajından geliyor.Kurt Cobain: Montage of Heck, ilk olarak Sundance Film Festivali’nde gösterildi. Belgesel mayıs ayında da HBO’da yayına girecek.
(http://www.filmifullizle.org alıntısı)
cobain ailesi onaylı kurt cobain about a son'dan sonra, yine aile fertlerinin, özellikle de kızı frances bean cobain'in ekmek peşinde koştuğu bir belgesel. yine aynı hikayeler işte; yok unseen images yok unseen footage vs.
ha gene izleyeceğiz orası ayrı ama bi bitmediniz demek istiyorum cobain ailesinin güzide fertlerine.
belgesel kurt cobain'in hayata gelişi ile başlıyor. annesi, babası, üvey annesi, kız kardeşi, ilk kız arkadaşı, eşi (bkz: courtney love), nirvana'dan grup arkadaşı (bkz: krist novoselic)ile yapılan röportajlar oldukça doyurucu. bebekliğini, çocukluğunu, ergenliğini aile arşivindeki videolardan izliyoruz..inanılmaz tatlı bir bebek kurt, büyüdükçe daha da güzelleşiyor. videolarda daha bir-iki yaşındayken bile nasıl hassas ve duyarlı olduğunu görüyorsunuz.
aslında küçük bir kasabada güzel başlayan bir hikaye, anne-baba egosu yüzünden kabusa dönmeye başlıyor. anne ve baba boşanma kararı aldıktan sonra kurt cobain'in yalnızlığı ve dışlanması yürek burkan bir hal alıyor. aslında her ailede olan olayların, bu kadar hassas bir yüreği nasıl da etkileyebileceği ve sonrasında agresif, saldırgan, mutsuz bir bireye nasıl dönüştürebileceği ortaya çıkıyor. annesi ve babasının kıçına zor geliyor çocuklarına bakmak ve "ayy bu hiperaktif, ben bununla uğraşamıyorum" diye çocuğu pinpon topu gibi ordan oraya savuruyorlar. bu mevzuya takılmamın nedeni; kurt cobain'in hayata tutunamamasında tamamen anne ve babasını suçlamamdandır. ben courtney düşmanlarından değilim, aksine onun yalnızca kötü bir figür olduğunu ama asıl kopma noktasının o olmadığını düşünenlerdenim.
belgeselin en etkileyici kısımları, kurt cobain'in günlükleri/yazılarının animasyonlarla hareketlendirilmesi ve görsel bir şölene dönüşmesi. müzikler zaten tek kelime ile harikaydı.
belgeselde konser görüntüleri, müzikler, röportajlar geri planda kaldı benim için. ben o kadar kitlendim ki onun saflığına ve hayatı algılama biçimine; "öyle bir insan belki de gitmekle en doğrusunu yaptı" dedim. o kadar kırılmış bir insanla karşı karşıya kalıyorsunuz ki, onu bu hale getiren insanlara da, sisteme de baya sövüyorsunuz. o şarkılarını söylerken, hep bebek kurt gözünüzün önüne gelecek. yönetmen de böyle hissetmiş olmalı ki, en can alıcı sahnelerde o görüntüler geliyor önümüze.
annesinin (bkz: nevermind) albümünü dinledikten sonra; "eyvah, bu albüm fazla iyi ve büyük bir şöhret gelecek, peki kurt bunu nasıl kaldıracak!" diye düşünmesi en özel sahnelerden biriydi. kızıyla geçirdiği vakitlerde "işte o babası gibi olmadı" diyorsunuz, ta ki bebeğini terk edip bu dünyadan gidene kadar.
benim için tek eksik, son bölümde intihar sürecinin çok kısa kesilmiş olasıydı. bu bölüm daha ayrıntılı işlenmeliydi bence. belgesel aniden bitti sanki, yani hazırlamadı bizi bitişe, en azından ben öyle hissettim.
kurt cobain ve nirvana hayranıysanız, bu belgeseli kaçırmayın derim ben.
Efsaneye yakışır bir biyografidir. Animasyonlar, ilginç detaylar, müzikler harika. En yakınındaki kişilerden onu dinlemek keyifliydi. dave grohl da bir iki kelam etseymiş daha iyi olurdu ama böyle de güzel. hayat hikayesinin üzücü tarafları olsa da, kendini müziğe adamış, milyonları etkilemiş, etkilemeye devam eden bir kişi ve bu anlamda Nirvana' ya ulaşmış işte. Belgeselden anladığım sonuç bu.