Kurt değil bozkurt'tur. Aradaki fark önemlidir. gerçekleri referans alalım. Buyrun,
--spoiler--
Bozkurt, bozkırların mağrur ve baş eğmeyen hayvanıdır, Ona asla boyun eğdiremezsiniz Hiçbir zaman evcilleşmez insanla dost olabilir; ama yalnızca o kadar. Asla köpek ya da bir başka hayvan gibi insana boyun eğmez, köle olmaz. Çünkü Bozkurt, özgürlüğe tutkundur Bir köpek gibi sahibine bağlanıp bedava yemek için yaltaklanmaktansa, özgür bir biçimde açlıktan ölmeği yeğler. Yenilebilir, ama ezilmez. Öldürülebilir, ama diz çökmez. Avlanabilir, ama tutsak edilemez O, hürriyetine aşıktır.
işte bunlardan ötürü Türkler, özgürlüklerinin timsali olarak Bozkurt'u kendilerine simge seçmişlerdir Bozkurt, Türk bağımsızlığının ve Türk özgürlüğünün simgesidir Türkler de, Bozkurtlar gibi özgürlüklerine vurgundurlar
En eski Türk efsaneleri kurt ile başlar Kurt, Türk mitolojisinin başlangıcı ve aynı zamanda en önemli motifidir Bozkurtlar, öteki kurtlara benzemezler . Onlar sürü halinde dolaşırlar Başlarında yaşlı ve deneyimli bir önder kurt bulunur ki bu kurda Eke Kurt adı verilir.
Kurtlar, başka hayvanlar gibi sürünün en güçlü hayvanını değil, en deneyimli olan üyesini önder olarak seçerler . Tüyleri kırlaşmış ve gök olmuş bu önder kurtlar sürüyü çekip çevirir, yönetir, yiyecek bulmak için en uygun koşulları ararlar.
Türkler, yaşlı ve deneyimli kurdun ardından koşan genç kurtlardan daha çok öndeki yaşlı, deneyimli ve yeleleri kırlaşmış Gök Kurt'a önem verirlerdi. En eski Türk efsanelerinden beri görülen gök kurtlar da yeleleri kırlaşmış, sürülerini usta bir komutan gibi yöneten, düşmanları şaşırtıp pusuya düşüren böyle kurtlardır ''Gök'', hem sonsuzluğa uzanan göğü, hem de göğün kendi rengini anlatan bir deyimdir .
Oguz Kagan dahi, yüzü gömgök olarak doğmuştur Eski Türkler, Tanrı elçilerine de Gök Sakallı derlerdi Gök Börü, Gök Kurt, Boz Kurt deyimleri de böyle bir ululuğu ifade eder.
Türkler, yeleleri kırlaşmış deneyimli ve öncü kurtlara önem verirlerken Moğollar'ın gözlerinde köpekler kutsallaşmıştır Moğollar'ın öz mitolojilerinde egemen olan hayvan kurt değil köpektir. Fakat Moğollar, uzun süre Türkler'in egemenliği altında yaşamışlar, Türkler'den kültürel olarak yoğun bir biçimde etkilenmişlerdir. Bu etkileşimin sonucu olarak öbür kültürel unsurlarla birlikte Bozkurt'u da almışlar ve Cengiz Han'ın ataları arasına Bozkurt'u koymuşlardır. Ancak yine de, Moğol kültüründe Bozkurt çok önemli bir yerde değildir. Türkler de ise Bozkurt, destan - efsane - mitoloji - folklor derken hemen hemen her alanda ortaya çıkar. Çünkü Bozkurt tarihin derinliklerinden kaynaklanan bir ivme ile Türk kültüründe ayrılmamacasına yer
edinmiştir.
işte, bütün bu anlatılanlar Bozkurt'un Türklük için niçin'ini ve nasıl'ını açıkça ortaya koymaktadır. Bozkurt, Türk özgürlük ve bağımsızlığının timsali olarak, Türk kültürü ile bütünleşmiş bir biçimde, Türklüğün benlik ve belleğinde yaşamaktadır
Türklerin Bozkurdu ve Kartalı seçmeleri de bir o kadar manidardır. Her şeyden evvel bozkurt evcilleştirilemeyen , insanların kendi istek ve arzularına göre kullanamadıkları tek hayvandır. Dünyanın hiç bir yerinde bir bozkurdun evcilleştirildiği görülmemiştir. Dünyanın en büyük sirkleri en vahşi yılanları, timsahları, aslanları , kaplanları evcilleştirebilmiş ancak bozkurdu bir kapalı kafeste dahi tutamamışlardır.
Dünyanın en büyük hayvan evcilleştiricisi olan John MCqueen bir bozkurdu evcilleştirmek için çelik parmaklıkları olan dev bir kafese koyup boynuna tasma taktıklarını ve saatler sonra döndüklerinde önüne konan kuzuyu yemeden kafasını parmaklıklara vura vura intihar ettiğini gözlemlemiştir.
Bazı işgüzarların kurt kelimesini bozkurd ile özdeşleştirirler. Halbuki kurtlar kendi içerisinde fırkalara bölünmüştür. Türkler bu kurtların tamamını değil sadece bozkurdu kendisine sembol edinmiştir. Çünkü bozkurt zeki ve çeviktir. Tek başına hareket etmez. Yakaladığı avı paylaşır ve yanındakilerle yer. Kelimenin tam manasıyla toplumculuk özelliğine sahiptir..
Asla leş yemez, onun bıraktığı leşi çakallar yer. Avının üzerine çok akıllı taktik ve stratejilerle saldırır. Saldırıdan ziyade tıpkı savaş taktikleri uygular.
Avını görür görmez neticesini düşünmeden açlık ve avlanma hissi güderek saldırmaz, önce ekip halinde avının kaçıp kurtulabileceği tüm yolları tıkar, en uygun tuzağa düşene kadar bekler, çevresini hilal şeklinde çevreler, sarar ve hep birlikte saldırırlar. Avını kesinlikle elinden kaçırmaz, en kısa zamanda yok eder.
Bilim adamları da ayrı bir araştırma yapmış ve üstten delikli bir hücreye atılan bozkurdun önüne konan canlı kuzuyu günlerce aç olmasına rağmen yemediğini, yerinde duramayarak kafasını hücre duvarlarına vurarak kendisini ziyan ettiği ispatlanmıştır. Yine bilim adamları tarafından tek eşli olduğu gözlemlenmiş dişisini kıskandığı ve ölüm anına kadar ona bağlı olduğu bilimsel gözlemlerle kanıtlanmıştır
Bozkurt avına yaklaşırken savaş taktiğini kullanır demiştik. Türklerde Hilal ve turan taktiği bozkurtlardan esinlenerek geliştirilmiş bir savaş stratejisidir. Metehanın bulduğu askeri onluk sistemini bu gün hala tüm dünya orduları kullanmaktadır. Metehanın bu askeri onluk sistemi ve disiplini kitabelerden anlaşıldığı üzere bozkurtlara bakarak geliştirilmiştir.
tek dolaşmadıkları gibi çete kurup zavallı hayvanları ksıtırıp yiyolar. nerde sosyal adalet. yukarda tolumcu yazıyor ama bilemiyorum. bence trkler kendilerine başka temsili hayvan bulsunlar. gergedan olsun mesela.