coktur mukkemmlik ile güzellik konularinda kafa yordugumdan kelli estetiğin anca yamuklukla olabileceğini farkettim.
mesela diyelim ki osmanli lalesini alalim. bildiğiniz gibi lale yumruk seklinde olan bir cicektir.
fakat osmanli lalesi ise daha hoş ve güzeldir ve ne yazik ki formulu de olmadiğindan dolayi
üretilememekedir. günümüze anca minyatürlerde ve ilütürüsyonlarda arz-i endam etmiştir.
ziraatla ugrasanlarinda tahmin edebileceği gibi bu lale soganlari hastaliklidir ve mukkemel değillerdir. fakat kusurlari ve normlarin disinda olmalarinda dolayi bir sahsiyetleri ve güzellikleri vardir.
şimdi gelelim zurnanin zirt dediği yere. butun bunlardan hareketle kusurlu yazi yazmak ve kaliplari karinca kararinca bokunu esnetmek yazi diline fevkalade tat verir.
elbette kıymetli evrak ve benzeri seylerde kusur olamaz anlam acik olmak zorundadir.
fakat yazi da estetiği sağlamak için anlatim bozuklugu olmazsa yazi mükemmel olur ama ne yazik ki cilasi kalmaz.
bu da ne yazik ki dilin daha da fakirlesmesine sebebiyet vermektedir.
bu suretle edebi eserler dil bilgisi olarak düzgün ama deha olarak zayif kalmaktadir.
örnek vermek gerekirse; 'ali topu tut' ile 'olumum bana gulerek gel ne olur ' arasinda söyleniş ve okuyus zevki kat be fazladir.
ammavelakin boku cikartildiği vakit anlatmak istediğinini anlatamadiğindan fazlaca müracat edilmemelidir.
-dedim devrik cümle kurma diye!
+e ben de kurmadım devrik cümle!
-kurdun duydum o devrik cümle!
+dedim diye değil cümle o devrik.
-bu neydi?
+ananı da al git...
-...??!...