kim ne derse desin haymatlos yazarı kızdırdığından mütevellit bile değerli olduğuna inandığım bir yazardır, kendisi ile siyasi hiç bir ortak yanım olmasa da terör örgütüne bakıştaki parallelliğimiz bile bu konudaki hassasiyetinin ayakta alkışlanmasını gerektirir. velhasıl-ı kelam van ile ilgili girdiği entry de kendisinin bahsettiği, kürt kelimesi ile işaret ettiği kesimler aslında makro olarak değil mikro olarak üzerine alınması gereken grubu ihtiva eder, yani dağda eşkıyalık yapıp bir askeri şehit eden, geride dul, yetim bırakan o şerefsizlerle, senelerdir kaçak elektrik başta devletin aslında manevi değerlerini kendine has ve kendine özel bir görevi imiş gibi görüp vergisini ödemeyip, bunları görmezden gelen veyahut bunları yapanların fakir fukara ve çaresizlikten yaptığı pembe gözlüklü bakışlarla savunanlaradır onun sözü.
sözün kısası değerlidir kendisi. ayakta alkışlanası yazardır.
bizzat deprem bölgesinde bir hafta boyunca kalmış bir insan olarak sadece şunu söylemek isterim ki: yağmacı, çapulcu ve terörist kürt diye baktığınız o depremzedelerin tek bir gözyaşı ile bile eşdeğer değilsiniz.
söz konusu entry ile paralel düşünen insanlar!!!
erciş sokaklarını kaplayan ceset kokusundan ve foseptik kokusundan kat be kat daha iğrenç kokmakta ve tiksinti vermektesiniz.
o denli tiksinti ve iğrençlik yayıyorsunuz ki, ''siz insansanız, vallahi de billahi de ben insan değilim'' diye haykırmak; sonu cehennem de olsa, bu kararda sabit kalmak en şereflice olanıdır.
deprem sonrasında malını mülkünü ortalıkta bırakıp enkazların başına koşanlar, mezarlıklara doluşanlar, çadır kuyruğunda bekleşenler, hiçbir tedbir almadan bıraktıkları mallarını, bıraktıkları hal ile teslim aldılar... insanlar, sıcak bir çorba, kuru bir somun alabilmek için bekleştikleri kuyrukların hemen yanıbaşında açık duran tezgahlara, envai gıda malzemesine asla ve asla tenezzül etmediler. hiç kimse, soğuktan titrediği için gidip de açıkta bekleyen giyim dükkanlarına dalmadı.
...
hem neden anlatıyorum ki size?
ordaki insanlara, ''bir afet olsa da, evlerimiz yıkılsa, annesiz babasız kalsak ve gelen yardımları yağmalasak'' beklentisi içinde yaşayan aşağılık mahluklar muamelesi yapan embesil zümre!!!
ey az muhterem güruh...
ey beyni atıl...
yüreği atıl aşağılıklar...
o insanlar sadece dışarda titreşen evlatları için çırpındılar... kundakta hastalanan melekleri için kendilerini kaybettiler...
dışardan hırsızlar geldi... onların ekmeğine göz diken...
içerden yüksek zümre geldi... fukaranın hakkına göz diken...
ve türkiyenin birçok yerinden şerefsiz türedi... çaresizlerin onuruna göz diken...
edit: otellerin bakım onarımını ve turizm sezonuna hazırlanmasını dert edinenler için gelsin...
insan değilsin kızım sen. * bazen anne oluyosun öğüt veriyorsun, bazen kanka oluyorsun destek çıkıyorsun ama hep kardeşim oluyorsun beni benden alıyorsun. ne diyim sana hemşire. * bu arada sağlam ağrıyo lan dizim o dün vurdukları ağrı kesicinin ismini öğreneyimde bana yap ondan iyi kafa yapıyor.
size ne diyeyim ben moderasyon kardeşime bunu yazamayacaksam sizin ben yapacağınız işin demokrasisini sikeyim afedersin.
ha bir de, şu entry'i biri sildirsin bir şey yapsın, hiçbir şey anlayamadığımdan gözlerime uyku girmiyor geceleri. hep ne demek istedi acaba? diye düşünüyorum.
Sözlükte az sayıda sohbetine değer verdiğim yazarlardandır nesildaşımdır, eleştirenlere bakıyorumda sanırım zamanında iyi koyduğu kişiler olsa gerek içlerinde kalan ukteyi boşaltmışlar, olsaun; genede iyi dosttur kendisi.
sevgili yazarın zoruna giden nedir anlayamadım.
sayın yazar bulundugum yerde dağ yok benim. ben tırmanmalarınından bahsetmiştim dağa kaldırmak aklıma gelmemiştim demekki yaşamadıgım için yaşayan biliyor.
--spoiler--
iki günümü 'şimdi bu ne dedi yahu ? ' diye düşünerek harcayamam.
koşabilecekmiyiz bizde bir gün kırlarda sevdiklerimizle gözüm?
yapabilecekmiyiz şu hayatta istediğimiz her şeyi?
gidebilecekmiyiz kafamıza estikçe uzaklara?
konuşabilecekmiyiz aklımıza eseni?
söyle bana gözüm? başarabilecekmiyiz?