kuresel isinma'ya yeni adiyla iklim degisimine camur atma girisimidir, basarisizdir. kuresel isinma tabii ki elestirilir ama dotten sallayarak degil bilimsel verilerle. eriyen buzlarin neden icilmeyecegini anlamak icin deniz suyuna pet sise suyu dokup icmeye calismak yardimci olabilir. gelelim diger konuya. kuresel isinma dunyadaki isi ortalamasinin artmasi demek. fakat bazi bolgelerde isi cok artarken bazi bolgelerde azalma da olacaktir (eriyen buzullar, degisen su akintilari gibi nedenlerle). yani "ulan Mayis'ta hava soguk, kuresel isinma yalan" demek temelsiz bir iddia. zaten bu yuzden kuresel isinmamin adini "iklim degisimi" olarak degistirdiler. dunyanin bazi bolgeleri kuresel isinmadan olumlu etkilenirken, cok buyuk kesimi olumsuz etkilenecektir. maalesef turkiye de kotu etkileneck ulkelerden biridir.
eski zamanlarda da dunyanin isisnda ertis ve azalislar olmustur ama degisimler yuzlerce yilda gerceklesmistir. son yillardaki degisim ise 20-25 yilda inanilmaz boyutlara ulasmistir. dunyanin cesitli bolgelerinde yillardir toplanan isi ve karbondioksit olcumleri kuresel isinma tezini destekler niteiktedir. klavye basina gecip bir taraftan sallamanin alemi yoktur.
insanın ateşi 38 dereceye çıktığı zaman işlerin sarpa sarmaya başladığı anlaşılır. biraz daha yükseği havale ve mortingen şıtrase.
her daim empati diyen arkadaşlara ufak bir bilgi. kutup ayılarının vücut ısısı 99 derecedir. yani o hayvancıklar keyiflerinden yatmazlar o buzların üstüne. insana 4 derece artışa kadar izin veren tanrı o hayvana 1 derece için bile izin vermemiştir.
hadi geçelim bütün bumları. hatta empati yapalım. senin bir bedevi tanıdığın var. kutup ayılarıyla arasında kötü bir münasebet yaşanmış sende o yüzden tiksiniyorsun bu hayvanlardan. ama bu bile açıklamıyor yüzeyselliği.
çok pardon yüzeysel değilsin sen aslında sazan avcısısın. benim gibileri yakalayıp çekiyorsun. koca bir afferin sana.
ben sazanım zaten. anlamam aferinden ya da kötülemeden.
ha bu arada en sevdiğin film butterfly effect olsa ya. işte o zaman ironi derim ben bu başlığa.
peki bana şunu söyleyin, "ısınma" kavramı kötü bir şeyi çağrıştırıyor mu allahsen??
ısınmak iyidir! bir kere ortam güzelleşir. Sonra ısınmak için yapılan masraf azalır, fakir fukara mutlu olur, sokaklarda geçebilecek zaman artar, deniz mevsimi uzar*... yani nereden bakarsanız bakın, ilk bakışta küresel ısınma kavramı kötü bir şeyi çağrıştırmıyor**.. kavram böylesine yanlış isimlendirilince haliyle, olgunun kendisi de bir anda yalan oluyor...
evet durum budur... sayın başlık sahibinin bir kabahati yoktur.. kabahat toplumundur*.
dünyanın en büyük bilim otoriteleri tarafından kabul görmüş, hayatında bu konuda hiçbir yetisi olmayan cühelanın "yok lan ısınmıyor işte" diyerek tepkisini ortaya koyacağı laf sıçışı öneri. Konu ile ilgili Birleşmiş Milletler raporu, Fransa'nın başkenti Paris'te yapılan hukumetlerarasi iklim degisiklikleri panelinde açıklanmıştır. hemen hemen dünyanın tüm bilimadamları/kadınlarının onayı vardır.
ayrıca evreni meydana getiren big bang olayının birinci saniyesinde genişleme oranının yüzbin milyon kere milyonda bir küçük olması halinde bile bugünkü halini alamayacağını bilmeyen, milisaniyenin nelere yol açtığından habersiz, yobaz olması muhtemel, eski yöntemle kıçtan termometre sokarak sıcaklık artışını anlayabileceğini önesüren bir takım anti-bilim insancığının tezidir de aynı zamanda.
medyanın çıkarları doğrultusunda bir yalan atılacaksa zaten bu küresel ısınmanın olmadığı yönünde olur, lakin dünyayı bok eden sera etkisi yaratan karbon gazlarının nedeni dev şirketlerdir, fosil yakıtlardır. bunu ortaya atan adamın bırakın bilimsel verilerden gram anlamayı, daha medyanın kime hizmet edebileceğini bile idrak edememesinden, çok da sallanmaması icap eden bir cümle ishali olduğu hususuyla rahatça uyuyabiliriz.
dedikoduyla, kıraathane geyikleriyle dünya iklimini bilen kapasitesizlerin savıdır, çok pis gaza gelmişlerdir.
edit: laf'a anti-tez üretmek polemik yaratmak değil, aksine aptal saptal yorumlarla bilime bok atmak polemiktir. arz olunur, falan. ayrıca dünyaya yuvarlak diyolar. bilimadamları öyle kanaat getirmiş. olur mu hiç, dümdüz işte değil mi, öyle akşam mehtaba karşı. oohhhh.
oha bazlı edit: entry yazıldıktan 10 saniye sonra yazının hepsini okuyan ve akabinde eksi veren parmaklarını aynı ivmeyle neyse lan küfretmiycem.
şaka bi tarafa, böyle bir iddiada bulunmak için dünyadan bihaber olmak gerek. zira buzullar hızla eriyor, bunun sonucunda yeni adalar keşfediliyor ve kutup ayıları boğuluyor. zaten küresel ısınma bir anda olacak bir şey değil, bir süreçtir. bir an önce de harekete geçmezsek asla dönüş olmayacak...
bunu söyleyen kişiler, pasifikte yok olan adalardan, kuzey kutbunda buzul yok denecek kadar az kalmasından ve bu bağlamda kutup ayılarının tek parça kalan buz kütlelerinin üstünde ne yapcaklarını şaşırmış pozisyona düşmelerinden, moskova'nın an itibari ile tarihinin en sıcak günlerini geçiriyor olmasından, türkiye'de mevsimi gelmeden olgunlaşan meyvelerden, baraj sularının ciddi oranda azalmasından, dünya medyasının her gün kesin olarak gelişmelerden bahsetmesinden, dünya genelinde kendi dalında uzmanlaşmış sayısız bilimadamının bu konuda hemfikir olmasından, bunun için düzenlenmiş bir çok projeden (bkz: live earth) haberdar değillerdir. hatta haberide geçtim, dar bile değillerdir. bak senin için taze küresel ısınmış espri bile yaptım.
zamanında dünyanın petrol kaynaklarında azalama var, şu kadar zamanlık petrol var diyen bilim insanlarının söylemlerine ortaokulda ki din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenimiz şöyle bir cevap vermişti;
"allah insanları seviyor çocuklar bunlar allahı sevmeyen insanların söylemidir, hiç korkmayın petrol bitmez, bitecek gibi olsa da allah biz sevgili kullarına başka yerlerde petrol çıkarır"
küresel ısınma yalanı söylemini sanırım bir o söyleyebilir.
küresel ısınma pattanak çıkan bir şey değildir. sırasıyla 2000 - 2001 , 2001 - 2002, 2003 - 2004, 2005 - 2006 kışlarına bakınız. istanbul'da dahi yollar kapandı, iş yerleri tatil oldu. 2006 - 2007 kışı yaşanmadı diye hemen de kuraklığın adı küresel ısınma oldu. istanbul'da kış yaşanmazen doğu illerimizde kardan yollar kapandı. ama medyamız istanbul'da yaşadığı için hep istanbul'da yaşanan olaylar türkiye genelini kapsıyormuş gibi göründü. bu konuyla ilgili en güzel örnek 17 ağustos depremidir. önceki yıllarda elazığ, erzurum gibi yerlerde daha şiddetli depremler yaşanmasına rağmen 3. sayfa haberi olan deprem, ibtanbul'u (ki merkez üssü istanbul değildi) vurduğu zaman yıllarca konuşuldu, halen daha konuşulmaya devam edecek.
istanbul'da daha önce de kuraklık yaşadık. hatta yağmur duası muhabbetleri de oldu zamanında. küresel ısanma yoktur, kuraklık vardır.
dünyadan haberi olmayanların uydurduğu yalandır. barajlardaki suların azaldığını gösteren haberlerin holivud sütüdyolarında çekilmediği kesindir. etraflarına dikkatlice bakmayıp ağaçların yapraklarının yavaş yavaş kuruduğunu görmeyen insanlar da bunu söyleyebilir. milyonlarca yıl yeraltında biriken karbonun son iki yüzyılda yeniden atmosfere salınmasının ne kadar büyük tehlikelere gebe olduğunu bilmeyen düz beyinli insanlar da bu yalanı söylebilirler. uzun lafın kısası gereğinden fazla enerji harcamayın da gelecek nesiller dünyada yaşayabilecek durumda olsun.
'biz bu dünyayı atalarımızdan bir miras değil, çocuklarımızdan ödünç aldık.'
son zamanlarda ortaya çıkan en büyük kolpalardan birisidir küresel ısınma. yer kabuğu soğuyor millet hala ısınmadan bahsediyor. kardeşim dünya bir alev topu değilmiydi, hala ne konusuyorsunuz ?
50 sene evvel nisan ayı ile şimdiki nisan ayında 4 derecelik fark varmış. böyle bir habere hangi insan evladı inanabilir ki?
iki üç andavalın çıkardığı, çıkarları olan bir olaydır küresel ısınma denen saçmalık.
kimsenin gidip göremediği kutuplardan görüntü niyetine holivud sütüdyolarında çekilmiş videolarla insanların beyinleri yıkanıyor. "aaa kutuplar eriyor a. koyayım kesin ısınma var" gibi bir etki mi bekliyorlar nedir.
netice itibari ile küresel ısınma diye bir şey yoktur. medyanın büyük şirketlerin çıkarları doğrultusunda ortaya attıkları ve peşinden bir dünya saf götüren sallama teoridir.
