bütün bu sert yazılarımın altında duygusal, hassas biri yattığına bile bile bana "çok beklersin" diyerek kalbimi kıran yazar. entrylerine şöyle bi gez gezdirdim. benim söz ettiğim ab grubu hatun profiline uyabilme ihtimali çok fazla. gönlümü almasını bekliyorum. bi olay vardır bilir misin, hikaye demek istemiyorum çünkü gerçek. deniz kenarına vuran sahil yıldızlarını bi adam tekrar
denize atıyormuş, bunu gören biri merakla yanaşmış yanına, "yaaa bunların hepsini denize
atamazsın ki... hepsini ölümden kurtamazsın ki..." o da demiş ki, "kurtarabildiğim kadar...
deniyorum..." ben de böyle biriyim işte. ve beklemiyorum. bana mesaj atacağını gayet iyi
biliyorum. elin gidiyor şu anda, hayır hayır diyosun yapmayacağım, asla, asla ona yazmayacağım. belki şimdi yazmayacaksın. ama bi sabah nar çiceği kokuları eşliğinde uyandığında ya da bi gece yarısı sebepsiz nisyan yağmurlarıyla uyanıp bi sola bi sağa sonra tekrar sola döndüğünde, içinde deli gibi "naber yabgu" deme isteği uyanacak. bu senin suçun değil. destiny.
Albaycım öncelikle çok uzun yazıyorsun ve benim kafam genel olarak hep güzel, okuyamıyorum. ilk cümlesini okudum ve inan ki bana bile iş koysan benden bile çok beklersin cevabını alırdın mk.
3 5 bira kap gel yanıma. Küresel'e laf edene vahşi bir kurt gibi atlarım, bilen bilir. Neyse sen biraları unutma..
Benim bildiyim, tanıdığım kuresel tıkanma bu boş laflara kanmaz, kanmamali nonoşlar. Benden kendisine bı apla tafsiyesi yine de kendi bilir tabi.
Zira akepelilerin ne denli telikeli olduklarını bir ben bir Allah bilir. En son bı akepeliye kandigimda gözümü bı otel odasında açtım. Üstelik oda parası bilene odenmemisti, ben ödedim. Artık gerisi size kalmış.
bana "albayım kemalim" diyerek art niyetli olmadığımı, sevimli, arkadaş canlısı, such a nice guy olduğumu kanıtlayarak biraz olsun gönlümü alan yazar. bilemiyorum belki de bu hitaba karşı zaafım olduğundan haberi vardı. belki de sadece hissetti. belki de hiç biri. tesadüf oldu. ismimin çocuk sesiyle yumuşatılarak söylenmesi çok hoşuma gider. biraz utandım. mahçup oldum. kusura bakmayın. herkesin bi zaafı oluyor işte. personal distance, private security
olaylarına çok önem verdiğimden özelden devam edelim dedim. başka bir nedeni yok. zaten genel
anlamda hatunlarla polemiğe girdiğim, tartıştığım, onları yazma anlamında bitirdiğim
görülmemiştir. "çok beklersin" diyince üzüldüm sadece. yaaa işte böyle, sen git bütün sözlüğü
elinden geçir, herkesi biat ettir kendine, şan şöhret her şeyi elde et, ama bi hatunun lafıyla çök, yıkıl. böyle de ince bi ruhum var işte. benim üzülmemi ister misin? hadi barışalım... lütfen...
Al işte.. Yarbay yine cilt cilt yazmış. Olm sözlükte kız yok kime yazıyorsun? Hı??
Kaç defa söyledik, anlattık bunu. Kalemle anlattık, kitapla anlattı, Şemalar şekiller çizerek anlattık. Sözlükte kız yok aloo..
Yazıyorsun bak ama Küresel ıkınma da kız değil. Baya erkek amk. Hatta kel Bi de. Coni sins gibi adam lan. Niye biribirinize yürüyorsunuz? Ne zaman akıllanacaksınız?
hoş, güzel, çekici, nasıl tanımlanırsa tanımlansın bu sıfatları hak etmesini sağlayan, yüz hatlarına
daimi yerleşmiş hüzündür. sanki biraz sonra ağlayacak gibidir, ama öyle hüngür hüngür
çığırtarak, yüzü binbir şekle girip deforme olarak değil de, sessizce ip gibi süzülen göz yaşlarıyla,
bazı kadınlar öyle ağlar, prinç ayıklayan, otobüs bekleyen ya da televizyon seyreden yüz
ifadesiyle tıpatıp aynıdır ağlarken de, sadece yüzüne nem eklenmiştir.
ağlamak her kadına yakışmaz, hatta çoğunda fazlasıyla itici durur, ağlamanın yakıştığı
kadınlardandır. esas büyüsü ise gülümsediğinde ortaya çıkar. böyle zamanlarda az önce sözü
edilen hüzünle muazzam bir tezatlık oluşur ki, onu diğer sarışınlardan, kumrallardan, esmerlerden farklı kılan da tamtamına budur.
ayrıca bir kadının çekiciliği, gülümsemesiyle orantılıdır. tebessüm ettiği zaman normal
güzelliğinin üç katına çıkabilen kadındır insana dayanılmaz gelen. bakalım bu yazara güzel
mi, değil, sıradan sayılır, daha doğrusu onunla aynı ayarda çok isim var, ancak öyle bir
gülümsüyor ki, muazzam.