çalışkan ve doğru olmanın birinci koşulu ne kürtlük ne türklüktür. çalışkanlık ve doğruluk bireysel özelliklerdendir.
ırkların kişilikleri etkilemesi görüşü için (bkz: faşizm) , (bkz: kafatasçılık).
ırkçılıkla alakası yoktur. ulu önder bu sözü türkler için kullanmıştır. birilerinin bunu kendine yakıştırması aç tavuğun kendini buğday ambarında görmesi hadisesidir.
türküm doğruyum çalışkanım gibi yanlış olan bir sözdür. neye göre genelleniyor diye sorulması gerekir. ancak insanlar bireysel olarak değerlendirildiğinde sonuca varılabilir. şöyle ki;
"ahmet türktür çalışkandır" denilebilir. burada ahmet'in türk olduğu ve çalışkan olduğu söylenir. ancak "ahmet türk olduğu için çalışkandır" derseniz saçma bir şey demiş olursunuz.
türkiye cumhuriyeti vatandaşı olan herkes türk olarak kabul edilirler. kürt, çerkez vs.. diye anılmazlar. onlar da bu vatanın evladıdırlar. bu şekilde bir söylem de bulunması yanlıştır.
erbakan demiştir buna benzer bir şey.
- ee siz ona okutuyorsunuz her gün türküm doğruyum diye. o da demez mi kürdüm daha doğruyum, daha çalışkanım diye? falan demişti, evet.
asillarini inkar etme karsiliginda onlara da bu vatanin evlatlari olma serefini bahseden(!), beyinlerini degil de ancak beyinciklerini kullanabilme yetisine sahip sahsiyetlere(!) nispet soylenmis olabilecek sozdur. yanlis midir, turkum dogruyum caliskanim... cercevesinde tartisilmasi daha dogru olacaktir.
(bkz: hosgoru)
(bkz: empati)
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını benimsemiş olarak söylenirse zararı olmayan bir cümledir.
Zira günümüzde kafatası milliyetçiliği yapan insanların kendilerinin yüzde yüz Türk olduklarınına dair ellerinde bir delil var mıdır acaba? Ulu önder bence bir cümle ile bütün bu konuyu açıklamıştır:Ne mutlu Türküm diyene!!!