kurbağanın depresyona girmesine öncülük eden soru cümlesi. eleman, yok dedikçe sormaya devam etmişizdir. nedir bu kurbağaların insanoğlundan çektiği? hayır "yok" kelimesi başka bir anlam mı ifade ediyor da sordukça soruyoruz. adam yok diyor işte.
-küçük kurbağa kuyruğun nerede?
+kuyruğum yok abla, ama derede yüzmeye devam.
-küçük kurbağa, kuyruğun nerde söyle bakayım?
+yok ulan kuyruğum filan, dere var dere..
-hey sen küçük kurbağa kuyruğun yok anladık, ama nerede?
+bigün yine derede yüzüyorum..(ulan bu insanoğlu var yaa)
-şişşt ufaklık bırak lafı dolandırmayı da kuyruğun nerde onu söyle.
kurbağa en sonunda yüzdüğü dereden çıkar ve bir plastik veteriner bulup, kendine protez kuyruk taktırır.
+ hey sen beyaz kıçını tekmelediğim insanoğlu al sana kuyruk.
- ooo hacı. yoksun kaç gündür piyasada. o değil de kuyruğun nerede?
+veteriner bir psikiyatrist var mı bildiğin?
bilimle uzaktan yakından alakası olmayan bir embesilin yapacağı eylem. bu embesil bütün kurbağaları kuyruksuz zanneder ama yanılır. tüm urodela takımı birleşip kuyruklarını bu soruyu soran boş beyinlinin götüne sokmasıyla soruya cevap da alınmış olunur.