4. "eyzübilhöst!
bütün gün am-sik-göt yazan eller bizden değildir. ey muhabbet, onlara de ki, tenasül organlarıyla fazla uğraşanlar, ahirette sik kafa, göt kafa ve am kafa olarak dolaşacaktır. biz ali atıf bir'i onlara ibret olsun diye yarattık."
3. oku.
ibadet edeceğine muhabbet et.
efendi ol, kafana göre takıl.
teşvik primi alma. hatta hiç prim alma.
terbiyesizliğe, yüzsüzlüğe, eşşekliğe prim verme. hatta hiç prim verme.
prim alana, prim verene selam verme.
modaya, trende sarma, sarana da mani olma. onlar eşşekliği yaşayarak azap çekeceklerdir.
seks için alçalma, aşkı çok yükseklerde arama.
sana tokat atana, kafayı göm ki, aklı başına gelsin.
ve kafatasçılara küfür et... itin köpeğin doldurduğu dünyada en hakiki mürşit küfürdür.
bacaklarından ancak koyunlar asılır. koyun olma ve kasaplara isyan et.
kumarın iyisini oyna, hayatınla... kötüsünün yüzüne bakma. de ki, ben insan olacağım!
kariyer eşşeklerin olsun, sen oku.
oku ve muhabbet et...
2. de ki, biz babasının dört kızdan sonra ilk oğlu olarak doğan fatih ürek i insanlara ibret olsun diye gönderdik. dört kızının kıymetini bilmeyip oğlu olduğunda 40 koç kesen babayı, o 40 koçun boynuzlarıyla cezalandırdık.
yazarının kendi deyimiyle ekşi dağında mal mal gezen hazreti muhabbet e hasıl olmuş malak hayrullah ın bildirdiği vahiylerle ekşisözlüğe indirilmiş kerameti kendinden menkul bir kutsal kitap denemesiydi ki, ihtiva ettiği argümanlar nahoş olsa da, dili anlatımı ve üslubu gayet güzel, zıt fikirleri iyi kavrama açısından gayet faideli ve okuması keyifli bir çalışmaydı.
şu an ekşide dönen hz muhammed in bordeaux a attığı gol gibi saçma sapan geyikleri görünce, insan ister istemez insana, "neredesin ey muhabbet, gel de ateizm in karizmasını şu eblehlerin elinden kurtar" deme isteği geliyor.
koçum biz sana elçi olamazsın demedik, herkesi kurtaramazsın dedik. bırak takılsınlar, bırak zırvalasınlar. liboş ol, çükümü ye.
hala daha s*kle g*tle uğraşanlar var, görüyorum. dikkatli ol, onlar ki gözlerini nefret bürümüş, akıllanmaz, uslanmazlar. onlar ki insan sevgisi nedir, insana değer neden verilir farkına varamamışlar.
varsın olmasınlar, bırak takılsınlar, seni tutan eller, aynı şekilde cos diye kavrulurlar birgün; işte o zaman dank eder!"
"ey yandan yemiş britney! nasılsın iyi misin? iyi olmanı cenab'ı allah'tan dilerim. çünkü yazdıklarına baktım, bayaa bir hazımsızlk sorunu çekiyormuşsun. ossur iyi gelir!
cümlelerim güzeldir hoştur. yalnız senin zoruna gitmiş? olsun, canın sağolsun. özne-yüklem-tümleç uyumluluğunda yazdığım cümleleri anlayamamanı anlıyorum. hani belirtmiştim ya, akıl-s.k felan işte. heh, her ikisi de olmadığından sende, anlayamıyorsun. umarım bu cümleyi anlamışsındır.
" ey küçük spitni! cümle kuramayanlar sözlüklere yazar oluyor görüyor muuuusun ?
komik olmaya çalışıp iğrençleşenlerin akılları varsa da anca s*klerine çalışıyor olacak ki, daha iki satır cümle kurup kendilerini ifade etmekten acizler.
sen sen ol onlara uyma, diyalektikten sual olunmaz."
" ey muhabbet! ulusözlük dağlarında, akıllarıyla tavırları bir olmayan iki yüzlülerin yanımızda yeri yoktur. şüphesizki biz insanı "ibne" diye horgörüp aşağılayanları, onu geç, insanı insan olduğu için değerli kılmayanları sevmez, yanımızda barındırmayız. bu çağda eş cinselliğin sapkınlık olduğunu savunan çeyrek akıllılar varsa kendimizden utanırız.
sen onları yine de hoşgör muhabbet! onların bu kapasitede olmaları lazım gelir ki, ortaya çeşit olsun..."
kendisini meniden yarattığımızı görmez mi ki hemen açık bir düşman kesiliyor. yaratılışını unutarak bize bir misal getirdi: bu çürümüş kemikleri kim diriltecek dedi. onları ilk defa yaratan diriltecek. o bütün yaratıkları bilir yasin 77-78-79
ayetlerdekine benzer şekilde getirilmeye çalışılan bir misal.
