ateizmin el kitabi mi lan bu? karanlik caglara gonderilse is yapabilecegini düsündüm ister istemez. yazi da bilinmiyo nasil olsa.. bu ne lan boyle karisik kurusuk hadi tapalim, bagk bagk su figure bak, ayni geyik, ahanda mamut gibi duygular uyandirabilir..**
--spoiler--
"the weel-am-in all-eyy muhabbet ve ümmeti. your prophet is back again chat.
" ey muhabbet, andolsun biz seni, saf saf oksijene secde eden insanoğlunu punduna getirip, meramımızı ikrar edesin ve tavşan deliğine kalleşce itesin diye sağa sola sıçan, pis, kaka, abazan tavşanların arasında en beyaz, en kalleş olansın diye seçtik. şüphesiz, tekbir eşliğinde seni yahni yapmak isteyecek türbanlı kupa kralicesi ve sarıklı krallar olacaktır. 007 bugs bunny olmanın birinci altın kuralı, havuç yiyip tüm gün amacsızca düzüşmek değildir. aksine, bu kutsal mertebenin birinci altın kaidesi kizb ve inkar etmektir. dolayısıyla yakalanırsan seni tanımayız.
" muhabbet bize, 'havuca elif-be te-se-cim vitamini veren diyalektik, hikmetinden sual olunmaz. ve lakin dün peygamber bugün tavşan, yarın çölde amaçsızca gezen, ve tasadüfen bir kutup ayısı ile karşılaşan bedevi olmayacağımın garantisi var mı?' diye sordu. "ya muhabbet, kozmosta her maddenin kütle çekimi var.ve her maddenin kütle çekimi birbiriyle ters orantılıdır.dolayısyla maddenin çekirdeğinde bulunan atom altı partikuller (nötron-proton) kendi aralarında zıtlık ihtiva eder.ve her zıt kutup, bir diğer zıt kutbu daimi olarak çeker. aksi olsaydı eğer, osuruk gücüyle fezaya çıkabilirdik. dolayısıyla, çölde amaçsızca gezerken karşına "pipisini sıvazlayan abazan kutup ayısı çıkarsa" kafanı hemen kuma göm. göm ki, tecavüzden zevk alasın.gerçi kuantum fiziği'ne göre mutlak doğrular yoktur. dolayısıyla karşına çıkan kutup ayısı dişi de olabilir. zikip zikmemek, senin hayvanalara bakış açınla doğru orantılıdır. muhabbet, "rabbim, madem mutlak doğrular yok.insanları tavşan deliğine itmenin mantığı nerede?" diye sordu. ve dedik ki, "orasını karıştırma.sana verdiğimiz görevi icra et kafi." swh
muhabbet, "rabbim, teknoloji gelişti. osuruk gücüyle fezaya çıkmaktan bahseder olduk.en ucuzundan deri pardösü ile rayban gözlük alsam ve tavşan deliğinin önünde hap (kırmızı-mavi) satsam, daha karizmatik olmaz mı?. en azından yahni olma olasılığımı ortadan kaldırmaz mıyız?". diye sordu.
"ehli muhabbet, biz seni, buyruklarımızı insanlığa ikrar edesin diye seçtik. torbacı isteseydik, elinde pioneer avic z1 ile tarlabaşı'nda polisten kaçan şoparı seçerdik.
"ey muhabbet, Sizi çamurdan yaratan ve bir ecel belirleyen tanrı, şüphesiz şarabı fazla kaçırmıştır. özgür iradeye müdahale etmediği iddia edilen zat-ı mefhum, neden lut kavmi'nin seçimlerine müdahale etmiştir?. sırf eş cinsel ilişki nedeniyle koca kavmi mangal kömürüne çevirip, kosovalı müslüman çocukları kesip annelerine yediren sırp askerlere neden iltimas tanımıştır?. ve muhabbet dedi ki, "rabbim, tanrı'ya şirk koşarak dötü tehlikeye atmayalım?. tanrı'ya şirk koşan, o'nun buyruklarına icabet ve varlığına biat etmeyen nuh kavmi sular altında kalmamış mıydı?". "ya muhabbet, anlaşılan dersini çalışıp gelmişsin diye onore ettik, yanakları al al oldu keranecinin.filistin'de yaşayan günahsız müslüman çocukların güne füzeyle başlaması bir kenara, tanrı'nın buyruklarına icabet ve varlıgına biat eden 23.000 müslüman endonezyalının tsunami yüzünden can verdiğini hatırlatmak isterim!. sanırım tanrı, yine şarabı fazla kaçırdı.bünyen kaldırmıyorsa içmeyeceksin.
"ey ümmet-i muhabbet; ibadet edeceğinize muhabbet edin, okuyun, beyin nöranlarınızı köreltmeyin. rasyonalizmi şiar edinin, mal olmayın. sümer kralı utanapiştim ve o'nun zihinlere pelesenk olmuş gılgamış destanı'nı, evirip cevirip nuh tufanı'na uyarlayan ve bu tufanın nedeni olarak tanrı'ya itaatsizliği gösteren, kolpacı din tacileri ve bilimum takiyecilere yatmadan önce 3 defa küfür edin.
hadis-i keyif; "hayatta en hakiki mursit kufurdur"
kendisini meniden yarattığımızı görmez mi ki hemen açık bir düşman kesiliyor. yaratılışını unutarak bize bir misal getirdi: bu çürümüş kemikleri kim diriltecek dedi. onları ilk defa yaratan diriltecek. o bütün yaratıkları bilir yasin 77-78-79
ayetlerdekine benzer şekilde getirilmeye çalışılan bir misal.
" ey muhabbet! ulusözlük dağlarında, akıllarıyla tavırları bir olmayan iki yüzlülerin yanımızda yeri yoktur. şüphesizki biz insanı "ibne" diye horgörüp aşağılayanları, onu geç, insanı insan olduğu için değerli kılmayanları sevmez, yanımızda barındırmayız. bu çağda eş cinselliğin sapkınlık olduğunu savunan çeyrek akıllılar varsa kendimizden utanırız.
sen onları yine de hoşgör muhabbet! onların bu kapasitede olmaları lazım gelir ki, ortaya çeşit olsun..."
" ey küçük spitni! cümle kuramayanlar sözlüklere yazar oluyor görüyor muuuusun ?
komik olmaya çalışıp iğrençleşenlerin akılları varsa da anca s*klerine çalışıyor olacak ki, daha iki satır cümle kurup kendilerini ifade etmekten acizler.
sen sen ol onlara uyma, diyalektikten sual olunmaz."
"ey yandan yemiş britney! nasılsın iyi misin? iyi olmanı cenab'ı allah'tan dilerim. çünkü yazdıklarına baktım, bayaa bir hazımsızlk sorunu çekiyormuşsun. ossur iyi gelir!
cümlelerim güzeldir hoştur. yalnız senin zoruna gitmiş? olsun, canın sağolsun. özne-yüklem-tümleç uyumluluğunda yazdığım cümleleri anlayamamanı anlıyorum. hani belirtmiştim ya, akıl-s.k felan işte. heh, her ikisi de olmadığından sende, anlayamıyorsun. umarım bu cümleyi anlamışsındır.
koçum biz sana elçi olamazsın demedik, herkesi kurtaramazsın dedik. bırak takılsınlar, bırak zırvalasınlar. liboş ol, çükümü ye.
hala daha s*kle g*tle uğraşanlar var, görüyorum. dikkatli ol, onlar ki gözlerini nefret bürümüş, akıllanmaz, uslanmazlar. onlar ki insan sevgisi nedir, insana değer neden verilir farkına varamamışlar.
varsın olmasınlar, bırak takılsınlar, seni tutan eller, aynı şekilde cos diye kavrulurlar birgün; işte o zaman dank eder!"
yazarının kendi deyimiyle ekşi dağında mal mal gezen hazreti muhabbet e hasıl olmuş malak hayrullah ın bildirdiği vahiylerle ekşisözlüğe indirilmiş kerameti kendinden menkul bir kutsal kitap denemesiydi ki, ihtiva ettiği argümanlar nahoş olsa da, dili anlatımı ve üslubu gayet güzel, zıt fikirleri iyi kavrama açısından gayet faideli ve okuması keyifli bir çalışmaydı.
şu an ekşide dönen hz muhammed in bordeaux a attığı gol gibi saçma sapan geyikleri görünce, insan ister istemez insana, "neredesin ey muhabbet, gel de ateizm in karizmasını şu eblehlerin elinden kurtar" deme isteği geliyor.
