kurban bayramının birinci günü ile yılbaşı akşamının aynı güne denk gelmesine mütevellit, bir çok kişinin bilerek ya da bilmeyerek başına gelebileceği hadise. minareyi çalan kılıfını hazırlarmış, afiyet olsundur.
kadınlar kurban kesebilir mi, kadınlar cenaze namazı kılabilir mi gibi konuların üzerinde hassasiyetle duran medyamızın bu bayramdaki, olası, pek mühim konusu.
sek sek oynarken çizgiye basmak gibi bir durumdur. insan oğlu taşı doğru yere atmış yavaş yavaş sekecekken niye başa dönmeye çalışır bu hakikaten ilginç bir durumdur. gereksiz tartışmadır bu.
eski insanlar tanrıları apollon için koyun kurban eder, eti yakmadan önce üzerine şarap dökerek ona sunalarmış. biz sana yiyeceğini ve içeceğini verdik, sen de bize bereket getir, anlamında!
edit: sadece apollon için değil, bütün tanrılar için geçerli imiş efendim! **
kurban bayramlarının vazgeçilmezi. birilerinin vermiş olduğu kurban etini rakı mezesi haline getirmek. güler misin yoksa ağlar mısın? lann, bunda gülünecek ya da ağlanacak bir şey yok salak. seni denedim. hemen de efendim türlü türlü sazanlıklar falan. döverim bak.
rakı ile kurbanlık eti tüketen bir arkadaşım aynı akşam arabasıyla kaza yapmıştı. bunu alkolün yanında tükettiği kurbanlık etine bağladı ancak ben yine de tüm suçu rakı'da buluyorum. kurbanlık yiyerek değil, rakı içerek sarhoş olmuştu çünkü pezeveng. sonra da allah'tan belasını bulduğu yönünde bir takım fikirler sundu. inanmadım.
yahu bu iş biraz da eşeği sikip suçu şeytana atmaya benziyor. asıl suçlu değil, yan unsurlar öne sunuluyor. geçen gün yine kaza yaptı bu arkadaş. absolut içmiş bindirmiş 3 tane araca. suçlu da kaygan zeminmiş. te allam yaa..
önce kurbanlık alacaksın, onu keseceksin, yüzeceksin, pişirmeye hazır hale getireceksin. daha sonra pişirip meze haline getirdikten sonra, rakıyla birlikte götüreceksin.
bunlara gerenk yok mayk. kasaptan bi kilo et al; ye, iç, eğlen, coş...