allah kullarının kuran' ı tam manasıyla anlayamayacağını biliyordu. peygamberin hayat ölçüsünü, müslümana örnek kılması bu yüzdendir. kuran' da yazan ayetleri, hz, muhammed' in hayatıyla harmanlayınız, ortaya çıkan mükemmel denge yine allah' ın izidir.
Yarısından başlanınca okumaya şiddet sanılır oysa öyle birşey yoktur. Zira islam dini hoşgörü dinidir, Kuran'da da bol miktarda bağışlama ile ilgili ayetler vardır.
maide*: yaptıklarına bir karşılık ve allah'tan caydırıcı bir müeyyide olmak üzere hırsız erkek ile hırsız kadının ellerini kesin. allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
--- **
ek: 39. ayette: tövbe edeni bağışlayacağı yazıyor. tövbe etmezse? kesilecek. düşünülmüş mü, düşünülmüş. yeterlidir.
Ey iman edenler! Öldürmede kısas size farz kılındı.
Hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Ama her kim, ölenin kardeşi tarafından bir şey karşılığı bağışlanırsa,
o zaman örfe uyması, ona diyeti güzellikle ödemesi gerekir. Bu, Rabbiniz tarafından bir hafifletme ve bir rahmettir.
Her kim bunun arkasından yine saldırırsa, artık ona acı veren bir azab vardır.(Bakara, 178)
bir butun olan kitabimiz kurandan bir iki ayet gosterip de marifet yaptigini zanneden kıt fikirli insanlarin anlamak istemeyecegi gercekleri buna benzer her baslikta gerek ben gerek baska kisiler aciklasalr da konular kapanmiyor...
hirsizin elinin kesilmesi meselesinde mesela:
bir insan acliktan dolayi bakkaldan ekmek caldiysa onun eli kesilmez. ona is bulunur ya da gerek yardimlar yapilir...
eli kesilecek hirsiz, hirsizliktan zevk alan ve bunu meslek haline getirmis kisidir. elinin kesilmesi ibreti alem olacaktir...
kişinin can güvenliği, toplumun can güvenliğine eşittir
32- bunun için israil oğullarına şunu yazdık: kim, cinayet işlememiş veya yeryüzünde bozgunculuk yapmamış bir kişiyi öldürürse tüm insanları öldürmüş gibidir. kim de o canı yaşatırsa, bütün insanları yaşatmış gibi olur. elçilerimiz onlara apaçık delillerle geldiler. buna rağmen onların çoğu hemen sonra yeryüzünde azgınlık yapmaya başladılar.
ölüm cezası kimler içindir, görelim bakalım ayetleri çarpıtanları ve şiddet yanlısı gösterenlere kuran nasıl sesleniyor;
33- allah ve elçisi ile savaşan ve yeryüzünde bozgunculuk için uğraşanların cezası: öldürülmeleri veya asılmaları, veya el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, veya yerlerinden sürülmeleridir. bu, dünyada görecekleri bir aşağılanma. ahirette ise büyük bir ceza var.
34- kendilerini yakalamadan önce tevbe edenler başka. bilesiniz ki allah bağışlayandır, rahimdir.
aklını azıcık kullanan bir insana hukuk üzerine düşünmesini salık veririm.
ayrıca farklı bir şiddet konusu gibi algılanan hırsızlık konusunda ellerin kesilmesi mecazi anlamda olup hırsızlık suçu işleyenlerin bu suçu işlemekten alıkoyacak toplumsal önlemlerin alınması ve ellerinin bu işe uzanmasını engelleyecek yaptırımların uygulanması anlamı taşır.
ki bu yaptırımlar ceza kanununlarında belirtilmiştir.
Bir insana güzel şeyler söyleseniz ardından da küfür etseniz. Sonradan da ben genelde güzel şeyler söyledim küfüre bakma genele bak demek nasıl bir kıvırmaysa müslümanların yaptığı da aynı şekildedir. Bu kişiler istedikleri zaman cehennemde yanacaksın , sen cehennem odunusun vs gibi içerikli ayetler gösterip ardından da şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır , merhametlidir derler. işlerine geldiğinde tek tek ayet verip insanları korkutanlar işlerine geldiğinde kuran bir bütündür önceki ve sonraki ayetleri okumalısınız diyerek kendilerini avuturlar.
Vay be ne hoşgörü dedirten ayetlerden birkaçına gözatalım.
Yaptıklarına bir karşılık ve Allahtan caydırıcı bir müeyyide olmak üzere hırsız erkek ile hırsız kadının ellerini kesin. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.(Maide 38)
Haram aylar çıkınca bu Allaha ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.(Tevbe 5)
Arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. Bu sebeple, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse, onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı.(Nisa 89)
Hiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allahın oluncaya kadar onlarla savaşın. Onlar savaşmaya son verecek olurlarsa, artık düşmanlık yalnız zalimlere karşıdır.(Bakara 193)
Allaha ve Resûlüne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri, yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, yahut o yerden sürülmeleridir. Bu cezalar onlar için dünyadaki bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır.(Maide 33)