Tam olarak ilk entry'deki gibi geçer. Bununla ilgili detaylı açıklamaları google'dan bulabilirsin. Taa 1980lerde farkedilmiştir. O zamandan beri de hazımsızlar öyle değil der durur.
Yukarıda milimetrik bir hesaplama yapılmış da rakamların yuvarlak rakamlar olduğu hesaba katılmamıştır. Benim paylaştığım 1980lerdeki yapılan bir hesaplamayla ulaşılan sayıdır ve tabi ki o da yuvarlama rakamdır.
Matematikten anlayan birisi yuvarlama rakamlar olan 0,375 ile 0,412'nin neredeyse aynı rakam olduğunu bilir. Zaten ikisi de yuvarlamadır. Senin verdiğin dünya yüz ölçümü küsüratlıdır ve yuvarlama yapılmış rakamlardır. Benim paylaştığım ölçüler de yuvarlamadır. Fakat farklı farklı şeylerden bahseden 600 sayfalık ve içinde milyonlarca kelime olan bir kitapta deniz ve kara kelimelerinin birbirine oranı, dünyadaki kara ve deniz oranları ile birebir benzerlik göstermesi nasıl bir tesadüf.
Ben 1980lerdeki bilinen rakamları verdim çünkü o zaman öyle biliniyordu muhtemelen ama değişen hiçbirşey yok. Kara ve deniz oranından bahsediyorum ben ve oranlar neredeyse gene aynı. Sen bana yuvarlama 0,375 ile yuvarlama 0,412 rakamlarının zaten neredeyse aynı rakam olup olmadığını söylesene bir. O paylaşımdaki ana fikir milyonlarca kelime, yüzlerce sayfa ve binlerce cümle arasından kara ve deniz kelimelerinin oranının dünyadaki kara ve denizlerin birbirine oranı ile neredeyse aynı olmasıdır. iki rakam da neredeyse 0,4'dür. Ben kara ve denizlerin birbirine olan oranlarından bahsediyorum ve o yazıyı bir kitaptan aldım. Ve senin yaptığın hesaplama da söylediğimi gene de kanıtlıyor.
her geçen kara ve deniz gelimesini alırsak oran çok farklı çıkıyor ama tabi işgüzarlık olarak, şurda kara şu anlamda şurda ırmak deniz anlamında sayılır sonuçta su şurda denizi mecaz anlamda kullanmış onu almayalım diye diye benzer bir durum ortaya çıkarılana kadar uğraşılıyor. Gerçek orana yakın benzer bir şey bulununca da ha tamamdır oldu şimdi, bunu şimdi mucize diye anlatayım, ne de olsa kimse bunları saymaz varsayımı yapılıyor, çoğu kimse de saymıyor.
Onu geçtim daha bu işin buzulları var magması var, yer altı suları, gölleri vs. Neler var böyle bir oran hakkında konuşmak abes. Neyle neyi oranladığımız da önemli magmayı mı, iç yarıkları denizin altındaki kara parçalarını, zeminini dahil ederek mi bu oran yoksa sadece yeryüzü mü o da önemli.
Ordan kırpıp, burdan ekleyerek mucize gibi göstermek ahmaklıktır.
Evet.
Edit: bir kelime değil 4-5 kelime ekleyip çıkarırsan değişir kaldıki 1 kelime bile olsa milyonlarca kilometre karelik alanı yok sayıyorsun..
yemin ederim beynimi yedi bu konu. (tam bir beyin kundakçısı çıktı adam) arkadaşım 15 milyon km2 den bahsediyoruz hala bir deyip duruyorsun yahu. koca antartika kıtası 14 milyon km2.
Uydurma rakamlarla(denizi gölü okyanusu alıp, şurda mecaz var şurda şu anlamda denildiği için olmaz almayalım diye diye reddedilip doğru oranı bulunca ha tamam oldu olayı vs. Dahil) doğru orana yaklaştığını farz edelim 0,037 rakamı da doğru kabul edelim.
37x10^-3 bilimsel matematikle çok büyük fark yaratan bir sayıdır, bu hata farkıda dünyanın yüz ölçümüne uyarlayıp çarpma işkemlerini yaparsak yaklaşık koskoca rusya kadar bir fark oluyor ve bu gerizekalılığa inandım diyenler çıkıyor, inansınlar daha zerre bu konular hakkında yazmayacağım. Embesilin teki kuyuya taş atıyor, yanlışını anlatıyoruz ama anlamak istemiyor bu ve bunun gibiler. Siktir edin, kuranı yakıp fotoşopla maymuna dönen kıza inanın.
Olum siz nasıl yaratıklarsınız. Nasıl bu kadar iğrenç oldunuz. Benim buraya yazdığım şeylerin karşılığı mı bu hakaretler. Karşı tez getirmek bu mu. Ben buraya entry girdiğimde birileri bana küfür etmeye mi başlayacak hemen.
Temel amacı din ile uğraşmak olan adamlar bana laf söylese ne olur? Ama insan düşünür ulan bir adama yazı yazdığı için, sırf bu sebeple küfür mü edilir, şerefsiz, karaktersiz mi denir. Yani bu başka birşey. Beni tanımazsın etmezsin, senin hayatında hiçbir yerim yok, bana nasıl bu kadar kızabilirsin.
Dün buradaki birine tepki için ard arda entryler girdim altta dönen muhabbetleri okumadım. Meğersem ne hakaretler. Allahım ben ne yaptım. Herşeyi anlarım ama neden kızıyorsun onu anlayamam işte.
geri zekalılık, zeka geriliği hakaret değil bilimsel gerçekliktir..
geri zekalılıkta diretmenin altyapısı ile yine sosyolojik bir tanımlama sayılabilecek karaktersizlik, temelsizlik, ahlaksızlık ya da daha sert ve kaba tabirle şerefsizlik olarak geçer..
özelden ananı mı siktim diye mesaj atmaya benzemez..
bu yüzden bu başlıktaki iddia sahibine hakaret edilmemiştir..
annemi mi tanıyosun diye sorarlar adama?
sırf akli melekelerin yerinde değil diye şikayet etmedim..
şu an çoktan çaylaktın..
tekrarlamak icab ederse, geri zekalısın hem de çıplak gözle görülebilecek şekilde..
bu bir hakaret değil, durum tespitidir..
karaktersizlik kısmı ise yazılanların üstüne çıkmak için atıp tutman ve yine yazılanları görmezden gelmen, kabul etmemen ve aptallığında sahtekarlık yaparak diretmenden ileri gelir..
bu da hakaret değil, basit bir gözlem sonucu ortaya çıkan sonuçtur..
yani bilimseldir, mucize gibi değildir ama elbet yanılma payı vardır..
belki mental bir rahatsızlık geçiriyor da olabilirsin çünkü..
kuran’da “kara (el-berr)” kelimesi 12 defa geçmektedir. buna karşılık “deniz (el-bahr)” kelimesi ise 32 defa tekrarlanmaktadır. (“el-bahr” ifadesi, denizler gibi göl, ırmak benzeri büyük suları da ifade eder). “kara (el-berr)” kelimesi kuran’da sadece “el-berr” formunda 12 kez geçer, bu 12 geçişin 9’unda “deniz” kelimesiyle geçmesi de bu kelimeyle kuran’daki ilgisini gösterir. bu 9 seferde de “deniz” kelimesinin sadece “el-bahr” formuyla beraber kullanılması, kelimenin bu formuyla ilişkilendirildiğini gösterir. aynı ayette geçişlerin yanına kitaptaki tabloda (sayfa: 305) yıldız koyduk. (deniz kelimesi ayrıca 8 çoğul ve 1 kez de “el” bilirlilik takısı olmadan geçer.) eğer “kara (el-berr)” kelimesinin tekrar adedinin “deniz (el-bahr)” kelimesinin tekrar adedine oranını alırsak ; 12/32 = 0.375 eder.
yeryüzünün toplam yüzölçümü 510 milyon km² kadar bir alandır. bunun 360 milyon km² kadarı denizlerden oluşmaktadır. 15 milyon km² kadar bir alan ise buzullarla kaplıdır. (24. sure 40. ayetteki, belirlilik takısı almaksızın 1 kez geçen “bahr” kelimesi, buzullara karşılık geliyor olabilir mi acaba?)bunun dışında 135 milyon km² kadar bir alan karalardır. eğer yeryüzündeki karaların denizlere oranını alırsak; 135 milyon km² / 360 milyon km² = 0.375 eder. bu oranın bu kadar ince bir şekilde paralellik göstermesini tesadüflere bağlamak mümkün mü ?
Bu arada kuranda deniz kelime aramasını bahr ile arapça olarak yaptım ve 35 sonuç çıkıyor çünkü meallerde gemileriniz yüzer denen yerde direkt denizde yüzer diye de yazan var. bunlardan 3ünde ise deniz sıfat tamlaması durumunda. deniz ürünü gibi.
Ama ne olursa olsun, hatta biz yanlış yorumda bulunuyor da olalım bu bizim hatamızdır. Kur'an da şu kadar kelimeye şu kadar kelime düşüyor falan demiyor. Ama biz inananlar tabi ki onda bazı şeyler bulmaya çalışıyoruz. Dün itibariyle kuranda bilimsel gerçekler başlığıyla 80den fazla entry girdim 2-3 tanesine takılıp kaldınız. Bir hata varsa da o hata tabi ki biz insanlara ait.
Ya kardeş 0,037 sıfıra yakın bir sayıdır tamam da, 0,375 ile 0,412 de sıfıra yakın sayılar. Problem burada zaten. Senin o 0,037 dediğin dünya alanını hesaplarken çarpıldığı için 0,37 de oluyor, 37 de oluyor 37000 de oluyor. Fark büyüyor çarpıldıkça. Olayı bu. O yüzden çok da büyük bir mucize değil.
Oran olduğu için öyle zaten. Yaptığımız hesapta pay paydadan küçük olduğu için çıkan rakam 0 ile 1 arasında bir rakam olacak. Bir rakam 0,3ün sonunda diğeri ise 0,4ün başlarında. Ve bu oranı bulduğumuz sayılar zaten değişken sayılar. Gün içinde karaların yüzölçümü artıyor da düşüyor da, denizlerinde aynı şekilde. Ayrıca buzulların kara mı deniz mi kabul edildikleri ayrı bir muamma. Sonuç 0,2ye 0,5 falan çıkmıyor. Değişken sayılar üzerinden yapılan bir hesap. Ve bı hesabı yapın diye bize kuran emretmiyor. Biz zaten inanıyor olduğumuz kitapta ilginç benzerlikler görüyoruz.