Ey inananlar, yemeğe davet edilmeden Peygamberin evlerine gitmeyin, davet edilirseniz yemek vaktini beklemek üzere daha önce gitmeyin; fakat çağrılınca gidin ve yemek yiyince dağılın, konuşmak için uzun uzadıya oturmayın; şüphe yok ki bunlar, Peygamberi incitir de utanır sizden ve Allah'sa doğruyu söylemekten çekinmez ve kadınlarından bir şey istediğiniz zaman perde ardından isteyin; bu, sizin yürekleriniz bakımından da daha temizdir, onların yürekleri bakımından da ve Allah'ın Peygamberini incitmeniz caiz olmadığı gibi onun eşlerini de bundan böyle ebediyen almayın; şüphe yok ki bu, Allah katında pek büyük bir günahtır.
Gerçekten kuran âlemlere inmiştir. Bunu inkar eden ateistte kafa falan yoktur. Acizdir.
1 - imam iskender Ali Mihr: Ve andolsun ki, dünyanın semasını kandillerle süsledik. Ve onları, şeytanlar için (atılacak) taşlar kıldık. Ve onlar için alevli ateşin azabını hazırladık.
2 - Diyanet işleri: Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve (ahirette de) onlara alevli ateş azabını hazırladık.
3 - Abdul Metin Saruhan: And olsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık.
Tek bir kanıt bile gösterilemez. Gösterdiğini zanneden, konuyu anlamaktan uzaktır, bilgisizdir. Öğrenmesi gerekmektedir. Müminler peygamberin evine zırt pırt kapıyı bile çalmadan girer olmuşlar, peygamber bu durumdan rahatsız olmuş, ancak insanları kırmama adına sesini çıkarmamıştır. Onun bu sıkıntısını bilen Yüce Allah, peygamberi bu sıkıntıdan gidermek istemiştir. insanlar zırt pırt herşeyi kendisine sormak istemişler, insanlara bu durumun tersi öğütlenmiştir. Sorular cevaplanmış olsa idi, hükme bağlanırlardı. Hükme bağlı çok şey oldukça, insanın mükellefiyeti artar. Oysa, Allah çok esirgeyen ve bağışlayandır.
dünyanın düz olduğunu, öküz üzerinde sallandığını iddia ettikleri dünyanın bir döneminde yaşayanlara, evreni genişlettiğini söyleyen bir Allah var karşımızda. Enbiya 104'te evrenin sonunu tarif eden bir Allah var karşımızda. (big crunch theory)
Tatlı ve tuzlu suların birbirine karışmadığını, onun katındaki zamanın dünya zamanından farklı olduğunu (görelilik) söyleyen bir allah var karşımızda. embriyoloji bilimi doğmadan, insanın anne karnındaki yaratılış aşamalarını tek tek tarif eden bir kitabımız var. 1880lerde mısırda bulunan krallar vadisindeki firavun cesedini saklayacağını söyleyen bir allah var karşımızda. binlerce çeşit canlıyı yaratan, insana bilmediklerini öğreten bir allah var. Kur'an Hiç tükenmeyen mucize isimli eseri okuyabilir dileyen. dileyen kur'an mucizeleri diye youtube'da bir göz atabilir. hatta cesareti ve idraki olan, herşeyden önce kur'an'ı bir okursa daha iyi olur.
kur'an'ı hz muhammed yazmış olsa, kendi kendini azarlayan o ayetler (abese suresi) olmazdı. ebu leheb daha hayatta iken, kafir olarak öleceği bilinemez (tebbet suresi), hakkındaki cehennem hükmü yazılmaz, belki tövbe eder ve döner diye beklenirdi. adamın üzerine ayet indiği halde, kafir ölmüştür. adam ayetten sonra ben müslüman oldum, alemlerin rabbine teslim oldum dese, kur'an kendini yalanlamış olur ve islam daha doğmadan çökerdi. ama demedi.
okumak lazım çok çok, gençken ben de heyecanlıydım. sivri konuşur ve yazardım. hamdım, yandım, piştim.