kuran ın kadını aşağıladığı yanılgısı

entry4 galeri0
    4.
  1. Kuran asla kadını hor görmez peygamber efendimiz eşine saygılı hoşgörülü bir şekilde davranmıştır. Allah asla kadın erkek ayrımını caiz görmez.
    0 ...
  2. 3.
  3. kadini asagilama aslinda hristiyanliga sonradan sokulmus bir olgudur. bu olgu zamanla ne yazik ki islamiyete de sizdirilmistir. yoksa hic bir din hic bir sekilde kadini hakir -asagilik- gormez. aksine en deger verilen varlik kadinlardir.
    0 ...
  4. 2.
  5. (bkz: kur'an ı yanlış anlamak)

    yaratıcı yarattığı bir şeyi neden hakir görsün ki ?

    neden aşağılasın ki ?
    6 ...
  6. 1.
  7. Yapılan çeviri hatalarından ötürü ortaya çıkan yanılgıdır.

    En basit örnek: "kadının dövülmesi emrediliyor" diye yaygara yapılan ayette* yer alan "darebe" kelimesinin "uzaklaştırma / ayrılma (boşanma)" anlamına da geldiği gerçeğidir!

    Peygamber efendimizin hanımlarına el kaldırmadığı da tarihi bir gerçek!

    Konunun daha iyi anlaşılması için Kuran meallerinin güvenilirliği:

    Kur'an-ı Kerim çevirilerinde, gerek mütercim için, gerekse okuyucu için çok önemli olan bir husus vardır.

    Çeviri yapılırken ya da okunurken, "kelime kökünün anlamına göre çeviri" ya da "kelimenin güncel anlamına göre çeviri" tercihlerinden herhangi birini seçilmesi (-ki bu kısım mütercimi ilgilendirir) ya da seçilmiş olması (-ki bu kısım da okuyucuyu ilgilendirir) konusunda şu husuları göz önünde bulundurmalıyız:

    Dil, yaşayan ve bazen körelen ve bazen de gelişen bir yapı gösterir.

    Bu yönüyle örneğin: "kâfir" kelimesi "kök anlam" olarak "çiftçi" anlamındayken, hiçbir Mekkeli "niye senin Kur'an'ın bize çiftçi diyor" eleştirisinde bulunmamıştır.

    Yani vahiyde, yaşayan dil ve işaret edilen anlam, kök anlamlılığa tercih edilmiştir.

    Benzer bir durumu "millet" ve "takıyye" gibi kavramlarda da görüyoruz.

    Bunlarda ise Kur'an'da olumlu anlamda kullanım varken, günümüzde olumsuz yönde bir anlam kayması var.

    Günümüzde, "Millet" kavramını kullananlar, kök anlamıyla kullanmadıkları için, biz de onların kastının Kur'an'da geçen anlamıyla millet olmadığını biliyoruz.

    Bu durum bizlere, yapılmış olan tercümeleri okurken sözcük bazında hataların olabileceğini bu durumda "ayetlerin, sözcüklerden; surelerin, ayetlerden oluştuğunun" farkında olarak ve her bir ayetin, kendinden önceki ve sonraki ayetle bağıntılı ya da bağlantılı olabileceğini akıldan çıkarmayarak; ayrıca altı bin küsür ayetin içinde, aynı konunun farklı yönlerini ele alan, benzer konulu ayetlerin var olduğunu ve bu ayetlerin bir araya getirilerek ancak hüküm çıkarılabileceğini unutmayarak tercümeler okunmalıdır.

    Farklı mütercimlerin onlarca tercümesi okunabileceği gibi, işinin ehli mütercimlerden bir ikisi de tercih edilebilir.

    Hata yapılabilme riski noktasında, meal ve tefsirler hemen hemen aynı konumdadırlar.

    Ancak tefsirlerin, meallere göre daha açıklayıcı oldukları; özellikle gerekçeli meal-tefsirlerin tercih edilmesinin, okuyucuya daha sağlıklı bilgiye yaklaştıracağını bilmeliyiz.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük