evrensel ve insani denilen bir kitapta bu ifadelerin bulunması mı? yoksa bu kadar çağdışı bir durumu savunanlar mı, savunamayanların hakaret etmesi mi daha iğrenç bilemedim...
tipik bir müslüman, kuran daki emiri gösterip "durum bu" deyince kendine yakışanı yapar ve kulanıcı adına bakıp müslüman kafasına yakışan iq sü ile laf soktuğunu zanneder. sen bana "hayvan gibi yazar" deyince aileme hakaret edince kuran daki "dövün kadınları" emri unutuluyor mu? aynı kuran iki kadını bir erkeğe eşit sayıyor aynı kuranda miras paylaşımındaki aleni matematik hatası var ama olsun kuran doğru biz hayvan gibi yazarız. sende insanım diye geçinirsin...
turan dursundan ziyade kuran-ı kerim'in temel mantalitesi budur sürekli şiddet uygulamamız gerektiğini söyler. kitap ortadoğuya inince şiddetle çözm arayın demesinde sorun yok. asıl sorun şu; sen bir kitap olarak hem "benden sonrası yok işte sonsuza kadar allahın size son kelamı bu kitap" dersen ve kendinden 1400 yıl sonra koyduğun kurallar saçma oluyorsa, sen evrensel bir kitap değilsindir. gününe yön veriyorsun, geleceğe değil. bu da kutsal olmadığının kanıtıdır.
http://www.diyanet.gov.tr...mp;I3.y=11&Ayet_No=34
Örnekte de görüldüğü gibi kadın her zaman ikinci planda, itilen kakılan insan durumundadır. Müslüman milletlerde ataerkil bir toplumun boy göstermesi de işte bu yüzdendir. Kadına her zaman eksik etek muamelesi yapılmaktadır. Onun yerine düşünülmeye çalışılmaktadır. Bununla da sınırlı kalınmıyor görüldüğü üzere. kadın hep köle gibi kullanılır, her ihtiyacınızı yerine getirmek için bıkmadan usanmadan çalışır, üzerine bir de sizin gibi düşünmüyor bilmem ne diye dövülür. Gerçekten mükemmel bir din olduğuna şüphe yok.
bazılarının işine gelince yaşar nuri beyaz hoca gibilerine yönelmesini diyanet işlerinin tercümesini bir yana koymasını sağlamış kuran-ı kerim emridir.
Kuran'ın nisa suresi 34. ayetinde bahsi geçen eylem; hiç bir kuşkuya meydan bırakmayacak şekilde 'dövme' eylemidir.
türk diyanet vakfı tarafından yayımlanan mealinde de olduğu gibi '' Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onlardan ayrılın/onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.''
denmektedir.
arapça'dan türkçe'ye tercüme incelendiğinde ilgili ayette üç ayrı yaptırımdan söz edilmiştir;
ı. 'fe izuhünne'; onlara öğüt verin,
ıı. 'vehcuruhünne'; onlardan ayrılın,
ııı. 'vedribuhünne'; onları dövün.
Eğer ki biz, üçüncü yaptırımdaki ifadeyi 'ayrılmak' olarak değerlendirirsek, ikinci yaptırımdaki eylemi yinelemiş oluruzki bu, gereksiz bir tekrardan başka bir şey olmaz.
sonuç itibarı ile,
kıvırmaya, çevirip-döndermeye ve başka-başka şekillerde ifade etmeye gerek yoktur! alenen 'dövün' denmektedir.
Türkçe tercümesi:(Yaşar Nuri Öztürk, Kuran-ı Kerim Meali (Türkçe Çeviri), 64.Baskı, Yeni Boyut, Istanbul 1999 baskısı)
"Nisa 4/ 34. Erkekler; kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki, Allah, insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır. iyi ve temiz kadınlar saygılıdırlar; Allah'ın kendilerini koruduğu gibi, gizliliği gereken şeyi korurlar. Sadakatsızlık ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin! Bunun üzerine size saygılı davranırlarsa artık onlar aleyhine başka bir yol aramayın. Allah çok yücedir, sınırsızca büyüktür. "
şimdi sayın sözlük ahalisi. Kuran'da bir müslümanın diğer müslümana bırak vurmasını, selam vermemesi bile eleştirilirken, "kendinden daha zayıfı ezme" sakın böbürlenme" vb. seyler denirken, bu talihsiz çevirinin yanlış olduğunu hiç mi düşünemediniz. eğer arapça bilir iseniz ya da kuran'ı okuduysanız "dövmek" olarak tercüme edilmiş kelimenin başka ayetlerde "ayırmak,uzaklaştırmak" olarak çevrildiğini göreceksiniz. hem de aynı insanlar tarafından farklı çeviri olmuştur. aklınızı çalıştırın gençler, çok azıcık bu konu üzerine düşünseniz böyle saçma bir emrin olmadığını anlarsınız. **
(bkz: cennet annelerin ayakları altındadır) diyen de islamdır. bazı kelamı kendinize göre yorumlayıp insanları yanlış bilgilendirmemek lazım. islam kesinlikle kadını aşağılamaz.
ya ben nasıl olsa kadından güçlüyüm, bunu kullanmam gerek. ne yapsam ki, laflarımı çürütür bu zeki çünkü, dur dur iyisi mi kuran hafifçe vurun demiş, ben de hastanelik edeyim, nasıl olsa hakkım var buna. ne yapayım allah da beni beyinsiz yaratmasaydı, bu sureyi başka bi tarafımdan anlayacağımı da biliyordu. o halde ben buna bana karşı geldiğinde ağız burun hatta kesici aletlerle dalayım. dinimiz amin.
(#9148394) açık açık kapak gibi link verilmiş. bu arada. Orijinaline müdahale de ortada (hafifçe) yorumunu da araya sıkıştırmışlar, daha medeni görünsün diye.
bazı insanların "kuran kadına da bu yetkiyi veriyor kadında, koşullar oluşursa erkeği dövebilir " şeklinde savunmaya çalıştıkları emir. akıl mantık var kadın erkeği hemde 1400 yıl evvel ortadoğuda nasıl dövecek?
gerekli koşullar oluştuğunda kadının dövülebileceğini söylemesidir. aynı yetkiyi kadına vermez. kuran kadını muhattap alıp konuşmaz ile.bütün kuran ayetleri erkeğe hitap edecek şekilde yazılmıştır.
doğru okunursa ne demek istediği anlaşılır.olum okuyun lan şu kitabı işte.vala güzel kitap bak.samimi söylüyorum.hayatımda bu kadar aklıselim bir kitap daha okumadım, ama okumayınca olmuyor be hacı abi.vala olmuyor.işte kur'an böle bi kitap, bak dövün diyor vidi vidi diyonuz lan sonra.stalin bile sürüldüğü yerde karl marx'ın kitabını bin kere okuduğunu söyler unutmamak için.oku abi.oku.yaratan rabbinin adı için oku..
(bkz: oku)
(bkz: ikra)
not:saçma olduğunu düşünüyorsanız hala okuduktan sonra dayak manyağı yapın lan beni.gelin alın.adresimi vericem.
islam adalet dinidir, eşitlik dinidir. ne erkekler kadınlardan, ne de kadınlar erkeklerden üstündür ve kimsenin kimse üzerinde baskı kurmaya hakkı yoktur.
bir yobaz söylemidir. hatta onlara göre kadın dediğin fazladan bir deliği bulunan bir varlıktan başka nedir ki? erkeğine itaat etsin, bir de kocasının koynuna girsin, değil mi?
yazık, bu zihniyete sahip insanlarla aynı ülkede yaşadığım için utanç duyuyorum...