Kuran, Hz. Muhammed kırk yaşına bastığında, Allah tarafından; Peygamberlik; gönderilince inmeğe başlamıştır. Kuranda söyleyen,konuşan Tanrının kendisidir.Dolayısıyla.Kuran ;KelamuAllah;,yani “Allahın Sözü; dür. Tanrının buyruğudur. 144 sure,66 ayeti kapsar (ihtiva eder).
Hz. Peygamber okuma yazma bilmediği için, vahiy halinde inen ayetler hafızasına işlenip kalırdı. Hz. Muhammed de bunları unutmaz,yıllarca sonra tek hecesi farketmeksizin aynını tekrarlardı. Müslümanlar bu ayetleri ezberlerler ,okuma yazmasını bilenler de yazılı haliyle tesbit ederlerdi. Zamanla vahyedilen (vahiy halinde inen) ayetler ezberlenirken,bunları ezberleyenler ; diye tanımlanmışlardır. Aradan zaman geçtikçe bu hafızlardan bazıları savaşlarda şehit düştüler ,bazıları da ecelleriyle öldüler. Bu durumda ayetleri ezbere bilenlerin sayısı azalmağa başlamıştı. Papirüslere, kemik ve tahtalara, pişirilmiş tuğlalara, deri üzerine yazılmış sureleri bir arada toplamayı ilk düşünen Halife Ebubekir oldu.Her sure kağıt, ya da kurutulup işlenmiş deri üzerine yazılmaya başlandı. Böylece Kuranın ilk olarak bütün halinde yazılı şekli ortaya çıktı ve buna ;sayfalar; anlamına ;suhuf adı verildi. Halife Ebubekirin ölümünden sonraki Halife Ömer de aynı işi sürdürdü. Belirli bir süre.Kuran nüshaları çok kişinin elinde suhuflar halinde kaldı. Ömerden sonra halife olan Osman, Kuranın tek kitap olarak düzenlenmesini emretti. Yazılı bütün nüshalar bir araya getirildi. incelemeler sonucu, ortada sadece beş adet güvenilir nüsha olduğu anlaşıldı. Görevlendirilen özel bir kurul karşılaştırmaları, düzeltmeleri yaparak, her türlü kuşkudan uzak,kesin bir nüshayı meydana getirdi. Elde edilen nüsha hattatlar tarafından yazılarak çoğaltıldı. Doğruluğundan şüphe edilen öteki nüshaların hepsi ortadan kaldırıldı.
yani 200 yıl demek gerçekler yerine hurafelere inanmaktır.
Halife Osman'ın eliyle yazdığı kuran-ı kerim'in yaşadığı ülkenin en gelişmiş şehri olan dünyaca ünlü istanbul'da olduğundan habersiz insanların kurabileceği cümle. Halife osman 200 yıl sonra mı yaşadı dedirten başlık. Edit: hayır aklı sıra ateistlere ayar vermeye çalışan din kardeşlerim gerçekten zırvalıyorlar. Hayali düşman oluşturdular ve onunla savaşıp vakit kaybediyorlar. Daha önemli işler vardır onlara katılabilirsiniz. Yok efendim "yaşamamış olsa bu kadar insan nasıl inanırdı, devlet kurulurdu vs." lan gidin gezin müzeleri de sanal gündemlerle mecelleşmeyin.
Cinlere perilere inanılmasını istiyorsunuz oysa ki sizin neden inandığınızı açıklamanız gerekirken inanmayınca niye inanmıyor diye şaşırıyorsunuz. E buna nasıl şaşırıyorsunuz arkadaş. Yaşamıştır elbette, böyle bir dinde vardır ama cinler periler, hayali her şeye kadir güçler yoktur. problem burada. problem hz muhammed'in olup olmaması, kuran ın ne zaman yazıldığı değildir problem.
saçmadır. zira ateistler inanmadığı için inanmıyorlar. islamın öğretilerini ve hz. peygamberin öğretilerini çok sevdikleri ama bunun uydurma olduğunu düşündükleri için değil
pek çok ateiste, dine ve allah a saldırmak için sözde sebeptir. 200 yıl sonra yazılı kaynakların ortaya çıkması ile hz. muhammed in 200 yıl sonra uydurma olarak ortaya çıktığını, aslında hiç yaşamamış olmadığını iddia ederler. şimdi iki dakika zeka ve mantık istiyorum: ortada hiçbirşey yokken bir anda kabe, camiler, kuran, yaşamamış insan isimleri, yaşanmamış milli hikayeler, değişik adetler falan çıkıyor ve bütün ülke, yarımada derken baya büyük bir topluluk bu yalana inanmaya başlıyor ve dünyanın geri kalanı için ise 1 numaralı düşman haline gelecek kadar büyük güç oluyor öyle mi? üstelik içinde mucizeler bulunduran bir kitap ile öyle mi? çıkıp da olmayan birisi hakkında yaşamış şöyle kitap yazmış dersen, osman baydemir gibi "hassiktir" derler adama, çıkıp da yaşamamış adamın türbesini mezarını yaparsan millet durup "ne oluyor lan" der, hali hazırda her türlü ve illa ki bir dini olan bir topluma başka dini dayatmaya çalışırsan tıpkı şimdi olduğu gibi(hatta şimdiki zaten piyasa dini) adamı diri diri yakarlar. iki dakikalığına akıl ve mantığa davet ediyorum herkesi.