kuran ı reddeden müslümanlar

entry6 galeri0
    1.
  1. ibretlik bir kıvırmanın üstatları olup, kuran ayetlerine kelime oyunu diyen iman sahibine göre daha estetik köftehorluklara imza atabilirler. dinlerini baltalamak sözkonusu olunca bir kafirin ve/veya bilimsel bulguların başaramayacağı bir şekilde kaleyi içten yıkabilme becerileri emsalsizdir. bunlara bir örnek olarak ilahiyatçı abdülaziz bayındır'ın burada resmedilecek çabaları verilebilir.

    bu zat'ı-muhterem, "Darwin, din ve bilim" konulu siyaset meydanı programında konuşmasının açılışını yaparken aynen şu kelamları ediyor: " allah'ın iki türlü kitabı vardır; birisi yarattıkları, diğeri de indirdiği (kur'an)". biz bunu daha önce duymadık diye şaşıranlar için beyefendi ayetle kanıt sunuyor ve diyor ki: "birinci kitaba göre herkes ve her şey allah'ın bir ayeti; yani sen, ben birer ayetiz ve allah'ın varlığının deliliyiz. fussilet suresi'nin 53. ayeti diyor ki, onlara açıkça çevrelerinde ve kendi içlerinde ayetlerimizi göstereceğiz ve şu kesin olarak ortaya çıkacak ki kur'an gerçek bir kitap." http://www.youtube.com/wa...e&v=AXGqrAikHWI#t=27s

    bir kere konuyu dağıtmadan eklemek gerekir ki, bu zat doğrudan karşısında arapça olarak duran ayeti o an çeviriyormuş ayağına yatarak kasten çarpıtıyor. zira söz konusu fussilet 53 böyle bir şey söylemiyor. ne dendiğini tam olarak merak edenler için kaynak verelim: http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx . nihayetinde özet olarak "Rabbinin herşeye şahit olması kâfi değil mi?" diye biten bir ayet yine kendisini kendisine delil olarak gösteren tipik bir kur'an ayetinden başka bir şey değildir. peki o zaman bu çarpıtmaya ne gerek var?

    esas bombayı patlatmak için gerek var. eleman konuşmasına şöyle devam ediyor: "yani bu ayet demek istemiş ki, kur'an'ın ayetlerini kozmos'tan test etmemiz gerekir..." bak sen! allah öyle demek istemiş demek! allah'ın adını ver, valla de! devamı daha heyecanlı ve vurucu: "dolayısıyla, allah'ın iki kitabı arasında (yarattığı ve indirdiği) bir uyumsuzluk varsa bu işte bir yanlışlık var demektir." lafı daha fazla uzatmadan meselenin özündeki tilkiliğe gelelim. eleman demek istiyor ki, biz din-kafalar bu zamana kadar bilimin bulgularını deliler gibi reddettik. ama öyle bir noktaya geldik ki cephane kalmadı. o zaman bilimin verilerini kabul edeceğiz, ve indirilen kur'an'la bir uyuşmazlık olursa hangisi daha gerçekçi ise onu savunacağız. bu demektir ki, eğer bilimsel veriler reddedilmeyecek kadar açık ve ispatlayıcı ise ve bu yazılı kur'an metni ile uyuşmuyorsa, o vakit -kendi ifadesiyle- "ortada bir yanlışlık var demektir" ve bu yanlışlık da bilimin verileri değilse kesin kur'an demektir. demek ki kur'an'ın söylediğini reddedeceğiz. işte zat'ı-muhterem bunun zemin çalışmasına soyunmuş.

    kafirler için alışılmış, basit bir çarpıtma operasyonu ile çevresine bakıp allah'ın varlığını anlayan inançlı kategorisine denk düşen bir tilkilik. ama gelgelelim müslümanlar için kur'an'ı reddetmek noktasına gelmek önemli ve radikal bir aşama. bu hadiseyi yorumlayacak iki tip din kişisi vardır: birinci takım "bu adam dini bilmiyor, kasten çarpıtıyor, müşrik, vs." diye saydıracak olan samimi din-kafalardan oluşur ve bunlara söylenecek bir şey yok, çünkü "değişmez" olduğu hükmedilmiş din kitaplarını savunmak zaten dinlerinin bir gereği ve böyle eğip bükmeler, yok efendim iki kitap vardır gibi teranelerle kur'an ayetlerini ters köşelere yatırma çabaları hiç bir surette kabul edilemez, affı ve izahı yoktur.

    ikinci takım ise "bu adam çok yanlış bilinen dini, kur'an'ı aydın bir bakış açısıyla yorumluyor", yok "yobazların elinden kurtarıyor", yok bilmem ne gibi bahanelerle dinlerini kurtarma pahasına ya da "modern ve bilimsel" görünme uğruna yeri gelirse kur'an'ın ayetlerini bile satabilecek tayfadır. bunlara saygı duyulmaz, zira inanmak istemiyorsan inanma, neden bu kadar zamandır kendi içinde belli bir mantığa, geleneğe, fıkıh'a sahip olan ve dahi "apaçık" oldukları kur'an'da kaç kez belirtilmiş olan ayetleri sırf kendi kişisel çıkarların için eğip bükmeye uğraşıyorsun, öyle mi, değil mi? kafir'e mi yaranacaksın, batı'ya şirin mi görüneceksin, başını mı açmak istiyorsun, bilimden faydalanmak mı istiyorsun, gel aramıza katıl kafir ol; ne ilk olacaksın ne de sonuncusu. ama milletin inancı ile oynama bir zahmet, zaten o akşamdan sabaha ayetlerini eğip büktüğün kur'an'da bile bahsetmiş böyle çakallıkların nasıl cezalandırılacağı, allah'ından da mı korkmuyorsun?

    şimdi kafire mi düştü müslümana dinini hatırlatmak; ne acayip zamanlarda yaşıyoruz yarappim!
    5 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. kendi içinde çürüyen önerme.
    1 ...
  5. 4.
  6. --spoiler--
    1- allahü tealanın varlığına ve birliğine inanmak.
    2- meleklerine inanmak.
    3- allahü tealanın indirdiği kitaplarına inanmak.
    4- allahü tealanın peygamberlerine inanmak.
    5- ahiret gününe inanmak.
    6- kadere, yani hayr ve şerlerin (iyilik ve kötülüklerin) allahü tealadan olduğuna inanmak.
    --spoiler--

    bak 3. madde ne diyor? Allah' ın kitabını reddeden müslüman olamaz.

    edit: şaka gibisiniz bunu bile eksileyen var...
    1 ...
  7. 5.
  8. ikilemde kalan sözde müslümanlar muhakkak ki vardır.
    0 ...
  9. 6.
  10. kuran'daki ayetleri tefsir yoluyla inkar eden müslümandır. genellikle şiddet, hak-hukuk ve insan ilişkileri ile ilgili olan ayetler olduğu gibi kabul görmez. müslümanlar 'o öyle değil' diyerek dinden çıkarlar sonra tekrar dine girerler bu süreç böyle sürer gider.

    ayeti kabul etseler insanlığın geldiği günümüz şartlarında yargılayıcı yorumlardan kurtulamayacaklar o yüzden müslümanlar için en iyisi kuran'ı kitabına* uydurmak. bu tabi büyük bir paradokstur. ama paradoksu kabul etmemekte inançlı olmanın gereğidir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük