yeni nesil dincilerin ya arapça okumalı, ya da tefsir okumalı diye yine yeniden takiyenin kralını yapmasına neden olmuştur.
mealini demiyor bak tefsirini diyor. tefsir diyor ki yazılanlar nedir ne değildir öğrenmesin. kendisine ne veriliyorsa o öğrenilsin. tefsirdeki yorumlarla yönlendirilsin.
ya harbiden bi siktirin gidin be abicim. bu kadar mı mal sanıyorsunuz insanları? kendi fikriyatı olmayan, okuduğunu anlamayan.
kutsal kitabını okumamış insan o dinin özünü kavramış sayılamayacağı için dine mensup sayılamaz. kuranı okumamış müslüman sadece nüfusunda dini kısmında islam yazan ama kendine sorulacağı zaman deist, agnostik, ateist yada diğer dinlere mensup olmak istediğini söyleyen insandır. herkesin kendi düşüncesi kendi özeli olması gereken din konusu doğar doğmaz nüfusun arkasına islam yazarak bitmemeli kişi belli bir yaşa gelince kendi kararını verip dini kısmını doldurmalıdır.
Müslümanlığı son derece eksik olan kişidir. Girilen her kitapçı da veya internette meali çok rahat bulunacak bu kutsal kitapı okumak ve anlamak her müslümanın görevidir.
Okumasa da birseyler bilen muslumandir belki de. Boş değildir. Ama Müslüman ise inanmış ise okuması gerekir.
Aynı zaman da ben de bu gruba dahilim. Dogrusu bu başlığı görene kadar aklıma dahi gelmemişti okumak. Birazdan unuturum zaten.
rabbinin kendisine olan öğütlerini dinlememiş insandır. geçmiş için hayıflanmak ise yersizdir. şu anda bile okunmak isteniyorsa bir çevirisi okunabilir.
dinle siyaseti birbirine karıştırmayacak ayırt etme yeteneği verir mi bilmiyorum ama insan yaratıcısının öğütlerini en az 1 kere dinlemelidir ya da okumalıdır diye düşünüyorum.