Kur'an-ı kerim, bu dünyada nasıl yaşayacağımızı, kimlere nasıl, ne şekilde davranacağımızı, sosyal hayatımızı ve içsel hayatımızı, kısacası nasıl bir insan olacağımızı bizlere ayetlerinde açıkça bildiren kutsal kitabımızdır. rehberimiz her zaman için kuran olmalıdır. fakat risale i nurlar da, özellikle bu zamanda, imanımızı muhafaza etmek için, inancımızı güçlendirmek için okumamız gereken dini kitaplardır. yani, iman temelimizi kuranda atıp, risale-i nurlarla güçlendirebiliriz.
risale ile kuran'ı kerimi aynı safhaya koyan salak insan modelinin yapmaya çalıştığı ama cortladığı salak tespit. Risale, Kuran'ı Kerimin tefsiri, açıklamasıdır.
risale i nur okumamış insan söylemi. risale i nurda önce kuran dan bir ayet verilir, sonra onun açıklaması yapılır. eğer 20 sene medrese okuduysan, kuranı tefsir edecek kadar bilgin varsa, herhangi bir ayet karşısında acaba yüce Allah bu ayeti ne üzerine göndermiş diye düşünme ihtiyacı hissetmiyorsan, 21. yy a göre kuranı yorumlayacak yetiye sahipsen, okumana gerek olmayabilir.
kuranı kerim yerine okumamaktadır. ayrıca okumaktadır. yerine deil.
kuranı kerim de okur risalede okur, ama olayı dötünden anlatmak isteyen ateyiz solcu böle anlatır, andavar solcu nesilde atlar vay anasını der. görsen hayatlarında eline kuran almış sanırsın.
risale i nur hiç okumadım.
Ama kuran ı kerimin meali niteliğinde kitaplar olduğunu duydum. eğer gerçekten böyleyse okumakta sakınca yoktur ve hatta müslümanlar için sevaptır.
ikiye ayrılır. birisi kuran-ı kerim'i gerçekten anlamak adına tefsirle birlikte okumak isteyen diğeri ise risaleyi kuran-ı kerim'le eş tutan ve hatta kuran-ı kerim'in risale tefsiri olmadan yok sayabilecek kadar kendini kaptırmış badem bıyık.
