buradan kuran'ı okumadan yorum yapan ateistler tıpkı kuran'ı okumadan hurafelere tapan yobazlar gibisiniz hiç farkınız yok yüzlerce mucizesi vardır ama bir kaç örnek vereyim : Demir madeni dünyadaki üçüncü büyük elementtir ve yapılan araştırmalar sonucu demir elementinin dünyaya dev yıldızlardan geldiği kesinleşmiştir ( … Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) yararlar bulunan demiri de indirdik… (Hadid Suresi, 25)
iki denizin birbirine karışmaması : Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O'dur ( Furkan 53. )
Atmosferdeki 7 tabaka : 1- Troposfer : Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O’dur. Sonra göğe istiva edip de onları yedi gök olarak düzenleyen O’dur. Ve O, herşeyi bilendir. (Bakara Suresi, 29)
2- Stratosfer
3- Mezosfer
4- Termosfer
5- Ekzosfer
6- iyonosfer
7- Manyetosfer
Kuran'da geçen kelimeler dahi bir matematiksel mucizedir .
“Ay” (Şehr) kelimesi Kuran boyunca 12 kez geçer.
“Gün” (Yevm) kelimesi 365 kez geçer.
“Günler” 30 kez geçer.
“Şeytan” ve “Melek” kelimeleri eşit sayıda 88’er kez geçer.
“Dünya” ve “Ahiret” kelimeleri eşit sayıda 115’er kez geçer.
“iman” ve “Küfr” kelimeleri eşit sayıda 25’er kez geçer.
“Adalet” (Qıst) ve “Zulüm” kelimeleri 15’er kez geçer.
“Güneş” (Şems) ve “Işık” (Nur) kelimeleri 33’er kez geçer.
kadın ve erkek 23'er kez geçer bu aynı zamanda insandaki kromozom sayısına eşittir.
Evrenin genişlemesi : "Biz göğü büyük bir kudretle bina ettik. Ve şüphesiz biz onu genişleticiyiz." (Zariyat, 51/47)
Küresel ısınma ile karaların azalması : "Onlar görmüyorlar mı ki, gerçekten Biz arza geliyor ve onu çevresinden eksiltiyoruz..."
(Rad, 13/41)
kıtaların sürüklenmesi : Dağları görürsün de, donmuş sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler..." (Neml, 27/88)
parmak izlerinin kişiye özel olması : Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetirenleriz. (Kıyamet Suresi, 4)
yuvayı dişi arı yapar : Arapçada kelime cinsiyet bakımından ikiye ayrılır: Müennes ve müzekker. Müennes, dişi varlıkları gösteren kelimelere; müzekker de erkek varlıkları gösteren kelimelere denir. Arapçada, ister hayvan olsun, ister bir bitki; ister nesne olsun, isterse bir fiil bunlar ya müennestir ya da müzekkerdir. Demek Arapçada fiiller de dişi ve erkek olarak ikiye ayrılmaktadır. Cümlenin faili erkek olduğunda fiil erkek sigayla, cümlenin faili dişi olduğunda fiil dişi sigasıyla gelmektedir. Yani fiil ile fail arasında cinsiyet bakımından bir uyum vardır.
Bu bilgilendirmeden sonra, şimdi Nahl suresinin 68 ve 69. ayetine dikkat kesilelim:
“Rabbin bal arısına şöyle vahyetti: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kuracakları kovanlardan kendine evler edin. Sonra meyvaların hepsinden ye de, Rabbinin (sana) kolay kıldığı yollara gir, diye ilham etti. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir bal çıkar ki, onda insanlar için şifâ vardır. Şüphesiz ki bunda düşünen bir kavim için, büyük bir ibret vardır.”
Arapçada arının erkeği ve dişisi aynı şekilde “Nahl” olarak yazılır. Bu kelimenin ayrıca dişisi yoktur. Ancak Kur’an, arıya yapılan vahyi ve arının yaptıklarını anlatırken fiilin dişi formunu kullanmaktadır. Biraz önce ifade ettiğimiz gibi, Arapçada fiiller dişiye ve erkeğe göre farklı çekilirler. Başka birçok dünya dilinde de bu böyledir. Kur’an’da arının yaptıkları anlatılırken fiilin dişi sigası kullanılmıştır. Şöyle ki:
1- Ayet-i kerimede “ev edin” manasını beyan etmek için; erkek için kullanılan اِتَّخَذْ kelimesine bedel, dişi için kullanılan اِتَّخَذِي kelimesi gelmiştir.
2- “Her türlü meyvelerden ye” manasını ifade etmek için; erkek için kullanılan كُلْ kelimesine bedel, dişi için kullanılan كُلِي kelimesi gelmiştir.
3- “Rabbinin yollarına gir” manasını beyan için; yine erkek için kullanılan اُسْلُكْ kelimesine bedel, dişi için kullanılan اُسْلُكِي kelimesi gelmiştir.
4- “Bal onun karnından çıkar” ifadesindeki “onun” zamiri, erkeğe işaret edenهُ ye bedel, dişiye işaret eden هَا ile ifade edilmiştir.
Demek, Kur’an’ın saydığı eylemler olan; evini yani kovanını inşa etmesi, bal özünü toplamak için her türlü meyvelerden yemesi, Allah’ın vahyettiği yollara girmesi ve balı karnından çıkarması dişi bal arısı tarafından yapılmaktadır. Yani sayılan bütün eylemlerin faili dişi bal arısıdır.
Acaba Kur’an’ın 1.400 sene önce vermiş olduğu bu haber hakkında bilim adamları ne demektedir? Gerçekten de sayılan faaliyetleri dişi bal arısı mı yapmaktadır? Şimdi gelin, bu konuda bilim adamlarının sözlerine kulak verelim, bakalım onlar ne diyor? Onlar diyor ki:
Kur’an’ın saydığı bütün faaliyetleri dişi arı olan işçi arılar gerçekleştirmektedir. Kur’an’ın saydığı bu faaliyetler ile erkek arıların hiçbir ilişkisi yoktur. Dişi olan işçi arılardan daha iri yapılı ve kocaman gözlü olan erkek arıların tek görevi genç ana arıyı beraber olarak üremelerini sağlamaktır. Yaz sonunda bu görevini yerine getiren erkek arılar dişi arılar tarafından kovandan atılır ve dişi arıların bakımıyla yaşamaya alışkın oldukları için çok geçmeden ölürler.
Gördüğünüz gibi, Kur’an’ın vermiş olduğu haberle bilimin bu asırda ulaştığı netice birdir ve aynıdır.
Kur’an’ın 1400 sene önce bize gösterdiği ama bilimin yakın bir zamanda keşfettiği bu hakikat Kur’an’ın mucizevi bir haberidir.
ateistler beni kızdırdınız sizi ayar manyağı edeceğim kuran tüm zamanlara ve insanlığa inmiş Allah'ın mucizedir . Hurafelere tapan yobazlara bakıp kuran'a hakaret edemezsiniz ettirtmem .
tüm canlıları sudan oluşması : nkâr edenler, göklerle yer bitişik bir halde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı ve her canlı şeyi sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi? Yine de inanmazlar mı? (enbiya 30 . )