manevi değeri yüksek fakat atıp, fırlattığınızda ya da başka bir yolla zarar verdiğinizde veya kirlettiğinizde başına bir belanın ya da çarpılmanın olmayacağı kitabı, dindarların abartılı şekilde kullanması. yemin ederken kurana el bas gibi falan.
başlıkta verilen mesaj gerçeği yansıtmakla beraber, tevilin dolandığı yol dolayısıyla genel algıya yabancı duruyor. insanların kafasındaki kutsal algısını, kur'an'ı hayata oranlasanız bile kaldıramazsınız. bu bizlere politeizmden kalan bir alışkanlık. yani inancın bir şekilde nesnelleşmesi zorunluluğu.
peki kur'an kutsal mıdır? elbette öyle. çünkü inanan herkes için kut'u yani temizliği doğruluğu temsil ediyor.
bu bağlamda başlık direkt olarak ''kuranı kerimi kutsal sanmak'' diye yola koyulunca genel geçer algıyla çatışmış olursunuz.
kısaca bu kadar tevile gerek yoktu benim açımdan. kur'an'ı ölü kitabı haline getirmeyin yaşayın dense idi aynı mesaj daha net biçimde verilmiş olacaktı.
ateistlerin, gece uyumadan önce, yada sabah sabah gözündeki çapağı almadan sözlüğe girip, inanmadığı din ve dindara, o dinin kutsal saydığı her şeye hakaret ettiklerini görünce, sanmak değil bilmek'dir onun adı olsa olsa,
zira şaşkınlıktan şaşkınlığa düşüyor insan,
ateistlere soruyorum; inanmadığın bir şey neden hayatında bu kadar yer tutuyor bir sor kendine, saçma değil mi bu sence? mesela ben ateist değilim hamdolsun, ve ateizmi kafaya takmam, yani nötr olman gereken bir şey neden bu kadar büyük bir yer teşkil ediyor hayatında?
sanırım kendine ve etrafına kanıtlaman gereken çok büyük bir ruhsal sıkıntın var, söylemedi deme, yokuş aşağı gidiyorsun, kabir açmış ağzını bekliyor ve telafisi yok yaşadıklarının.
sanmak değil bilmektir. yüz yıllar önce inmiş bir kitabın günümüzü anlatması geleceği göstermesi onun kutsal olduğunu gösterir. eşi benzeri yoktur. okumayan eşşek bilemez ki o gitsin risaleyi nur okusun onu kuranı kerimle kıyaslasın ne büyük cahillik ahmaklık.
kendisinin cemaatçi olma özelliğini kullanarak vaaz veren tipler hep aynı şeyden bahsederler; kur'an kutsaldır, yakılamaz, atılamaz, fırlatılamaz, zarar verelimez aksi takdirde günahtır, saygısızlıktır ve affı yoktur.
ama onlara göre incil'i, zebur'u, tevrat'ı yakmak, bu kitaplara zarar vermek hiç bir sorun teşkil etmez, ellerine geçerse -ki bunu yaşadığım için net bir şekilde söyleyebilirim- fırlatıp bir kenara atabilirler, sayfalarından uçak yapabilirler.
ulan cahil bunlar da kutsal kitap bunları da senin Allahın yolladı Kur'an-ı Kerimi de..
bir bok bilmeden vaaz vermek değil mesele..
mesele dinini hakkıyla yaşamak, ne nedir hakkıyla öğrenmek.
kaldı ki sadece incil, tevrat, zebur, kuran ı kerim değildir kutsal olan, bütün kitaplar tek tek kutsaldır bu evrende!
doğruluğu şüphe götürmeyecek inanış biçimi. Sanmak kelimesi olumsuzluk içerir. Doğruluğu kesin olan önermelerde kullanılmaz. 2+2' nin 4 olduğunu sanmak gibi. Ya kaç olacaktı; 5 mi? Sanmak yanlış kullanılmış.