Kuran'dan habersiz, cahilliğini marifet sanan beyinsizin "hemde gerçek diye" ortaya attığı iftira!!! kuş beyinli embesilin, eğer kuranı hiç olmazsa bir kez okumuş olsaydı yırtık dondan çıkar gibi çıkıp yumurtlamayacağı zırva görüş.. her konuda palavra atılır ama en azından dini konularda bu gibi saldırılara müsade etmeyeceğini düşündüğümüz modeatörlerin kapatacağını umduğumuz gereksiz başlık.
kuran ı kerim´in içerdiği herşey incil ve tevrat´ta da mevcuttur. sinagoglarda da haremlik selamlık oturursun. ayrıca adem´in kaburga kemiği yazmış bir tanesi, adem in kaburga kemiği lafzı kesinlikle kuran´da geçmez, o tevrattan alıntıdır. allah indinde herkes eşittir.
Resmen,Allah'ın yapamadığını kuldan bekleyenlerin olduğunu anlamamızı sağlayan gerçektir.
Bu başlıktan yola çıkıp araba fuarlarindaki mankenlerin etek altlarını görüntüleyenlere kadar gidip edebi(!) dille ayar verebilenlerin anlaması gereken şudur ki, mankenlerin etek altlarını görüntüleyenler de, tek yatağa 5 hatun atabilenler de, orkid reklamından rahatsız olmayanlar da çıkıp ahlaklı olma, dürüst olma, nefsine hakim olma, günah işlememe, Allah kurallarına uyma gibi konularda insanlığa akıl vermiyorlar. Kitap yazıp da," bu Allah'ın kitabidir, bütün insanlık buna uymak zorundadır, bu kitapta en ufak yanlış, mantıksızlık, hata, çelişki yoktur. Bunlar Allah'ın sözleridir, biz de Allah'ın elcisiyiz" demiyorlar.
Onlar sadece birer insan. ister karı dikizler. ister grup seks yapar.hatasiziz, günahsiziz, en doğru, en ahlaklı biziz demiyorlar. Ama hem ahlaktan, nefisten, Allah'tan cennetten, günahdan, eşitlikten, müslümanlığın en iyi din olduğundan, insanlığın bu kitaba uyması gerektiğinden, hatta bütün insanlığın bunla yönetilmesi gerektiğinden bahsedeceksin hem de kadınları 2 nci sınıf haline sokacaksın. Bu durumu eleştiremeyen sığırlar da çıkıp, allah'la kulları aynı seviyeye getirdiklerini bile görmeden," bana ne bane ne önce sen ahlaklı dürüst ol, kadınlara değer ver" derler.
sık duyduğum bir yanlış algılama cümlesi...kuran-ı kerim kadını küçümsemez, adaletli davranır ve kadına hak ettiği değeri verip, onu en yüce olduğu ''annelik'' makamına eriştirir..
islam'ın kadını küçük gördüğünü iddia edenler önce bir zahmet batı kültürüne baksınlar..otomobil fuarlarında,elektronik eşya reklamlarında ve şurada,burada kadının düşürüldüğü ''meta'' konumunu bir zahmet görsünler ! Kadının, seks ticareti ile nasıl köleleştirildiğini ve vücudunun alınıp-satılan ticari bir eşyaya nasıl dönüştürüldüğünü anlasınlar..Ayrıca kadının erkek rolüne soyunmasının toplumda ne gibi arızalara yol açtığını, erkekleri nasıl kadınların kölesi haline getirdiğini herkes biliyor..işin garip yanı kadınların açılıp, saçılması ve vücutlarını teşhir etmeleri sanılanın aksine erkeklerin cinsel gücünü arttırmamış; azaltmıştır..Libidolarını düşürmüştür..Yapılan araştırmalar geçen yüzyıla oranla, erkeklerin sperm sayısının yarı yarıya azaldığını göstermektedir..Acaba bunun nedeni nedir ? Sakın bunun nedeni heryerde gördüğümüz ve sürekli gördüğümüz için sıradanlaşıp, anlamını yitiren kadın vücudu olmasın..Teşhirciliği modernlik ve bilimsellik sayanlara duyurulur..(( osmanlı döneminde, çarşıda alışveriş yapan genç bir kızın, para uzatırken açılan kolundan etkilenip, gidip gusül abdesti alan adamlar vardı..bugün tarih sosyologları bu gerçeklerin farkındalardır umarım..ayrıca teseddür olayı islam ile başlamamıştır..binlerce yıldır değişik biçimlerde hep olmuştur..))
(( edit: kuran değil arap kültür emperyalizmi kadını küçümsemektedir..aradaki farkı iyi anlamak gerekir..hadislerin hepsi olmasa bile önemli bir kısmı emevi uydurmasıdır..))
...
ibn merdûye, ebu hurayre'den rivâyetinde resulullah (sav): "zayıf iki kişinin; yetimin ve kadının malından uzak durmanızı tavsiye ediyorum." diye buyurduğunu söylemiştir. gerçekten de insanın takvası yetimin hakkına, malına, ona karşı muameledeki riâyeti ile kadının haklarına karşı maruf bir tavır takınmasında ortaya çıktığı kadar hiçbir şekilde ortaya çıkmamaktadır.
sadece şahitlik ve miras konusuna takılmamak gerekir. bunlar devede kulak kalmaktadır. kadınların ikinci plana atıldığını ve de küçümsendiğini kura'an ı okuyup da "hayır" diyebiliyorsanız bariz bir şekilde taraflı bakıyorsunuzdur.
islamda kadının küçümsenmesi gibi bir durum yoktur. örnek diye gösterilen konuların kendilerine has durumları çarpıtılmaktadır.
1 erkeğe 2 kadının şahitliği konusu sadece ticari konular içindir ve tavsiyedir genele yansıtmak tam bir iftiradır.
miras konusuda azcık kafası çalışan insanın anlayacağı niteliktedir, esasta erkeğin hayattaki üstlendiği görevleri gereği kadınlarla eşit hale getirilmesidir.
burada yapılan en büyük yanlış, islam dinini sanki hz muhammed (sav) in kendi kendine hazırladığı kanun ve kurallar bütünü sanmak ve islami emir ve yasaklardaki ilahiliği farkedememektir.
Kur'an-ı kerim bizzat Allah ın kelamıdır. En küçük yapıtaşına kadar seni yaratan, evrendeki her şeyin yegane sahibi olan Allah ın sözleri. Yeryüzünde , oturdukları yerden kanunlar koyup kanunlar kaldırdığını sanan gafil insanoğlunun aksine, varolan tek kanun koyucu olan Allah ın sözleri. kazandığı yalancı zaferleri kendinden bilip, yenilgilerde isyan eden başkalarını suçlamaya başlayan zayıf insanoğlunun aksine, asıl ve tek galip olan Allah ın sözleri.
Şimdi siz kim oluyorsunuz da bu sözlere, ve bu sözleri size ulaştıran elçiye iftira ediyorsunuz? Öldükten sonra , tek tek mezarlarınızdan kaldırılıp hayatınız boyunca yaptıklarınızdan hesaba çekileceğinize inanmıyor musunuz? Gökleri, yerleri ve bu ikisi arasındakileri yaratmaya kadir olan Allah, insanı diriltmekten aciz midir?
kadını erkeklere göre daha narin daha duygusal ve daha kırılgan yaratan ve ona dünyanın en kutsal mesleği olan anneliği bahşeden, cenneti ayaklarının altına seren, sadece nikahlısına helal kılarak bedenini ve ruhunu yücelten Allah mı kadını küçümsüyor.
yoksa başımızı çevirdiğimiz her yerde, kadın bedeni üzerinden birşeyler pazarlamaya çalışan, kadını sex metası olarak sözümona eğlence mekanlarına koyan, her fırsatta daha çok özgürlük veriyorum deyip de daha da yerin dibine batıran sizin tabirinizle "modern ve sosyal yaşam" mı?
maymundan gelenlerin anlaması beklenmeyen konudur. kur'an-ı kerim müslümanlar için bir indirilmiş bir kitaptır. kafirlere hitap eden bir yönü yoktur. buna rağmen, kafirlerin ondan anlamlar çıkarmaya, orada mantıklar bulmaya çalışması gariptir. bu takdirde kur'an-ı kerim'in onlara çok saçma görünmesi son derece doğaldır. bu da kur'an-ın mucizelerindendir. hatta ayette de der ki:
- bununla çoklarını doğru yola erdirdiğimiz gibi, çoklarını da yoldan çıkartırız!
demek ki, kur'an'da sorun yoktur; sorun ona bakışın ne olması gerektiğindedir..
(lan ateler, beni de cami imamı yaptınız ya burda, alacağınız olsun!)
çocukluğumda çok detayını bilmeden, büyüklerim öyle diyor diye müslümanım derdim kendime. yıllarca oruç dahi tuttum. ta ki "yahu müslümanız diyoruz ama şunu bir öğrenelim" diyene kadar.
kuran'ın erkeklere hitap eden bir kitap olması, kadınları ikinci sınıf olarak görmesi ve kendi içerisindeki tutarsızlıklar nedeniyle anladım aslında islamın masaldan başka bir şey olmadığını. diğer dinlerin de aynı olduğunu görünce de sorgulamaya başladım bir yaratıcının gerekliliğini.
özetle, kuran'ın kadını küçümsediği gerçeği aslında güzel bir şey, kimi insanların gözünü açmasına yardım ediyor. eğer hakikaten adaletli, sadece güzellikleri emreden, kadına hak ettiği değeri veren bir kitap olsa idi belki de sömürülmeye devam edecektim din düşüncesi ile.
islâm hukukunda kadının şehadeti muteberdir. Çünkü kadın da erkek gibi şehadet ehliyeti için gerekli olan zabt ve eda niteliklerine sahiptir. Kadınların şahitliği, bizzat âyet-i kerimede yer almıştır: “Erkeklerinizden iki de şahit tutun. Eğer iki erkek bulunmazsa, şahitlerden kendilerine güvendiğiniz bir erkek ve biri unuttuğunda diğerinin ona hatırlatması için iki kadın yeter.”
Kadın, tabiî temayyülleri sebebiyle çabuk heyecanlanan ve merhamet tarafı ağır basan, davanın şart ve sebeplerinin tesiri altında kalması mümkün olan bir tabiata sahiptir. Dolayısıyla burada şahitlerden birinde herhangi bir sapma olduğunda, diğerinin ona hatırlatarak, gerçeğin ortaya çıkarılmasını garanti altına alma maksadı vardır. Kimsenin itiraz edemeyeceği ve tamamen insanın dışında, yaratılıştan gelen böyle bir özellik karşısında, “kadın, erkeğe eşit tutulmuyor” diyerek, Kur’an’ı yeltenme, sadece bir inattır, maksatlı bir tutumdur ve daha çok inkârdan veya nifaktan kaynaklanır.
Kadının, mirastan erkeğin üçte biri kadar alması "tavsiye"dir. Farz değildir. Bunun gerekçesinin de az biraz saksıyı çalıştırmak kaydıyla, o dönemlerde kadının da çalışmasına gerek duyacak komplekslikte bir ekonominin olmayışı ve kadının çalışmasına gerek görülmemesi olduğunu anlayabilirsin. Hayat basit, ihtiyaçlar çok basit ve doğal olarak da hayatı sürdürebilecek bir ekonomi için, yapısı gereği daha güçlü olan erkeğin çalışması kafi. BU yüzden de mirasın ekonomik yükü omuzlarına alan erkeğe daha fazla verilebileceği söylenmiş.
Ancak günümüzün sosyal ve ekonomik koşulları göz önüne alındığında, kadının da evin geçimine katkı sağlaması, çalışıp para kazanması neredeyse zaruret. Hal böyleyken "üçte bir, onda sekiz" gibi oranları da dikkate almak şart değil. Kız evladına da, erkek evladına da malını eşit paylaştırırsın ki, böylesi daha iyidir.
Başbakan Tayyip Erdoğan, kadın örgütleriyle yaptığı toplantıda kadınların önerilerini dikkate almadığı için zaman zaman tartışma yaşandı. Erdoğanın ;Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum, kadın ve erkek farklıdır, birbirinin tamamlayıcısıdır; demesi katılımcılarda şok etkisi yarattı.
ne din uzmanıyım ne de anlarım ama aileye kalan mirasta erkek üyelerin payının yüksek olması aile servetinin diğer ailelere evlilik yoluyla amiyane tabirle kaptırılmamasına yönelik gibi. kocaları karılarının aileden kalan servetine sahip çıkmaması düşününülen. çok mu mantıksız? kadını küçümsemekle bence alakası yok. günümüzde evlilik sözleşmeleri var. bundan 10 yıl öncesine kadar yoktu. peki 1500 yıl boyunca ne yapacaktı insanlar? bugün kanunla çözülen sorunların kökeni demek ki çok eskilere dayanıyo. bu bi çözüm. beğenin ya da beğenmeyin size kalmış. o zaman evlilik sözleşmesi yapan insanlara çemkirin ilk önce.
edit: kötüle ateist problem değil. aksini düşünüyosan da bi özelden at ben de anlayım niye olduğunu.
sorun kuran-ı kerim i işine eldiği gibi yorumlayanlarda ve o kitapta yazanları aklıyla değil (afedersiniz).ötüyle anlayanlardadır.
ulan bu tür düşünenlerde kafa yok, inanın yok.
lan allah diğerleri küçümsesin, dalga geçsin diye birşey yaratır mı? her yarattığının bir nedeni var, öyle birşey olsa kadını yaratır mıydı?
hadi kadını küçümsesin diye yaratmış olsun(bunların aklına göre), o küçümsediğinize neden doğurganlık özelliği versin o zaman, madem küçümsencek, horgörülecek bir varlık, neden insaoğlunun soyunun devamı için en önemli özelliği ona versin o zaman?
hadi onu da geçtik, madem saçı, orası burası gözükmeyecek sekilde kapatılması gereken bir varlık olarak emretmiş, o zaman saçsız yaratırdı, fiziki özellikleri olmadan yaratırdı, sadece doğurganlık özelliği olan tahtaya benzer birşey yaratırdı, ulan bu özellikleri yaratmış ki hayat çekilmez hale gelmesin, insanlar yaşamdan zevk alsınlar diye.
kuran-ı kerim neden kadını hor görsün, onu kapatmayı ve kapattırmayı emretsin, öyle birşey yok, birileri (yine afedersiniz).ötünden uydurmaya bayılıyor, hayatımızı zindan etmek için ellerinden geleni yapıyorlar, ama onların öteki tarafta yatacakları yerleri yok, söyleyeyim.
Bu devrin ruh hastalığı modernizmdir. Modernizm bizlere saçmalıkları, insana uymayan uygulamaları 'modern' diye yutturmaya çalışırken modern insana eziyet eder. Mesela karma eğitim üzerine onlarca araştırma yapılır, hepsinde kız-erkek ayrı eğitim verilmesinin büyük oranda başarıyı artırdığı sonucu çıkar, ama gelin görün ki bunu türkiye'de söylerseniz 'bu çağda bu kafa' der size geri kafalı damgası vururlar. Olan gönül işleriyle yaralanan genç kız yüreklerine olur. Neden umrunda olsun ki bu gamsızların kızların intiharları veya her lisede yaşanan kız meselesi kavgaları? Onlar ancak netten liseli 'düşürmenin' derdindedir.
Kadına olmadığı birisi gibi davranan, sen erkekle eşitsin diyen modernist düşünce bu yolla kadına git aynen erkek gibi hayatla mücadele et diyor. Kadın erkek kadar dayanıklı mıdır? Hem şiirler yazın kadife kadar yumuşak, lale kadar zarifsin diye, hem kadını erkeğe eşit tut. Bilakis kadın daha korunmaya muhtaçtır ve her aşk-meşk mevzusunda lafı geçtiği gibi sığınmak ister, güven arar. Sen gibiler kadını kullan-at meta olarak gördüğü için kadınlar erkeklerden olabildiğince korkuyor bu devirde ve genellikle sığındıkları limanlar onları ucuza kapatmanın sevinciyle bıyık altından sırıtıyor. inanmayanlar çevrelerinde erkek kazığı yeyip ağlaşan kızlara baksın.
islam'a o küçük akıllarıyla laf atan kotalı zihinler sevgililerine hayvan muamelesi yapar, tüm kadınları tadımlık bir çerez olarak görür sonra burada öter, arlanmadan.
Mesele basit: gerçeği kabullenebilmek veya kabullenememek.
kişisel kanım maddi yonden kadınlar alt durumda fakat ahiret gunu için yani manevi durumda kadınlar üst durumdadır.
(bkz: cennet anaların ayakları altındadır) bu zaten otomatik olarak önermeyi çürütmeye yeterli olup üstte yazdığım içinde örnektir.
hayır, 3 kadının değil aslında 2 kadının şahitliği bir erkeğin şahitliğine denktir. ve evet, kur an'a göre erkek kardeş mirasın 3'te 2'sini alır. ayrıca erkekler için 4'e kadar nikahlamaya izin vardır.
peşin edit: bunlar kur an gerçekleridir. bu sadece bilgi içerikli bir entrydir.
mevlana ne demiş ne kadar anlatırsan anlat anlattıkların karşıdakinin anlayabildiği kadardır. evet bu durumda senin adına üzülerek söylüyorum ki böyle dostum. kuran ı kerim in kadını küçümsediği falan yoktur. aksine kadına sahip çıkılması gerektiğini belirten ayetlerle doludur. açıp okursan eğer. şimdi 3 kadının şaihtliği 1 erkeğin şahitliğine eşittir lafından ne anlıyorsun acaba? bu çok önemli. sanırım işte nasıl olur lan erkek kadın eşittir yok öyle yağma diyeceksin? ama yarın öbür gün kadınını ezen de sen olursun büyük ihtimalle. dilimin döndüğünce bunu biraz anlatayım sana. kadınlar hepimizin bildiği üzere narin varlıklardır. duygusallardır. bir dava kadını kandırmak daha kolaydır. tehdit edip kadını kolayca kandırabilirsin. duygusaldan girip kadının duygularıyla oynayıp yine kolayca kandırabilirsin. ama bunları erkeğe yapmak kolay değildir. işte bu yüzden dostum. sanırım anlaşılır olmuştur. miras konusuna da açıklık getirmek gerekirse o günü şartlarında gerçi günümüz şartlarında da öyle ama erkekler çalışan kısım bayanlar evi toparlayan kısımdır. bu yüzden erkeklere payın daha fazla olduğu düşünülebilir. en azından benim yorumlamam bu şekilde. hadi hayırlı işler.
