Anlamadan arapça okumak yerine anlayarak turkçe okumak ve hayatına bir nebze olsa değiştirebildiyse işte o zaman asıl amacına ulaşmıştır. Zaten arapça anlayamayan bir çocuğa zorla arap harflerini öğretip ezberden okutmakla o çocuğa zulüm çektirmekten başka bir şey olmuyor. 1 defa kur'an-ı kerim kursuna gittim o da 1 gün sürdü çünkü anlamıyorum herkes bir şeyler mırıldanıyor ama ne diyor burda diyince hocadan başka cevap verebilen olmuyor. O yüzden herkes anladığı dilde okuyup hayatına bir parça katabilmeli diye düşünüyorum.
Arapça derin dilmiş anlaşılamazmış çevirilemezmiş gibi safsatalarla Allah'ı dolaylı olarak haşa zorbalıkla ithaf etmekten başını kaldıramamış insanların, duyunca şeytan çarpmışa döndüğü, görünce engellemeye çalıştığı eylemdir. Okundukça, kim müslüman kim sahtekar anlaşılacak diye bazı sakalı uzunların, traşlı bıyıklıların ödlerinin koptuğu durumdur.
"Biz Kuran' ı okuyup anlayasınız diye indirdik" buyuruyor. Zira kitap indirilmesinin amacı nedir? içindeki bilgilerin anlaşılması ve hayada uygulanmasıdır. Kuran uyarıcıdır.
Ancak Yaşar Nuri Hocamın dediği gibi islam dünyası bin yıldır uyutulmuş, okuyup anlamak yerine ayın nasıl çatlatılır, dat nasıl patlatılır bunun peşine düşmüştür.
meal değil ama türkçe tefsiri (uzun açıklama) okunursa hiç sıkıntı yok. ama avrupalı filozofların ve dilbilimcilerin bile derinliğine hayran kaldığı arapça dilinin türkçeye çevrilmeye çalışılmasıyla ortaya çıkan mealler pek bir anlam ifade etmez.
tefsir ile beraber okunması gerekir. türkçe tam anlamıyla arapçayı karşılamıyor ve ayetler muhkem kılınmıştır. bir ayet başka bir ayete atıf yapıyor bunları bilmek lazım. bir insanı hiç okul okumadan tıp fakültesine göndersen ve yalnız kitapları okutsan o adam dese ki ben anladım ve ameliyata girse sonuç alınabilirmi. iniş sebebi, kime inmiş, muhatabı kim, teşbihler var bunları hep bilmek gerekir.