meallerde genellikle mot a mot çeviri oluyor. ekstra açıklamalar yok denecek kadar az. bu açıdan türkçe'ye ne kadar hakim olursanız olun mealden anlamanın mümkün olmadığı onlarca konu, ayet vs var. en basitinden bazı ayetlerin başındaki harfler gibi. çözüm iyi bir adet 'tefsir'.
beyin. beyin her şeyi yapabilir.
eğer bir beyniniz varsa, dünyanın en saçma kitabına bile maneviyat yükleyebilirsiniz çünkü.
müslümanlar heyecan yapmasın.
beyin ve kalp yetmez kesinlikle. aslında bence o kadar da gerekli değildir bu ikisi, daha çok anladıktan sonra iman etmek için gerekir. neyse konuya dönelim tefsir gerekir efenim tefsir. kuran apaçık bi kitaptır eyvallah evet ama arapça o kadar da açık değildir bunun için üçüncü kez söylüyorum anlamak isteyen tefsir okumalı.
bu 5 yıl içinde aralıklarla kendinizi sıkmadan farklı kaynaklardan (yabancı diliniz var ise kuran hakkında yazılan ingilizce veya başka dillerdeki yorumları ya da tefsirleri, mealleri okumanız) anlamaya çalışmanız çok faydalı olacaktır.
zaman zaman uzaklaşarak şüphelenmeye başlayacaksınız. korkmayın. okumaya devam edin. zaman zaman anlamsız gelecek çoğu şey. tekrar tekrar okudukça taşlar yerine oturacaktır.
allah'ın sonsuz adaleti gereği, kur an daki ifadeler, bir çöl bedevisinin anlayacağı basitlikte indirilmiştir. bir kaç anlaşılamayan ayetler dışında, ki bu ayetler tüm okuyanlarca tam olarak anlaşılamamaktadır. bunun dışında, kur anı kerim açıktır.
sadece ve sadece insanın kendi dilinde okuyup düşünmesi yeterlidir.
ilk olarak önyargılardan arınmış bir beyin.
tevazu.
semantik.
arapça.
fıkıh.
tefsir.
liste uzaar gider. herkes kendi kısmetince faydalanır o ilahi pınardan. idrakin ne kadar geniş olursa o kadar anlarsın.
kimi yazarların önyargısız okunmasını önerip ardından ''allah'ın yazdığının bilinmesi gerekir'' gibi çelişkili ifadeler kullanarak komik duruma düştükleri sözlük başlığı.