normal olandır.insan doğru olan şeyi niye sorgulasın.yazar kişisi babasının kendi babası olup olmadığını sorgulama hissine kapılmamıştır hiç çünkü babası olduğu kesin olduğu için doğrudur.doğru olan şeyi de sorgulama düşüncesine kapılmak da şaçmalıktır.ha kim sorgulama ihtiyacı duyar?babasının kendi babası olmadığı şüphesine kapılan.
çekinmeyenlerin öbür taraftaki hallerini düşünmek sorgulamamak için yeterli bir sebeptir. hem aklınıza takılan varsa, gerçek islam alimlerinin yazdığı sürüyle tefsir kitabı var, oradan bulabilirsiniz cevapları, kendi yeterli eğitim almamış aklınızla düşünmeye çalışıp sapıtmak yerine.
sorgulamamak ifadesi yerine anlamaya çalışmamak kullanıldığında, kur'an-ı kerimle çelişmektir. ilk emir olan "oku"nun içeriğini özümseyememek, kafasını alakasız kişi veya kurumların söylemlerince kuma gömmekten başka birşey değildir. ilmetmeyi, araştırmayı, düşünmeyi ve öğrenmeyi emreden dinimizi anlamaya çalışmak, bahsettiğim kişi veya kurumlarca günah, dinsizlik gibi gösterilse de yapılması gerekendir. aksi halde sonucun dinin de yasakladığı batıl inançlara itibar etmek olması muhtemeldir.
kuran ı kerimdeki emirleri aa bu var mı bu yok mu şeklinde sorgulamaktan çekinmektir. haklı bir çekincedir. emirlerin varlığına gönülden inanıp bize ne gibi yararları olacağını düşünmek yapılabilecek en doğru harekettir.
egoizm içinde boğulup oğlum bunu da yapmam lan ne alaka şimdi demek tuhaf kaçacaktır.
önemli olan sorgulamadaki amaçtır. eğer sen ulan din emirleri ne ağır biraz araştırayım bi boşluk bulayım diyorsan ateist olmuşsun zaten. ama yok kardeş benim inandığım Allah öyle bir ilah ki istediği her şeyde zaten bir hikmet var diyorsan merak etme sorguladıkların hakkında mantıklı cevapları bulursun.
çekinmek falan değil olmaması gereken bir şeyi yapmamaktır. aile geleneği değildir, öğreti değildir. allah insanlara kutsal kitabı sorgulanması için değil koşulsuz inanması için göndermiştir ki eğer kişi koşulsuz olarak allah'a kendini verirse işte o zaman inanç sağlanır. nedendir ki dünyada sorgulanması gereken yorumlar katıp neden sorularına cevap aranması gereken o kadar çok şey varken kuran ı kerim'i sorgulama yoluna gidilir. sorgulayarak din bulunmaz. sorgulama yoluna giderse insan bilin ki onun kafası zaten karışmıştır. dini o sittin sene bulamaz zaten. dini sorgulamak aklı kullanmak da değildir, aklı kullanmayanların yaptığı bir şeydir aslında. kafasını biraz çalıştıran zaten çevresine bakıp bir yaradan varlığı kabul eder ve dini kitabı sorgulama yoluna gitmez.
allah sözü olduğuna inanmadıktan sonra her türlü sorgulanabilir; çekinmek gerekmez, zaten inanmıyorsun... ama allah sözü olduğuna inanıyorsan, keşfetmeye, hikmetini anlamaya, uymaya çalışırsın...
--spoiler--
doğrusu o emirleri ve felsefesini, manasını düşünmek; anlamaya, algılamaya çalışmak; yorumlayabilmektir.
--spoiler--
sorgulamak=yorumlamak mı? konusuna über bir bakış açısı, değişik bir dogma anlayışı yükleyerek sözlük formatıyla süslemiştir. *
en büyük hakarettir allahın verdiği beyni bütün fonksiyonlarıyla kullanmamak.
en büyük günahtır belkide.
insanlar nasılda putlaştırmış hayret edilecek şey arkadaş.
inançta zaten bu değil...
kuran bize okuyup anlamamız için gönderilmiştir ancak büyüklerimizden gelen bir kara düzen doğrultusunda kuran ince dantelli saplı asacaklı bir çanta içine geçirilerek duvara asılır ve evi koruduğuna inanılır.
besemelesiz el sürmek adamı taşa çevirir.
lüzumsuz yere bakmak günahtır vb şekilde devam eden şeyler yüzünden kuranı sorgulamayı küçük yaştan günah biliriz yasaktır falan filan.
bir öğreti, bir gelenektir. aileden, sülaleden, eşraftan öyle öğretilir. sorulmaz, sorgulanamaz hikmetine sual olunmaz kuran-ı kerimin. her müslümana küçüklüğünden itibaren bu öğretilir. kuran-ı kerimdeki tanrı emirlerinin ve buyruklarının sorgulanamayacağı, üzerine tezler üretilemeyeceği aşılanır. dolayısıyla da kişi herhangi bir sureyi sorgulamaya kalktığında direkt olarak ailesi, sülalesi ve öğretiler canlanır gözünde. ve mecburen geri adım atar. normaldir yani, bunu aşabilenler zaten ya ateist ya da din ailimi oluyor.