kur'an teori , sünnet ise teorinin pratiğe dökülmüş halidir. sünnetin kesinliği problemi hangisi sünnet , hangisi sünnet değil problemini ortaya çıkarıyor. bir ilahiyatçı olarak diyeceğim budur. itirazı olan konuşsun itirazı olan yoksa da sonsuza kadar sussun .
kuranda yazanlarin allah sozu oldugu hakkinda zerre kadar suphe tasimadigim icin cok memnunum halimden.
emin olmayanlarin emin olmamasi benimle ilgili bir durum da degil.
musluman olmak allahin kitabindaki tum ayetlere inanmayi gerektirir. kuranda "rasule itaat edin, onda sizin icin guzel ornekler vardir." da der.
genis dusunmek lazim anlayabilmek icin ve iman-islam meselesini iyi kavramis olmak gerekir.
kuran da 'kitap size yeter' yeter der ama ne hikmetse birileri hala hadis de dinin olmazsa olmazı der durur. çünkü yemek yerken hangi elini kullanacağını, temziliğin insan için neden gerekli olduğunu dahi aklını kullanarak bulamayanlar kutsal kitaptan fazlasına ihtiyaç duyarlar. hayata dair her şeyin nasıl yapıldığını gösteren kılavuzlar, bilgiler gereklidir bu kişilere.
hayır bir de şu var. mesele iman değil mi arkadaşım? iman yani inanç. sen nasıl inançla ilgili bir konuda bu kadar kesin ifadelerle konuşabiliyorsun ki? kuran da yazanların tanrı sözü olduğuna emin değilsin ki, iman ediyorsun. o yüzden nedir bu ispat çabası? ispat esilebilse zaten iman, din denen kavramlar kalkar bu anlamda ortadan.
yok buhari, yok imam ı hanefi, yok şu alim, yok bu alim... allah aşkına biraz da şu beynini kullan, biraz da kendi aklınla düşün, kendi fikirlerini söyle. biraz sen ol.
