Kuranda bir tane bilimsel mucize yoktur. Şöyle düşünelim, X olayı 1920de keşfediliyor ve bu olay iddiaya göre kuranda geçiyor. Sorum şu, 1920de keşfedildiyse Muhammed Kuranı yanlış mı anladı(çünkü yeni öğrenmişsiz)? Yok ayet indiğinde peygamber de onu öyle bilimsel anladıysa neden bunu 1920 yılında bir gayri müslimden öğreniyoruz? Neden keşfedildikten sonra bu kuranda yazıyor deniyor da, keşfedilmedikten sonra denmiyor?
Kuranın tek mucizesi üslubudur, ayetlerin insanların kalbinde uyandırdıklarıdır. Kuran bilimsel mucize çıkarma kitabı değildir.
Bronz çağının sonunda demir işlenmeye başlanmıştı ve ilk işlenen demir cevheri meteor kaynaklıydılar. Gökten inme efsanesi buradan gelmektedir. Demir elementi büyük yıldızlarda oluşuyorsa da dünya meydana geldiğinde demir de bünyesinde zaten mevcuttu yani sonradan gökten demir yağması gibi bir durum yok hali hazırda dünyanın çekirdeği de büyük oranda demirden oluşmaktadır yani yine bir mucize sös konusu değil. Tam aksine kuranda atmosfere giren göktaşlarının meleklerin şeytanları kovalamak için attıkları ateş topları olduğunu iddia eden saçma ayetler vardır. Örnekler çoğaltılabilir. *
biri de "daha önceden biliniyordu" demiş. ama adamın işi gücü yok 1400 yıl sonra farkına varılacak şeyi 1400 yıl önce tembihleyip "ha dikkat edin gün kelimesi 365 kere geçecek beyler" dedi.
açıkçası iddianın gerçek olması bile artık sikimde değil, yukarıda karşı argüman üretmek için götü tutuşan saftirikler yeterince eğlenceli.
uzaylı hatun, demek ki arapların takvimi yanlışmış. allah'ın takvimi değil ya aq. ya bak net söylüyorum, bırak 365'i 366'ya bile kabulüm ben. 364 bile olur. her türlü ateistler siki tutar.
Gün sözcüğü 365 gun geçiyor diyip Hristiyan'ın takvimine kurandan kanıt sunan yazar, Arapların takviminde neden 1 yıl 354 gün, eksik mi saymışlar?
Görüldüğü gibi bir takım uydurmalardır.
Gavurlar bir şeyleri yapar, Müslümanlar da zaten kuranda vardır filan yapar.
Şu kuranı bilim adamlarına verin de boşa uğraşmasınlar nasılsa her şey içinde varmış okusun bulsunlar.
sinekten yağ çıkarma taktiğiyle müslümanlar tarafından ayetler bükülerek bulunan sözde mucizelerdir... yok öyle bir mucize ! bilime ihanet ediyorsunuz !
nokta atışı olarak değerlendirilebilecek bir mucize yoktur, tamamen geniş kapsamlı cümleler kullanılmıştır. mucize iddiacılarının ortaya koyduğu şeylere bakacak olursanız, tamamı dolaylı olarak bir gerçeğin ifade edildiğini söyler. kimileri ise sayılar üzerinden mucizeler bulma yoluna gider. kuran ayetlerinin muhammed öldükten sonra dizildiğini ve kitap haline getirildiğini bilmezler...
pek dindar olmamama rağmen bu mucize gerçekten islamın doğruluğunu kanıtlıyor;
kur'anda geçen ayet;
Senden sonrakilere bir ibret teşkil etmesi için bugün sadece senin cesedini çıkarıp (sahile) atacağız, dedik. Doğrusu insanların çoğu âyetlerimizden habersizdir.
bu ayet 7. yüzyılda indiriliyor ve firavunun cesedi 20. yüzyılda çıkarılıyor ve şu anda british museum'da sergileniyor. araştırın, internette firavunun cesedinin fotoğraflarını bulabilirsiniz.
yine muhafazakar toplumun dinlerini doğru çıkartmak için uydurduğu saçmalıklardır.
- inkar edenler, "Kıyamet bize gelmeyecektir" dediler. De ki: "Hayır, öyle değil, gaybı bilen Rabbime andolsun ki, Kıyamet size mutlaka gelecektir. Ne göklerde ve ne de yerde zerre ağırlığında bir şey bile ondan gizli kalmaz. Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır." (Sebe suresi, 3. ayet)
- Apaçık Kitab'a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kur'an yaptık. (Zuhruf Suresi, 2,3. ayetler)
- Ey insanlar! Size Rabbinizden kesin bir delil (Hz. Muhammed) geldi ve size apaçık bir nur (Kur'an) indirdik. (Nisa suresi, 174. ayet)
- işte size Allah'tan bir nur ve apaçık bir kitap (Kur'an) gelmiştir. (Maide suresi, 15. ayet)
kuran'ın en büyük mucizesi bu kadar kişinin bu kitaba inanmasındadır. bunu her düşündüğümde hayatımdaki en inanılmaz, en mantık dışı, doğa dışı durumla karşılaşıyorum ama evet 1 küsur milyar insan hayatını kısmi veya tamamen bu kitaba göre yaşıyor. gerçi 4 kişinin yazdığı incil'e inanan 2 milyar kişi daha büyük bir mucizeyi gösteriyor ama neyse konumuz kuran. vay be.
kuşkusuz kur-an'ın mucizesi, her okuyanın farklı bir anlam üretebilmesini olanaklı kılacak kadar ucu açık muhteviyata sahip olmasıdır. öyle ki, apaçık delil olarak yamanmaya çalışılan kutsal yasalar, 14 asrı bulan kronolojisine karşın, hala üzerinde konsensusa varılabilmiş sonuçlar içermemektedir.
bu mucizeyi okuduğunu söyleyen ateistin ardından; "cımbızla seçip alıyor, artniyetli ateistler" denerek eleştiri mekanizması daha yolun başında imha edilirken, "yani şimdi şöyle, anlayabilmen için arapçaya hakim olman gerek" türevi kaçamak argümanlarla, dilinin sade ve anlaşılır oluşu nedeniyle övülen; "herkes için apaçık rehber" diye lanse edilen mushafın hedef kitleye ulaşmadaki noksanlığı giderilmeye çalışılmaktadır.
kur-an'ın mucizesi budur. her okuyanın başka bir anlam çıkarabildiği bir yapı arz etmesi. tarih boyunca hiçbir kitap böylesi bir özelliğe haiz olamadı.